Astev'in gücü bizimkilerin iki katı kadar olsada iki meleğe karşı o bile temkinli olmak zorundaydı. Savaş başladığı anda Matsu ve Moki sayı avantajını iyi bir takım çalışması ile birleştirip bir süre Astevi baskı altına sokmayı başardılar. Bunun sebebi Matsu'nun aldıktan sonra ilk kez adamakıllı kullandığı [Telepati] yeteneği idi. Matsu bağırdıktan sonra dövüş başlamıştı Moki herhangi bir boyutsal yeteneğe sahip olmadığı için yanında silah yoktu bu yüzden kendine ışıktan oluşmuş bir mızrak yapmıştı. Matsu önden Moki arkadan atılınca Astev kılıcı ile Matsu'nun saldırısını engelleyip onu birkaç metre ileri uçurdu daha sonra belini bükerek Moki'nin mızrağından kaçındı. O engelleme üstün körü olsa dahi Matsu kolu kırılacakmış gibi hissetti. Sayı avantajları olsada rakip çok güçlüydü eğer bu dövüş uzarsa ya ölecekti yada topuklarını kıçına vura vura kaçması gerekecekti. Bu yüzden hemen Ekalis, Gemma ve Undead King ne verdiyse kullanarak Astev'e daldı (çünkü gücünün kaynağı bu üçü). O sırada aynı, gelişimli light novellerin şans eseri bir eşya elde edip bununla güçlendikten sonra, sırrını öğrenmiş birisine gözü kudurmuş köpek gibi dalan ana karaktere benziyordu.
Bir süre boyunca Astev baskılanmış olsada yavaş yavaş avantajı eline almaya başladı nede olsa o sadece küçük kesikler alırken her karşı saldırısında onlar(Matsu ve Moki) silahlarına gelirse zar zor başa çıkabiliyor, vücutlarına gelirse de ağır yararlanıyorlardı. Şuan Matsu'nun bir kolu kopmuş , görüşünde derin bir kesik oluşmuş ve sol baldırında derin bir kesik ilk göze çarpan yaralarıydı. Yinede durumu Mokiye kıyasla iyi sayılırdı, nede olsa kopmuş kolunun yerine hızlıca bir iskelet kol büyütmüş ve zar zor onunla idare edebiliyordu ama Moki Astev'in kılıcının hava akımıyla kaçınmaya çalışırken sağ gözünü kaybetmişti omuzundan beline kadar güçlü bir kesik vardı ve sol kanadı koptu kopacak gibiydi. Üstelik sadece kutsal güç geliştirmişti kutsal güçte iyileştirme büyüleri olsada bunlar zaten yavaştı ve büyüyü yapan kişi kendisine yapınca daha da yavaş oluyordu. Ayrıca kendini korumak ve saldırmak içinde kutsal güç kullandığından Moki'nin kutsal gücü azalıyordu. Durum git gide umutsuz bir hale bürünüyordu. Böyle giderse Matsu gizli kozunu oynamak zorunda kalacaktı ama kaçabileceği sürece bunu yapmak istemiyordu. [İmkansız zar]ın onu acayip güçlendirmiş olması ve şansının normale dönmesi oradan kurtulma ihtimalini yükseltiyordu ama düşük bir sayı çıkarsa hapı yutardı.
Bir süre sonra Matsu umutsuzluğa düşmeye başladı onların yaraları artarken ve umutsuz bir duruma düşerken Astev oyun oynuyormuşçasına rahattı böyle devam ederse öleceği kesindi yapabilecek bir şey yoktu kozlar böyle zamanlar içindi.
Matsu ünlü gülümsemelerinden birini yaparken geri çekilip konuşmaya başladı.
"Evet Astev bunu Undead Crown olduğumdan beri bana kullandıran ilk kişi sen olacağın için şeref duy [İmkansız zar]!"
O sırada Matsu'nun zihninde bir sayı ortaya çıktı
[1]
*şhuirk (mükkemmel delme efekti)
Matsu göğüsünde bir acı hissetti ve bir miktar kan kustu. O sırada önce önündeki kanlı ve parlak bir şey tutan ele sonrada arkasına baktı arkasındaki kişi en güçlü melek Kurucifer ifadesiz bir biçimde duruyordu
"Aslında bu tür işlere karışmam ama genç şeytan seni öldürmesi gereken kişi benim! Merak etme çekirdeğini parçalandığım anda hızlıca öleceksin!"
Kurucifer elindeki parlak şeyi parçaladı ve elini Matsu'nun göğsünden çekti bunu yaptığı anda Matsu yere düştü. O gün melek Matsuririn Hiyodeku a Ashander Koyakin öldü.
Yn: Evet hikaye bitti gidebilirsiniz derse biri inanmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undead Crown
FantastikHayattan sıkılmış ve umudu kalmamış elli tane insan aynı anda dünyadan göçmeyi ister ve canı sıkılmış bir tanrı onların bu isteğini duyar "hepinize rastgele özel yetenekler bahışedildi şimdi siz işe yaramazlar bu yeni dünyada yaşayın ve beni eğlendi...