Hikayeyi erken bitirme kararı aldım. Zaten hikayeyi sallayan çok yok. Birkaç bölüm içinde bitireceğim.Iyi okumalar.
Gizem Dairesi'ndeki tek tokmaklı yüksekte bulunan tahta kapıyı yavaşça iterek açtım. Seherbaz kılığında olduğumuz için diğerleri zaten bize dikkat etmiyordu. Büyük tavana kadar ulaşan raflarla dolu dipsiz odayı gördüğümde derin bir nefes aldım. Işimiz zor olacak...
"Dağılalım" dedim sessizce. "Kehanet için bir anı küresi bulmalıyız.. Biri kimi aradığınızı sorarsa Arianna Dumbledore'u aradığımızı Albus Dumbledore'un geçmişini araştırdığımızı söyleyin.."
Herkes kafasını sallayıp farklı yönlere dağılırken aklıma gelen detayla onları durdurdum. "Gitmeden önce.. Planda değişiklik yaptım.."
"Potter beni deli etmeye mi çalışıyorsun?" diye bağırdı Scorpius.
Ona sorun çıkarmaması için yalvaran gözlerle bakıp konuştum. "Bellatrix ve Peter'i anılardan silmeyeceğiz."
"Bu da ne demek oluyor Luna? Burada ne işimiz var o halde?" diye tısladı Sirius öfkeyle.
Hemen en makulünden ufak bir açıklama yapmalıydım. "Herşey yaşanması gerektiği gibi yaşanmalı demiştim, hatırlıyor musunuz?"
Sessizce başlarını salladılar. Bende onayı alınca devam ettim. "Yani Bellatrix'in ve Peter'ın 21 yıl sonrasına kadar verecekleri zararı sonuna kadar vermeleri gerekli..."
"Yani eğer ölümün efendisi olursan onları geri mi döndüreceksin?" diye sordu Remus.
"Hayır, hayır, kesinlikle hayır... Buna vicdanım el vermez..."
Büyük annem merakla sordu. "O halde ne yapacağız?"
"Bugün benimle birlikte burada sizde öleceksiniz..."
"Hadi Potter... Komik şakaydı. Planı uygulayalım.." dedi Scorpius. Artık aklımı kaçırdığımı düşünüyordu. Haksız da sayılmazdı.
"Şaka yapmıyorum Scorp.. Sen şimdi buradan çıkacak ve bizi ölüm yiyenlere ihbar edeceksin.. Bizde bu sırada kehaneti halledeceğiz..."
"Lily bari beni kendi ellerinle öldür falan da de, tam olsun.." diye isyan etti.
"Evet Scorpius. Geride kimse kalmasın.. Gerekirse hepimizi kendi ellerinle öldür.." dedim burukça gülümseyerek.
Sirius öksürerek konuşmaya daldı. "Pardon ben tam anlayamadım. Neden hepimiz ölüyoruz?"
"Çünkü zaman kayması yarattım ve bunu düzeltmek için sizi en başa yani Bellatrix ve Peter'ın ölmediği zamana göndereceğim ancak biriniz bile geride kalırsa sizden iki tane olmuş olur.. Ki bu daha büyük bir zaman sapmasına yol açar. Boşlukta yaşamak zorunda kalırsınız.. Siz benimle Hogwarts'tan kaçtığınız güne kadar ortaya çıkmayacaksınız.. Burada ölmüş olacağınız içinde geleceğinize tek kişilik olarak devam edeceksiniz.."
Büyük annem dudaklarını hayranlıkla büktü. "Mantıklı... Peki ya seni hatırlayacak mıyız?"
"Evet siz hatırlayacaksınız.. Diğer büyücüler ise Tom Riddle'ın beni sihir bakanlığının gizem dairesinde öldürdüğünü bilecek. Bellatrix ve Peter yerine beni yok edeceğiz.. Hogwarts'a döndüğünüzde tek yapmanız gereken benim onları öldürmemi engelleyip hayatınıza normal seyrinde devam etmek.." dedim mırıldanarak yanımızdan kafasıyla selam verip geçen seherbaza gülümserken.
"Lily daha güvenli bir yol yok mu?" dedi stresin iyice kurbanı olmuş sarışın maymunum. Yavaşça yalvarırcasına elimi tuttu. Elleri buz gibi terlemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİLY LUNA POTTER VE ZAMAN DÖNDÜRÜCÜ-SCORİLY (tamamlandı)
FanfictionEğer bir Potter iseniz başınızı belaya sokmak kaçınılmazdır. Peki bir Malfoy'la olmak istemediğiniz ama geri dönmeyi de beceremediğiniz bir zamana düşseniz ve kurtulmaya çalıştıkça daha çok çamura batsanız nasıl olurdu? Eski Hogwarts'a merhaba deyi...