Rümeysa şerbeti içmişti. Leyla boş bardağı aldı ve daireden çıktı.
1 saat sonra
Rümeysa'nın karnına ağrı girmişti. Bebek 8 aylıktı. Daha doğuma çok vardı. Ama buna rağmen doğum başlamıştı. Rümeysa;
-Yardım edin!!!
2 saat sonra
Bebek doğmuştu fakat herkes birkaç gün içinde öleceğini düşünüyordu. Mahidevran Sultan böyle düşünmesine rağmen bunu belli etmemeye çalışıyordu. Mustafa ve Rümeysa bu sözleri duymamayı tercih ediyorlardı ama korkuyorlardı. Nergisşah daha ne olduğunu bile anlayamayan kardeşleri Mehmet ve Orhan'ın yanındaydı. Sarayda büyük bir sessizlik vardı...
Rümeysa yatakta sessizce ağlıyordu. Kapı çaldı. İçeriye Ferhunde Kalfa girdi. Kucağında bir bebek vardı. Bebeği Rümeysa'ya uzattı. Rümeysa onu kucağına aldı ve gülümseyerek;
-Ona birşey olmayacak,dedi. Tam o sırada içeriye Mahidevran Sultan girdi;
-Bunu yapan hatunu yakalamışlar. Rümeysa;
-Ben onunla görüşmek istiyorum validem. Mahidevran;
-Emin misin? Rümeysa;
-Evet,eminim,der.
Topkapı Sarayı
Hürrem Sultan'ın Dairesi
Sümbül Ağa gülerek içeriye girer ve;
-Müjde sultanım müjde. Hürrem;
-Ne oldu Sümbül? Leyla Kalfa'dan bir haber mi geldi? Sümbül;
-Evet sultanım. Bebek doğmuş ancak hekimler yaşamaz demiş.
Hürrem Sultan'ın yüzünde bir gülümseme belirir...
Konya Sarayı
Leyla boş dairede dönüp duruyordu. Rümeysa'nın şerbeti içtiği o an bir türlü gözünün önünden gitmiyordu. Ya o masum bebek...
Zindan/Konya Sarayı
Rümeysa bir hışımla zindana girdi. Karşısında hayatında ilk defa gördüğü bir hatun vardı. Rümeysa:
-Bunu neden yaptın?Ne istedim bebeğimden? Hatun korkudan titriyordu. Bir cevap veremedi.Hürrem Sultan'ın casuslarından bir ağa:
-Sultanım bu hatun suçludur. Rümeysa:
-Emin misiniz? Ağa tam cevap verecekken zavallı hatun:
-Ben hiçbir şey yapmadım. Rümeysa:
-Cevap ver ağa!!! Ağa:
-Siz fenalaşmadan evvel bana sizin dairenizi sual etti sultanım. Elinde şerbet vardı. Rümeysa:
-Hatun doğru mu bu? Hatun ağlayarak:
-Doğru sultanım lakin... Tam bu sırada ağa:
-Sultanım o bir hain nasıl doğruyu söyleyebilir ki. Rümeysa:
-Devam et hatun!!! Hatun:
-Leyla kalfa ben götürürüm dedi sultanım. Ağa:
-Utanmıyor musun iftira et... Rümeysa eliyle susmasını işaret etti. Rümeysa aklı karışmış bir halde ordan uzaklaştı.
Rümeysa'nın Dairesi
Rümeysa'nın yüzü solmuş gözlerinden yaşlar akıyordu. İçeriye Mustafa geldi. Rümeysa koşarak Mustafa'ya sarıldı. Mustafa;
-Ağlama artık. O iyileşecek. Rümeysa;
-Mustafa ben...ben korkuyorum. Çok korkuyorum. Mustafa;
-Bana bak gözlerime. Rümeysa ve Mustafa göz göze geldiler. Mustafa;
-Yaşadıklarımızı unuttun mu? Biz seninle neler atlattık? Bunu da atlatacağız. Rümeysa gülümseyerek;
-Atlatacağız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Sonu: Mustafa & Rümeysa
Ficción históricaRümeysa Sultan; Ben Rümeysa. Şehzade Mustafa'nın nikahlı eşi Rümeysa. Evlatlarının annesi,Mahidevran Sultan'ın gelini Rümeysa. Ben çocukken bütün acılarımı, dertlerimi yağmura anlatırdım. Yağmur içimdeki ateşi söndürürdü. Bir gün tam her şeyden vazg...