Küzim amrıtsap zayıf bir bünyeye sahip bir kız çocuğuydu bu iki neden yüzünden ailesi ona doğmaması gereken bir pislik parçası gibi davranıyorlardı. Küzim küçükken sık sık ormana kaçardı çünkü ailesinden uzaklaşmak istiyordu ormanda yeni doğmuş bir kızıl slime ile karşılaştı ve arkadaş oldu bu olay Küzim 5 yaşındayken oldu ve 3 yıl kadar sürdü Küzim o günden sonra Küzim kızıl slime ı bir daha görmedi.
※kızıl slime ateş özeliğine yatkındır ve yetişkinlerin vücut ısıları 100 ile 1000 C° arası değişebilir gelişme döneminde ise bu oran on kat azdır
Küzim 10 yaşına girdiğinde ormana girdi yakalayabilecek bir canavar arayışı içinde. Bir boynuzlu tavşan gördü bu olurdu çünkü boynuzlu tavşan boynuzu ve çevikliği dışında normal bir tavşandan farklı değildi en azından eli boş dönmemiş olurdu. Küzim gizlice yaklaştı hiç ses çıkarmadan varlığını gizleyerek tam atlayıp onu yakalayacağı sırada o olay oldu. Boynuzlu tavşan yanarak can verdi Küzim'in önünde bir buçuk metere boyunda iki metre genişliğinde olan o kızıl canavar bir kızıl slime dı. Küzim ilk kaçmayı düşündü ama durdu o slime karşı bir yakınlık hissediyordu ve çalılıktan çıktı. Slime onu fark edince bir şey yapmadı ama vücudu biraz yukarı kırıldı sanki gülümsüyor gibi. Küzim ona gelmesini işaret etti ve onu şehre götürdü işte böylece Küzim sıradan bir kızken ülkesinin en önemli insanları arasına girdi.
....................................
Küzim önündeki gence bakıyordu görünüşü çok sade olmasına rağmen hareketleri çok sıra dışıydı. Elementel bir kılıcı dört element ile kullanıyordu bir saldırıya uzaktan rüzgar ile başlayıp yakından rakibini dondurarak son verebiliyordu yada ateşle düşmanı şaşırtıp toprakla edebiliyordu. Şimdiden onlarca canavar askeri katletmişti bu genç kesinlikle onun ilgisini hak ediyordu. Küzim gücünü kullandı ve vücudu sıvılaşmaya başlarken vücut ısısı arttı. Aniden gencin önüne atladı ve ona meydan okudur bir şekilde bağırdı
"Ben Tusi krallığının 3. Generali Küzim Amrıtsap sen genç adın ne söyle söyle ki böyle bir savaşçının mezar taşına ne yazacağım bileyim" Matsu cevap vermeden bir delme hareketiyle saldırdı ama Küzim'in içinden geçti saçları ve kıyafetleri tütsülemişti.
Matsu deli gibi gülmeye başladı"Hahahahahahahahahahahahahaha güzel güzel benim darbemden sonra yaşıyorsun en azından bu saman çöpleri gibi anında kırılmadın"
Dedi Matsu yüzündeki çılgın sırıtış ile yakınındaki bir cesede basarken. Bu sözler üstüne Küzim çok sinirlenmişti karşısındaki genç hem çok cani hemde çok sayısızdı ve ona bir ders vermek istedi. Matsu bu sefer öne atılmadı zihnini sakinleştirdi ve durumu analiz etmeye başladı. Karşın da bir slime benzeri canlı vardı ama slime aksine bir insan zekasına sahipti Matsu kaçamazdı ve büyü dayanıklılığı ile sıvı vücudu yüzünden ona zara veremezdi bu sırada Matsu şöyle düşündü "Sıvı vücut tabi ya" kılıcını hava tipi manayla besledi ve saldırısını yaptı
Yn: güzel yerde bitirdim bölüm daha uzardıda burda kesmek istedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undead Crown
FantasyHayattan sıkılmış ve umudu kalmamış elli tane insan aynı anda dünyadan göçmeyi ister ve canı sıkılmış bir tanrı onların bu isteğini duyar "hepinize rastgele özel yetenekler bahışedildi şimdi siz işe yaramazlar bu yeni dünyada yaşayın ve beni eğlendi...