Lia o gün insanların gerçek yüzünü gördü.
Herşey yeni zırhını almasıyla başladı beyaz altın çeliğinden yapılmış üstüne ince ince gül işlemeleri işlenmiş zarif bir vücut zırhı.Beyaz altın çeliği çok hafif ama çok dayanıklı bir ve beyaz malzemeydi çelik gibi sert ama altın gibi parladığı için bu adı almıştı ayrıca bu çelik yavaşça kullanıcısının manasını emer ve gelişirdi eğer iyice gelişirse ejder ateşi yada slime asiti ona islemezdi ama böyle bir zırhla kolaylıkla küçük bir krallık alırdınız üstüne birde para üstü isteyebilirdiniz tabiki Lia' nın aldığı zırh daha hiç kullanılmadığı için çok daha ucuzdu . Lia gibi mükemmel yüzlü bir kızın üzerindeki bu ince işçilikli zırh harika bir manzara oluşturuyordu ama bu manzarayı bozan birşey vardı oda Lia'nın silahı olan dev satırdı. Küçük ve minyon olan bu kız rahatlıkla bir büyücü, okçu, hırsız, yada rahip olabilirdi ama o savaşçı silahı kullanıyordu. Aslında Lia'nın savaş stilini düşünürsek o daha çok büyülü savaşçıydı çok tatlı, minik, ponçik ve ölümcül bir kadın büyülü savaşçı.Elbette Lia'nın güzelliğini fark edenler çoktu bunlar arasında şövalyeler tüccarlar akademi öğrencileri erkek maceracılar vardı ve erkek maceracılar genelde güvenilmez olurdu aralarında dürüst kişiler olsada sadece para için hayatını sürekli tehlikeye atacak birisi ne kadar güvenilir olabilir ki ? Bazıları o zaman askerler veya güvenlik güçleri aynı diyebilirler ama yanılmış olurlar onların içinde vatan sevgisi varken maceracılar nerde para kazanabileceklerinin derdindedirler ama yinede ülkelerin ekonomisine katkıda bulundukları için çok hor görülmezler. Suç işlemiş maceracılarda var ve bu suçlar genelde hırsızlık tecavüz ve ırkçılık gibi suçlardır genelde kanıt yetersizliğinden bulunmazlar ayrıca bir yarı-insan maceracı çok hoş karşılanmaz ama bu bizim küçük kertenkelemiz için önemli değil tabiki.
"Hadi o zaman loncaya gidelim ve bir parti kuralım"
Lacertilia loncaya gitmesinin sebebi akademidekiler ile parti kurmadan önce bu işleri öğrenmekti çünkü bir partinin hakkında birlikte gezmeleri dışında birşey bilmiyordu ve öğrenmek istiyordu.
*şlak şlak şlak
"Ahhhhh özüv diverim ahhhh lutven avfedin ahahahaaaa" (kısaca çığlık yalvarma)
Lacertilia gördüğü sahneden oldukça rahatsız oldu. Şişman ve kırbaçlı bir adam kahverengi saçlı bir kurt insana kırbaçla vuruyordu üstelik bu kurt insan daha en fazla on üç yaşında olan bir çocuktu Lacertilia bu durumdan rahatsız olduğu için durdurmaya karar verdi kimsenin duruma birşey demesine aldırmadan istediğini yapacaktı nede olsa Matsu'nun kızıydı.
"Hey kesin şunu"
Lacertilia elinde kırbaç olan şişko orta yaşlı adama seslendi
"Hah?"
Şişko adam Liaya baktığı zaman şaşkınca bir ses ses çıkardı çünkü karşısındaki kız tam onun tipiydi küçük bir loli için bu adam ölürdü ve mevkisinde düşünce bu kızı isterse zorla alabileceğini düşünüyordu nede olsa Noseb de kalan üç soylu ailesinden birine mensuptu ne kadar davranışları yüzünden tüm aile onu dışlasa da hala bir soyluydu ve bu yüzden bir macerasıyla rahatça başa çıkacağına inanıyordu.
"Sana ne küçük kız nede olsa bu çocuk benim kölem ve şuan o pis elleriyle kıyafetime dokunduğu için cezasını çekmeli"
Lia şok oldu çünkü bu insan aşırı leşti
"Sadece bunun için mi bu çocuğa vuruyorsun"
"Elbette çünkü o bir yarı insan pisliği ve bir köle bense bir soyluyum sen kim oluyorsunda bir soylunun hareketlerini sorguluyorsun muhafızlar şunu yakalayın ve benim ailemin zindanına koyun bu akşam onu bizzat ben sorgulayacağım bakalım o zaman bir daha bir soyluya soru sorabilecek mi ?"
Lacertilia şuan titriyordu ve alnından bir damar çıkmıştı aşırı öfkelenmişti hatta o kadar öfkelenmişti ki saçları meşum bir aura ile gökyüzüne doğru dalgalanıyordu bunu gören şişko soylunun korumaları hemen savaş pozisyonuna geçtiler çünkü karşılarındaki bu kızdan tehlike sezmişlerdi. Ağlayan küçük kurt insan bağırdı
"Kaç yoksa sana da kötü şeyler yapacak"
Evet sahibinden çok korkan bir köleydi ama yinede kendisini korumaya çalışan bu kıza minnet duyuyordu.
"Seni küçük pislik sus!"
Şişko soylu kırbaçlı elini havaya kaldırdı tam aşağı indirip küçük erkek kurt insana vuracakken
"Ateş zinciri"
Lacertilia büyü kullanıp muhafızların geri çekilmesini sağlamakla kalmadı aynı zamanda şişko soylunun elini de yaktı
"Auvaahaaa"
Şişko soylu eli yanınca domuzların bile atamayacağı bu sefil çığlığı attı ve onun deneyimli korumaları hemen silahlarını çekti ilk baş bu küçük kıza şerefsiz patronları emretti diye zarar verecek değillerdi ama şimdi bu kızın yaşına göre farklı güce sahip olduğunu anladılar.
"SENİN GİBİ BİR PİSLİK BENİM "DUR" DEMEMİ GÖRMEZDEN Mİ GELİYOR "
Lia öfkeden kudurmuştu şuan bu şişko adamdan da onun söylediklerinden de tiksinmişti onun güzel kendi dünyasında bunun gibi adamlara yer yoktu. Hemen bir hastalığı yok etmek için saldıran akyuvar edasıyla dev satırını eline aldı ve şişko soyluya doğru tüm gücüyle savurdu.
*klank x2
Ama iki koruma onun satırını durdurmaya çalıştı Lia sadece şişko soyluyu kesmek istiyordu çünkü dünyada böyle bir pislik olmamalıydı onun etrafında herkes iyi ve mutluydu bir arada kötü kötü konuşanlar olsada genel durum insanlar kitaplarda okuduğu gibi korkunç değildi ponçik ponçik ortalıkta geziyor kendi kendilerine egleniyorlardı en azından Lia böyle sanıyordubbu yüzden hemen geri çekildi ve sordu
"Neden bu pisliği koruyorsunuz ? "
Korumalar bu söze şaşırmıştı neden bu işi yapıyorlardı
"Tabiki para için belli değil mi ?"
Yani bu küçük kız fazla garip değilmiydi bir soyluya saldırıyor onu koruyan korumalara bu işi neden yaptıklarını soruyordu.
"Anladım iyiki sizin gibi fazla insan yok"
Lia satırını kaldırdı ve manasıyla vücudunu güçlendirmeye başladı tek bir darbeyle bu işi bitirmeye karar vermişti ama o sesleri duydu
""Durun hemen""
O tarafa baktı ve tanıdık iki kişiyi gördü ama ondan önce iki koruma konuştu
"G-general Lilith ve Veliaht Prenses Sena burada ne işiniz var ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undead Crown
FantasíaHayattan sıkılmış ve umudu kalmamış elli tane insan aynı anda dünyadan göçmeyi ister ve canı sıkılmış bir tanrı onların bu isteğini duyar "hepinize rastgele özel yetenekler bahışedildi şimdi siz işe yaramazlar bu yeni dünyada yaşayın ve beni eğlendi...