39-Matsu'nun Yolu(3)

1.4K 160 15
                                    

Matsu sonunda sıranın en önüne gelmişti bir paket Kelak ve bir kutu mavi vişneli soda için üç altın çok pahalı olsada Matsu için para boktu.

Anteni takılmış ve iyice dövülmüş olan tüpl- yani çocuk artık görüntüyü iyi gösterdiği için Matsu izlemeye başladı

Çocuk iç güdülerinin kontrolünde annesinin kanından oluşan göle doğru ilerlemiş ve yerdeki kanı içmeye başlamıştı dışarıdan bakıldığında ise sanki cesedin başına çömelmiş ağlıyor gibi gözüküyordu.

Yerdeki kan bittiğinde ise başını kesik boğaza yaklaşırmış ve kanı doğrudan içmeye başlamıştı .

Bunu gören insanlar paladin de dahil tabiki şok olmuştu hepsi şoktan dolayı donduğu sırada çocuk kanı içmeye devam etmişti.

Kendini ilk toparlayan paladin olmuştu kılıcını çekti ve söyledi

"Buradaki karanlık pisliği bir vampirmiş demek ilk baş o Gulyabani sanmıştım ama onun kafası koptuğunda bile bu uğursuz his gitmedi görünüşe göre artık düşük düzey bir paladin olmayacağım"

Bunu söylediği anda bir şişe çıkardı ve bunu kılıcına döktü bu şişenin içindeki sıvı tabiki de Siloya da ticareti en çok yapılan ve tapınak(yada kilise) mensupları için beleş olan kutsal suydu. Paladin suya biraz da buz büyüsü ekleyerek kılıcının dışına donmuş kutsal su ile bir katman yapmıştı. Çocuk ise yerden başını kaldırmıştı gözleri uğursuz ,fosforlu bir mor renkteydi ağızı ve kıyafetleri kanlı , derisi solgun ve bakışları nefret dolu vahşi bir hayvan gibiydi tırnakları çok değişmiş ama jilet gibi keskin olmuştu tüm bunlara rağmen o bir vampir olduğu için bunlar normal karşılanırdı ama şuan insanlar çok ve paladin az da olsa korkuyla çocuğa bakıyorlardı çünkü çocuğun arkasında kandan bir küre vardı ve bu küre kan çekerek sürekli büyüyordu hayır kan çekerek büyüyor demek doğru olmaz etrafta ne kadar ulaşılabilir sıvı varsa hepsini çekiyordu kan, su, iksirler, ilaçlar, bitki özleri hatta hayranların ağzından damlayan salyaları bile çekerek büyüyor ve uğursuz bulanık bir renk alıyordu

※kısacası bu çocuk uğursuz

Paladin korksa bile yinede cesur gözüküyordu en azından cesur gibi gözükmeye çalışıyordu ama altına yapmak üzere olduğu belliydi tabiki böyle detaylar Matsu'nin gözünden kaçmazdı ama Matsu şuan o siyah topa bakıyordu ve kendi kendine şunu söylüyordu

'Özel bir yetenek sahibi bir melez ha'

...............................

*Çocuğun paladin ile dövüştüğü zaman ilahi bakış açısı

Çocuk kalktıktan çok kısa bir süre sonra sağ eliyle bir delme hareketi yaparak ileri atıldı tabiki düşük düzey olsada tecrübeli olan paladin sola kayarak sıyrıldı daha sonra vakit kaybetmeden kılıcını savurdu ama çocuk sol elilindeki tırnaklar ile bunu blokladı.

O blokladığı zaman paladin geri çekildi. Paladin geri çekilirken suratını buruşturmuştu çünkü donmuş kutsal suyun bu vampire büyük bir hasar vermesi ve ayrıca geçmeyecek yanıklar bırakması lazımdı ama o sadece normal bir yara almıştı üstelik sabah güneşin altında savaştıkları için çok daha zayıf olması gerekirdi tamam bu vampir diğerlerinden daha güçsüz olsada güneşin altında olan normal bir vampirden biraz daha güçlüydü.

Paladin temkinle çocuğun bir sonraki hareketini bekledi üstelik sessizce bir saldırı büyüsünün sözlerini söylüyordu ama omzuna saplanan acı ile büyü sözleri yarım kaldı. Arkasına dönüp baktığında sıvıları çeken o garip siyah toptan bir uzantı çıkıp mızrak gibi omuzunu dediğini gördü . Büyük bir hata yapmıştı tüm dikkatini çocuğa vermiş ve arkasındaki topun birşey yapabileceğini düşünmemişti. Toptan birkaç uzantı daha çıkıp hızlı birincimde paladinin diğer omuzunu ve baldırlarını delmişti. Uzantıları çıkartınca paladinin kanı da küreye doğru çekilmeye başladı ama paladin aynı hatayı ikinci kez yapmıştı savaş sırasında dikkatinin dağılmasına izin vermişti. Paladin yere yığıldı ve çocuk ona doğru ilerleyip üstüne çıktı bir elini geriye doğru çekip tam adamın boğazını deleceği anda tiz bir küçük kız sesi duyuldu abisine doğru koşan küçük bir kızın umutsuz ve korkmuş sesi.

Undead CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin