"Sana öğrencilerden birine ait olabileceğini söylemiştim Malfoy" dedim bıkkınlıkla.
"Emin olmak istedim Potter. Ben bir slytherinim. Aptal cesaret belirtileri göstermektense kendimi garantiye alırım." diye karşılık verdi o da, tüm egosuyla.
Gözlerimi devirdim. "O çok sevdiğin aynı zamanda Malfoy simgesi olan saçlarına veda etmek istemiyorsan susmalısın aptal sarışın."
"Seni dinlemek isterdim Potter ama şuan benim için sesin bir snitchin kanat sesi kadar umursanmaz derecede vızıltılı geliyor."
Şimdi sakin ol Lily! Tekrar cezaya kalmak gibi bir lüksün yok.
"Bu çok tuhaf bir şeye benziyor. Baksana.. Sence ne işe yarıyor? O her işe soktuğun çilli burnunun bu konuda da bir fikri var mı acaba?" diye sordu tek kaşını kaldırırken. Göz ucuyla suratına pis pis bakıp kafamı kolyeye indirdim. Sinirime hakim olmayı öğrenmeliydim. En azından şuan için..
Ben incelemek adına kolyeye bakarken Malfoy kolyeyi birkaç kez çevirdi. Kolyeyi tanıdığımda aklımda yanan püfürlerle bağırdım. "Evet ne olduğunu biliyorum. Sakın çevirme!"
Malfoy'un kolunu tuttuğumda şaşkınlıkla çevirmeyi bıraktı ama herşey için çok geçti. Astronomi sınıfı etrafımızda dönerken telaşla "Neler oluyor Potter?" diye bağırdı. Sorusunu cevaplayamacak kadar başım dönüyordu.
Astronomi sınıfı dönmeyi kestiğinde derin bir nefes alıp kendimi toparlayarak büyük bir dikkatle etrafıma bakındım. Bir değişiklik göremeyince ohlayıp kolyeyi elinden alıp yere atarak kırdım. "Zaman döndürücü Malfoy. Yıllar önce Hogwarts sınırları içinde yasaklandı. Bilmediğin herşeye elini sürme."
"Sağol çok bilmiş Potter. Adını söylemen yeterliydi. Yasaklandığını bende biliyorum." dedi suratını ekşiterek.
Sinirle arkamı dönüp kapıyı sertçe açtım. O da arkamdan geldi. Büyük salona yemeği kaçırmadan önce gitmeliydim. Saate tekrar baktığımda yemeğe daha on dakika olduğunu gördüm. Ama nasıl olur? Daha az önce yemek başlayalı on beş dakika olmuştu.
Omuz silkip saati sonra düzeltmeye karar vererek etli pudinglerin hayaliyle büyük salonun dev kapısını araladım. Gördüğüm manzara beni biraz şaşırtmıştı. Büyük salon yeşil ve gri armalarla süslenmişti.
"Bu yılın şampiyonu bizdik. Slytherin armalarının ne işi var tepede?" dedim anlamaz ifadeyle gözlerimle etrafın dekorasyonunu incelerken.
Malfoy endişeyle yutkunup bana döndü. 'Ne?' dercesine baktım.
"Bir sorunumuz var Potter." deyip kaşlarıyla ileriyi işaret ettiğinde işaret ettiği yere baktım.
Gördüğüm manzara benimde yutkunmama sebep olmuştu. Dört binadan yüzlerini asla görmediğime yemin edebileceğim yüzlerce kişi bize dönmüş yeni yabancıları izliyorlardı. Karşıdaki öğretmen masasına hızla kafamı kaldırdığımda McGonagall'ı görmek beni biraz rahatlatmıştı. Ama McGonagall müdür kürsüsünde değil onun hemen yanındaydı. Müdür kürsüsünde ise gözlerimizin şokla açılmasının sebebi yüzyılın en güçlü büyücülerinden olan ve abimin adaşı Albus Dumbledore vardı.
Dudaklarımdan minik bir fısıltı çıktı. "Dumbledore.."
"Sanırım o kolyeyi kırarken büyük bir hata yaptın Potter"
Birkaç dakika bütün ilgiye rağmen orada bekledikten sonra kendimi toparlayarak hafifçe boğazımı temizledim. Yüzüme sahte bir gülümseme takıp Malfoy'a döndüm. Dudaklarımı fazla kıpırdatmamaya özen göstererek talimatları verdim. "Yabancı olduğunu belli etmeden öğretmen masasının yanına doğru yürü. Kimseyle göz teması kurmamaya özen göster. Dumbledore'a olanları anlatmalıyız."
![](https://img.wattpad.com/cover/88992990-288-k889462.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİLY LUNA POTTER VE ZAMAN DÖNDÜRÜCÜ-SCORİLY (tamamlandı)
FanficEğer bir Potter iseniz başınızı belaya sokmak kaçınılmazdır. Peki bir Malfoy'la olmak istemediğiniz ama geri dönmeyi de beceremediğiniz bir zamana düşseniz ve kurtulmaya çalıştıkça daha çok çamura batsanız nasıl olurdu? Eski Hogwarts'a merhaba deyi...