sieben

5.2K 525 153
                                    

Okuyanlar oy verebilir mi? Ayrıca biraz kısa oldu çünkü aceleyle yazdım. Bir sonraki bölüm uzun olur diye düşünüyorum. :')

Kafamda türlü düşüncelerle başa çıkmaya çalışıyordum son günlerde. Ama bu pek mümkün olmuyordu.

Yakın arkadaşımın sevgilisi olan Taehyung, neden benim yanımdaki erkekle bu kadar ilgileniyordu? Öpücüğü kafamdan silmeye çalışıyordum, çünkü bir anlamı yoktu.

O böyle söylemişti. 

O gün ısrarla '' Shin Woo' dan hoşlanıyor musun? '' sorusunu tekrarlayıp benden cevap almak isteyen Taehyung' un amacı neydi?

Bilmiyordum. Ve bilmek istemiyordum. Bu sadece benim kafamı karıştırırdı. Ben böyle iyiydim. 

Hoş olduğunu düşündüğüm çocuk benimle ilgilendiğini göstermişti, ve bu fırsatı değerlendirebilirdim. Biz, mükemmel bir çift olabilirdik.

Değil mi?

Kendini kandır aptal. diyen iç sesimi görmezden gelmeye çalıştım, ama susmak bilmiyordu. Taehyung' un bu konuyla ilgilenmesi neden bu kadar hoşuma gitmişti?

Hiç bir fikrim yoktu.

Sabah kahvaltı saatinde ben kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdikten 10 dakika sonra Taehyung da girmişti içeriye. 

Gözlerimiz birbirini bulduğunda '' günaydın '' dedi tuhaf bir ses tonuyla. Benimle konuşmaya çekiniyor gibiydi. 

Ben de ona bakmayı kesip önüme dönerken '' günaydın '' diye konuştum. Arkamda bir süre dikildiğini hissedebiliyordum. 

Bir süre sonra dikilmeyi kestiği belliydi ki sandalyenin çekilme sesini duymuştum. Ben ikimize de kahvaltı hazırlarken '' Shin Woo ile konuşuyor musun? '' diye sordu.

İlgilendiğim şeyi elimden bırakarak ona döndüm. '' Bu nereden çıktı şimdi? '' 

'' Bilemem artık. '' derken bana bakmayı sürdürüyordu. '' Dün gece seninle ilgileniyordu da. '' 

Arkamı dönüp ona cevap vermemeyi sürdürdüm. Bu durum sinirimi bozuyordu, cidden. Kendimi arada kalmış gibi hissediyordum. 

Veya ihanet ediyormuş gibi. İçimdeki kıpırtılar her gün artmaya devam ederken ben kendimi kötü hissetmeye devam ediyordum.

Bu aşk değildi. Hoşlantı da değildi, ama etkilendiğim bir gerçekti. Etkilenmemeliydim. Bu hareket Hei' ye ihanet etmem demekti. 

Ben öylece dalmışken arkamdaki ses '' beni duyuyor musun? '' diye seslendi. 

'' Efendim? '' 

'' Daldın öylece. Ne söylesem duymuyorsun. '' dediğinde '' pardon '' demekle yetindim. 

Kahvaltıda karşı karşıya oturduk. O yemek yerken ben önümdekilerle ilgilenmek yerine ona bakıyordum. İster istemez gözüm ona takılıyordu. 

Sık sık yakalanıyordum, ve bunun anlamı onun da bana baktığıydı.

Tuhaf bir durumdu. 

Okula gitmek için hazırlanmaya gittiğimizde koridorda çarpışmıştık istemsizce. Birbirimize o kadar yakınken, aramızdaki elektriğe kapıldığım için bir süre geriye çekilemedim. Fakat sorun şu ki; o da bir şey yapmamıştı. 

Neden benden uzaklaşmıyordu?

Sonunda uzaklaşan taraf ben olduğumda, yanaklarımdaki kızarıklığın sebebi belliydi. Kim Taehyung. 

Okulda ondan kaçmayı sürdürdüm. Yüzünü görmeye devam ederken içimdeki etkilenme duygusu daha da artıyordu. Bunun sebebi neydi?

Öpücük yüzünden mi böyle olmuştum?

treasure | taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin