Akşam olmuştu. Rümeysa namaz kılıyordu. Rabbine şükrediyordu evladının canını bağışladığı için. Daha sonra Leyla Kalfa içeriye girdi:
-Sultanım şehzademiz Gülhan hatunu halvete çağırmışlar. Rümeysa endişe ve öfke dolu bir halde kalktı yerden. Hiçbirşey söylemeden Mustafa'nın yanına gitti. Ağalar Rümeysa'yı durdurdu ve:
-Bağışlayın sultanım lakin şehzademiz gövdesiyle birlikteler.
Rümeysa olduğu yerde kalakaldı bir adım bile atamadı. Dairesine doğru yavaş ve düşünceli bir şekilde ilerledi. Daireye vardığında sessizce kapıyı kapattı. Kapıya yaslanarak yavaş yavaş oturdu. Ağlamaya başladı sessizce.
Ertesi sabah
Gülhan çoktan hareme gelmişti. Onun geldiğini gören Maria ise çocukluk arkadaşına haber vermeye gitti. Maria:
-Rümeysa Gülhan hareme geldi. Rümeysa Maria'nın söylediklerini duymuyordu sanki gözlerinden yaşlar aktı usulca yerinden kalkıp yavaş adımlarla Mustafa'nın yanına gitti. Maria arkadaşının bu haline çok üzülüyordu lakin elinden daha fazlası
gelmiyordu. Rümeysa kapıyı tıkladı. İçeriden:
-Gel diye bir ses geldi. Rümeysa içeri girdi ve aşık olduğu adama baktı uzun uzun. Her halinden üzgün olduğu belliydi. Mustafa lafı uzatmadan:
-Hayrola Rümeysa? Ne oldu? Rümeysa'nın kelimeler zar zor döküldü dudaklarından:
-Bağışlayın şehzadem lakin dün gece yanınızda bir hatun varmış. Mustafa:
-Eee ne olmuş? Rümeysa:
-Söz vermiştin bana. Sadece sensin benim kalbimin sahibi demiştin. Ne oldu şimdi o söze? Mustafa:
-Ben bir şehzadeyim Rümeysa. Bunlara alışman senin için çok daha iyi olur. Rümeysa:
-Neye alışıyım hı? Aşık olduğum sevdiğim adamın her gece başka bir kadınla birlikte olmasına mı? Nasıl alışır buna insan? Söylesene Mustafa!!! Niye susuyorsun? Mustafa:
-Alışmak istemiyorsan gidebilirsin bu saraydan. Ben bir şehzadeyim bunu bir daha zinhar çıkarma aklından. Şimdi derhal çık dışarı. Çık dışarı!!!
Rümeysa öfke dolu bir şekilde baktı Mustafa'nın gözlerine gözlerinin içine sonra dışarı çıktı. Aklından geçenler aynıydı. Neden yapmıştı Mustafa bunu? O böyle biri değildi.
2 saat sonra
Rümeysa kararını vermişti. Gidecekti. Buna katlanamazdı. Evet belki canı çok yanacaktı lakin alışacaktı Mustafa'nın yokluğuna. Hazırlıklar bitmişti. Mustafa ve Rümeysa son kez konuştular. Mustafa:
-Gitmeye karar verdim demek. Rümeysa gözlerini kaçırıyordu Mustafadan. Biliyordu gözlerine bakarsa vazgeçecekti:
-Evet. Mustafa:
-Benim söylediklerim yüzünden mi? Yoksa o hatun yüzünden mi? Rümeysa:
-Benim sana duyduğum aşk saftı Mustafa. Bunca günahın entrikanın içindeki tek masum olandı. -Benim tek dayanağımdı. Bu yüzden kendim için gidiyorum. O aşkın hep masum kalması için. Mustafa:
-Aşkımızın... Rümeysa neden böyle söylediğini anlamamıştı. Rümeysa:
-Nasıl yani? Mustafa:
-Öyle işte. Seni seviyorum ve ben o hatunla birlikte olmadım. Anlatacam sana herşeyi lakin gitme Rümeysa. Gitme.................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Sonu: Mustafa & Rümeysa
Fiksi SejarahRümeysa Sultan; Ben Rümeysa. Şehzade Mustafa'nın nikahlı eşi Rümeysa. Evlatlarının annesi,Mahidevran Sultan'ın gelini Rümeysa. Ben çocukken bütün acılarımı, dertlerimi yağmura anlatırdım. Yağmur içimdeki ateşi söndürürdü. Bir gün tam her şeyden vazg...