ON ALTINCI BÖLÜM

2.3K 345 79
                                    

Uyandığım anda yerimden ok gibi fırlayarak eve doğru koşturdum. Raiden'ın üstü kapalı bilgisini unutmamak için tıpkı rüyamda olduğu gibi, her adımımda içimden tekrar ediyordum:

Mitleri araştırın. Oradaki kanatlı kardeşlerin akıbetlerini okuyun ve parçaları birleştirmeye çalışın, tamam mı? Asıl gayelerine ulaşmış olacaksınız...

Mutfağın cam kapısına çarpacağım sırada reflekslerimin devreye girmesiyle kendimi geriye doğru atmam bir oldu, zira tam da o anda Jasen dışarı çıkmak için kapıyı açmıştı.

Bu ani hareketimden dolayı yerimde sallanır gibi olduğumdan, ellerimi uzatıp onun kollarına tutundum.

"Cyra, sen iyi misin?" dedi hemen aceleyle. Böyle zamanlarda hep olduğu gibi bana endişeyle bakıyordu.

"Çabuk Jas," diyip sorusunu geçiştirerek onu da peşimden mutfağa doğru sürükledim. "Galiba bir şeyler buldum."

"Ne?" şaşkınlığı duraklamasına neden oldu lâkin ben yürümeye devam ettiğimden mecburen adımlamaya başladı. "Ne buldun? Lütfen bir şey söyler misin? Bu çılgınca davranışların beni korkutuyor güzel kız."

"Söyleyeceğim, fakat herkes bunu duymalı."

Nihayet masa başında toplanmış kalabalığın yanına vardığımızda, diz üstü bilgisayarın başında oturan Rhilin Endray'ın yanına oturdum. Diğerleri fısır fısır bir şeylerden bahsediyorlardı. Dikkatlerini çekebilmek için hafifçe öksürdüm.

Bir – iki baş bana doğru dönünce hiç beklemeden konuşmaya başladım.

"Aranızda mitolojiyle ilgilenen biri var mı?"

Aldığım "Evet!" yanıtının ekibin neredeyse yarısından geldiğini görünce rahat bir nefes aldım. İçlerinden biri Raiden'ın neden bahsettiğini belki anlayabilirdi.

"Mitoloji de nereden çıktı şimdi bebeğim?"

Kaen çenesini kaşırken bana kısık gözleriyle bakıyordu. O an hakkımda ne düşünüyordu acaba? Başımı hafifçe sağıma doğru çevirip az ilerideki mikro dalga fırının cam yüzeyine yansıyan görüntüme baktığımda, saçlarımın dağılmış ve yüzümün sıcaktan kıpkırmızı kesilmiş olduğunu gördüm.

Bu hâlimle fazla ciddiye alınacak biri gibi değildim yani...

Saçlarımı düzelttikten sonra kollarımı masaya yasladım ve her birinin yüzüne baktım.

"Mutasyonlar birilerini öldürecekler, yani eğer biz onları bulup durdurmazsak ne yazık ki ses getirecek cinayetlere imzalarını atacaklar.

Fakat size biraz önce de söylediğim gibi, asıl amaçları can almak değil. Bu işin somutlaştırılmış hâli olacak. Başka bir şeyin peşindeler.

Ve ben bu şeyin mitlerde saklı olduğunu düşünüyorum."

"İyi ama ne olabilir ki?" Endray kaşlarını kaldırdı. "Mitlerde olan ve onların ilham kaynağı olmalarına neden olan ne olabilir?

O kadar çok şey var ki! Ayrıca mitoloji tek bir çatı altında toplanmıyor. İskandinav, Kelt, Yunan, Altay ve daha birçok şekilde bölgelere ait mitler var.

Her birinde de yüzlerce farklı hikâye...

Hangisinden başlayacağımızı bulmamız neredeyse imkânsız."

Daha ona cevap veremeden Gaton temkinli gözlerle beni süzdü.

"Hepsinden önce, aradığımız şeyin mitolojik kayıtlarda olduğunu düşünmene sebep olan şey ne Cyra?"

KUSURSUZ #2- Eski DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin