YORUM ISTIYORUM VOTE ISTIYORUM
Bu arada geç kaldı özür dilerim..İstediğim, hayatta olmasını umduğum şeyler farklıydı. Taehyung ile sıradan bir kafede, sıradan bir kahvaltı yapmaktı mesela.
Ya da kalabalık sokaklarda onunla el ele dolaşmak. Akşam eve geldiğimizde en sevdiğim diziyi izlerken elimi onun ellerine kenetlemek, battaniyenin altına huzurla gömülmek olabilirdi.
Hayal etmesi bile kalbimi heyecanla titretiyordu. Onun gözlerine bakmak bile baştan aşağı gerilmeme sebep oluyordu. İstediğim güzel anılardı.
Bunlar değil.
'' Bugün de mi okula gitmeyeceksin? ''
Gözlerimi Taehyung' a çevirdiğimde kapının pervazına yaslanmış, bana baktığını gördüm. Bunu sık sık yapıyordu, çünkü ben başıma gelen son olaydan sonra kendimi eve kapatmıştım. 3 gündür okula gitmiyor, insanların yüzünü bile görmeye çekiniyordum.
'' Hayır. '' dedim bitkince. '' Buna güç bulamadığımı biliyorsun. ''
Muhtemelen hei gördüklerini insanlara yaymakta gecikmemişti. Her gece sabaha kadar oturup, sonunda kendimi ağlarken buluyordum. Hıçkırıklarım taehyung' un odasına kadar gidiyordu, ve son zamanlarda o da beni yalnız bırakmaya katlanamıyordu.
İki gecedir beraber uyuyorduk mesela. Onun sıcaklığını yanımda hissediyor olmam güzeldi, ama içimdeki huzursuzluğu geçirmiyordu.
Katlanamıyordum. İçimi bir huzurluk öylesine ele geçirmişti ki bu başa çıkılacak gibi değildi. Beni sessizce izleyen taehyung yavaşça içeriye girdi.
Ben yatakta öylece uzanırken o da yanıma uzanıp kollarını vücuduma doladı, sonrasında vücudumu kendisine yaklaştırdı iyice.
Dudakları saçlarımda gezinirken ben gözlerimi yumdum, huzur bulmak amacıyla.
'' Seni böyle görmekten nefret ediyorum. '' dedi, fısıltıyı andıran bir ses tonuyla. '' Canının yanmasından nefret ediyorum. ''
Sesimi çıkartamadım. O günden sonra tam anlamıyla kendi kabuğuma çekilmiştim. Birini arkasından bıçakladığımı düşünüyordum ve bu berbat bir duyguydu.
'' Canım yanıyor Taehyung. '' dedim yalvarırcasına. Gözlerim gözlerine takıldığında içerisinde barındıran o şevkati fark etmemem imkansızdı. Canımın yanması onun da üzülmesine sebep oluyordu ama artık taehyung' a her yaklaştığımda acım ikiye katlanıyor gibiydi.
Onu öpmek istiyordum, ama her öptüğümde içimdeki acı büyüyor gibiydi. Sanki ona kavuşmam yanlış yoldan oluyormuş gibi.
'' İçimdeki kara delik her geçen gün büyüyor ve bir gün bunun beni ele geçirmesinden korkuyorum. ''
'' O aptal yüzünden canını neden yakıyorsun? '' Gözümden düşen bir damlayı elleriyle nazikçe silerken, konuşmaya devam etti. '' Gözünden düşen damlayı bile hak etmiyor o kız. Bizim olayımız olmasaydı, o birkaç güne beni sepetleyecekti zaten. Bunu adım gibi biliyorum. ''
'' Konu o değil, taehyung. '' dedim, gözlerine bakarken. '' İçimdeki ses karşımdaki kim olursa olsun, yanlış yaptığımı söylüyor. Yani ben- ''
Konuşmamı daha fazla sürdürmeme izin vermeden dudaklarımın üzerine parmağını yerleştirdi. '' Şşt. Daha fazla konuşmanı istemiyorum. ''
Dudaklarını dudaklarıma bastırdığında ona karşılık vermeyi istedim. Gerçekten istedim, ama içimdeki ses bunun doğru olmadığını söylüyordu.