drei

6.5K 502 100
                                    


Diğer bölümler daha uzun olacak merak etmeyin :')

Vote ve yorumları bekliyorum ona göre! (lover a da bölüm atacağım yarım saat sonra)

Garip hissettiğimi söylemiştim değil mi?

Ah, cidden tuhaf şeyler olduğu ortadaydı. Belki de eve karşı cins bir arkadaş hiç almamalıydım. Ya da bu olayı biraz fazla büyütüyordum.

Kesinlikle. Muhtemelen fazla büyüttüğüm olaylardan bir tanesiydi. Endişelenmem yersizdi.

Sonuçta o bir erkekti ve benim böyle bir durumda heyecanlanmam çok doğaldı. Fazla yakın bir durumdaydık, ve ben kaçmaktan başka bir çözüm bulamamıştım.

Kim olduğunu bile bilmiyordum. Belki de belalı çocuğun tekiydi, belki de sevgilisi vardı. Ya da hoşlandığı biri. Sonuçta ben ona bir şey hissetmiyordum ama bu yakınlık beni rahatsız ediyordu. Ama içimdeki sesin söylediği şey çok açıktı.

'' Aynı evde yaşıyorsunuz. Bu tür şeylere alışmalısın. ''

Ama ben alışmak istemiyordum. Çünkü aşk, sevgi bu gibi duygular bana tamamiyle tersti. Ben rahat olmayı seviyordum.

Kafamda her anımı hesap vermem gereken, ya da her dakika aramam gereken biri olmamalıydı. Rahat olmalıydım.

Bu manken gibi bir çocuk olsa bile.

Ondan mümkün olduğunca uzak durmalıydım. Çünkü benim aşk hayatım hep platoniklerle doluydu ve bu çocuk pek iyi hissettirmemişti.

Bahsettiğimiz Kim Taehyung aynı okulda olmamıza rağmen giderken beni beklememişti. Niye beklesindi ki? Sadece ev arkadaşıydık.

Onun için bir şey ifade etmediğim ortadaydı, ki zaten aramız pek iyi değildi.

Benim heyecandan titreyip odaya kaçışımın akşamı da buna benzer bir olay olmuştu, aksi gibi. Ben duştan çıktıktan sonra o halde evde takılmam büyük bir aptallıktı. Kabul ediyordum.

Çünkü onun varlığına bazen alışamadığımı hissediyordum ve evde sanki tek başıma yaşıyormuş gibi hareket ediyordum. Bu unutkanlığın sonucunda büyük bir sorunla karşılaşıyordum tabii ki.

Yarı çıplak bir şekilde Taehyung' a yakalanmak, yaşadığım en büyük sorundu. O da benimle karşılaştığı an şoke olmuş bir şekilde öylece yüzüme bakakaldı.

İkimize de kal geldiği anda kalbimin hızlı hızlı atmasına anlam veremedim. Göğsüm ile bacaklarımın üst kısmı arasını kapatan bir havlu vardı üzerimde. (anladınız siz) yani yarı çıplak sayılırdım ve öylece karşısında duruyordum.

'' Arkanı dönsene. '' diye bağırmamla onun kafasını çevirmesi bir olmuştu. Yoksa öylece beni kesmeye devam etmek ister gibi bir hali vardı.

'' Ah, özür dilerim. '' diye konuştuktan sonra odasının yolunu tuttu. Kalbim hızla atmaya devam ediyordu.

Derdim neydi benim?

O günden sonra tabii ki okula birlikte gitmemiz beklenemezdi, bunu beklediğim için aptal olmalıydım.

taehyung: choon-hee

taehyung: geçen günki olay için özür dilerim

taehyung: cidden böyle bir şey olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi

choon-hee: ikimizin de hatası değil

choon-hee: ama artık aynı evde yaşıyoruz

choon hee: bu yüzden hareketlerimize dikkat etmeliyiz sanırım

taehyung: haklısın

taehyung: daha dikkatli olalım

Aklımdaki senaryo aklımı kaçırmama sebep olacak cinstendi. Karşı cins biriyle bu mesafelere girmek benim olayım değildi.

Bu kadar kısa bir süre içerisinde hem dip dibe kalmıştık, hem de beni yarı çıplak halime şahit olmuştu.

Elimde telefondaki mesajları okuyup dururken yanımda birinin seslenmesiyle kendime geldim.

" Telefonun içine düşeceksin " diye konuştu Hei. Şaşkınlıkla dudakları aralandı bir anda. Aklına bir senaryo düşmüş gibi;  " Yoksa sevgili mi yaptın? " dedi.

Dediğine karşılık kahkaha atmadan edememiştim. Söylediği senaryo biraz uçuktu. Olması mümkün dahi değildi.

" Bu söylediğine sen inanıyor musun? " diye konuştum gülerek. " Benim aşk hayatım platonik olaylardan ibaret. "

Yanımızda duran Hye Jin gülerek söylediğime katıldı. 6 kişilik bir gruptuk ve iyi anlaştığımızı düşünüyordum. Hei de bunlardan biriydi. 

" En son Mark' a açılmıştım ve reddedildim. " diyerek güldüm. Kötü bir anıydı fakat artık unutmuştum bile.

" Sen onu sevdiğini söyleyince karşında bir kızla öpüşmüştü. " diye sırıtarak o günü hatırlatan Hye Jin e gözlerimi devirdim. '' Hatta durum öpüşmeden ileriye bile gitmişti. '' Hoş bir durum değildi. 

" Bugün sizi biriyle tanıştıracağım " diye neşeyle konuştu Hei.

'' Ne o ? Yeni sevgililerinden biri mi? ''

'' Saçmalamayın, kızlar. '' diye konuşmasına rağmen biz durumdan emindik. Hei nin her zamanki klasik sevgililerinden biriydi muhtemelen. 

Birine bağlanamazdı. Yanındaki yakışıklılarla en fazla bir hafta çıkar, daha sonra bir başkasına tutulurdu. Arkadaşımı tanırdım yani bu seferki mağdurun da sonu bu olacaktı. 

Ama ses etmemeye karar verdim. Daha sonra Hei bir arkadaşını gördüğünü söyleyerek ayağa kalktı ve kantinin köşesine doğru gitti. Kafamı kaldırıp ona bakmadım bile. 

Bir süre biz öyle sessizde otururken yanımızda Hei' nin sesini işittik. 

'' Bakın kızlar. '' diye seslendi neşeyle. '' Bu yeni sevgilim. '' 

Bu seferki çocuğun kim olduğunu merak ederek kafayı kaldırıp baktığımda, gördüğüm yüz şok geçirmeme sebep oldu. Hei' nin elini sımsıkı tutmuş eline baktım, ve daha sonra gözlerimi gözlerine diktim. Burada ne işi vardı?

Taehyung?

BÖLÜM SONU

Hikayeyi sana ithaf etmek istedim @Ss_Green :)

treasure | taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin