Sabah uyandığımda yanımdaki yatakta kimse yoktu. Taehyung' un nerede olduğunu merak ettim ve bakmak için yataktan çıktım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi değiştirmek için odaya geri döndüm.
Ben hazırlanana kadar taehyung ortalarda gözükmemişti. Üzerimi giydikten sonra makyaj yaparken ancak görebilmiştim onu.
Kapıdan içeriye girdiğinde üzerinde siyah pantolon ve beyaz bir gömlek vardı. Ceketi de üzerine geçirmiş, karşımda dikilmişti öylece.
'' Uyandın mı? '' diye sorduğunda '' gördüğün gibi '' diyerek güldüm.
'' Biraz erken uyandım da. Sen de inatla uyanmayınca gidip dolaşayım dedim. '' dedikten sonra gülümsedi.
Duvara yasladığı vücudunu dikleştirirken ben de makyajımı bitirdiğim için oturduğum yerden kalktım. Ben kalkar kalkmaz beni baştan aşağı süzmeye başlamıştı.
Görmemek için aptal olmak gerekiyordu.
Şaşırmışa benziyordu ki, bu normaldi. Fakat ben bozuntuya vermemek için '' ne öyle bakıyorsun '' diye sordum.
Gözlerindeki o tuhaf bakış sinirlerimi bozmaya yetmişti. O kadar mı kötü olmuştum?
'' Hayır, sadece seni böyle gördüğüme şaşırdım. '' dedi, ve öylece bakmaya devam etti.
Normalde klasik giyinirdim, kendime dış görünüş için pek zaman ayırmazdım. Hatta pantolon - tişört takılırım diyebilirdim. Fakat bugün ilk defa daha düzgün giymeye yeltenip, dolabımdaki eteklerden birini valizimden çıkartıp giymiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzun zaman sonra ilk defa böyle giyindiğim için tuhaf hissediyordum ama içimdeki bir ses beni süslenmeye itiyordu.
Onu susturmaya çalışsam da yapamıyordum.
'' O kadar mı çirkin oldum? '' diye sorduğumda, sonunda beni süzmeyi bırakıp kahkaha attı.
Çok güzel gülüyordu.
Ah. Ne diyordum ben?
'' Hayır, hayır. Sadece seni böyle görmeye alışık değilim. '' dedi. Daha sonra ağzından çıkacak cümleler için tereddüt etse de, ağzını açıp '' güzel olmuşsun '' diye sessizce konuştu.
İçimde mutluluk çığlıkları atan sesi susturmaya çalıştım.
Ona bir şey söylememe gerek yoktu çünkü o hep görünüşüne dikkat ederdi. Onu her gördüğümde üzerinde dikkat çekici güzel kıyafetler olurdu ve saçlarına hep bakardı.
Hep güzel görünüyordu, ama ben bakımsız olan taraftım.
