31 Ekim 1981

1.9K 152 165
                                    

Lily Luna Potter'ın Ağzından

Iki gündür Ted ve Andromeda Tonks'un evinde kalıyorduk. Scorpius ve Remus şöminenin önünde küçük Nymphadora'yla atçılık oynuyordu. Scorpius at olurken onu kötü attan kurtarmaya çalışan prens Remus küçük yaramazı baya eğlendiriyordu. Üçünün kahkahası bütün evi inletiyordu.

Büyük annem mutfakta Andromeda'ya yardım ederken bir yandan da Sirius'la patlamalı pişti oynayan büyük babama söyleniyordu. "Merlin aşkına James! Bir çocuğun var ve sen hala oyun mu oynuyorsun?"

"Kocan yenilmeye doyamıyor Evans" diye bir kahkaha attı Sirius, kağıtlar büyük babamın suratına dördüncü kez patlarken.

Büyük babam ağzına dolan külleri tükürmeye çalışırken dayanamayıp ben de kahkaha attım.

Kahkaha atınca karnımın üzerine yüz üstü uzanan minik Potter rahatsızca kıpırdandı. Bu evdeki diğer hiperaktif ufaklığın aksine oldukça tembeldi. Uyandığından beri sonbaharı izleyen küçük pencerenin önündeki sallanan sandalyede birlikte sallanıyorduk. Zümrüt yeşili gözleriyle kızıl saçlarıma iyice odaklanmış, onları parmaklarına doluyordu. Büyük annem mama vakti yaklaştığı için mutfakta babamın mamasını hazırlıyordu. Böyle düşününce epey garip oluyor ama burası büyücü dünyası... Burda garip olan birşey yoktur.

Iki gün boyunca babamı izlemiştim ve tek bir şımarıklığını görmemiştim. Çok uysal bir çocuktu. Emeklemeyi bile sevmiyordu. Ulaşımını yuvarlanarak sağlıyordu. Onu heyecanlandıran tek şey vaftiz babasının hediyesi olan uçan süpürgeydi.

Camdan dışarıyı izlerken Ted Tonks'un elinde paketlerle etrafı izleyerek eve yaklaştığını gördüm. Birkaç saniye sonra kapı yavaşça çarptı.

Bu şahit oldukları Ted Tonks için çok fazlaydı. Ancak yine de oldukça iyi idare ediyordu. Üzerindeki ince mevsimlik kabanı çıkarırken derin bir şekilde ofladı. "Pettigrew seni arıyor, Sirius"

Sirius'un sessiz ağız hareketlerinden küfrettiğini anladım. Bunca yıl boyunca Pettigrew'e iyi davranmak en çok onu zorlamış olmalıydı. "Bu akşam sır tutuculuğu ona vereceğim, zaten heryer ölüm yiyen kaynıyor.. Hemen koşup lordcuğuna haber vermesi için uygun ortam hazır.."

James'inde havası kaçmıştı. Elindeki oyun kartlarını toplayıp kutuya koydu. Büyük annem ve Andromeda Tonks'un mutfaktan çıktığını gördüğümde babamı kucağımda doğrulttum. "Öğün vakti minik Harry.."

Babam altta çıkmış iki dişini göstererek kocaman gülümsedi. Minik ellerini avucuma alıp öptüm. Bebek kokusunu her zaman aşırı derecede sevmiştim.

Remus ve Scorpius'un zapt etmeye  çalıştığı diğer yaramazın yanına ilerledik. Büyük annemde yemek yedirebilmemiz için örümceği arkamızdan getirdi. Babamı örümceğe bıraktığımda bir o yana bir bu yana dengesiz adımlarla ilerlemeye çalıştı.

Remus ısrarla Tonks'u oturtmaya çalışıyordu. "Prensler yaramaz prensesleri sevmez Dora!"

Saçları kırmızıya dönen Tonks bağırdı. "Sen beni sevmiyor musun?!"

"Onu demek istemedim. Uslu bir kız ol ve yemeğini ye. Söz veriyorum, Hogwarts hayvanını ben alacağım.."

Tonks'un gözleri parladı. Hemen usluca küçük oyun masasına oturup Andromeda'nın önüne koyduğu kurabiyeleri süt eşliğinde yemeye başladı. Diğer yandan brokoli püresini gören minik Potter'da işler iyi gitmiyordu. Büyük annem ağzına birşeyler sokmaya çalıştıkça ürkütüyor, babasına ve vaftiz babasına onu bu eziyetten kurtarması için acıklı bakışlar atıyordu. Belimin ağrımaya başladığını hissettiğimde daha fazla dayanamayıp Scorp'un yanına çöktüm. Yanıma yanaşıp elleriyle belimi sardı. "Bizim çocuklarımıza bakacağın günü sabırsızlıkla bekliyorum, Potter.."

LİLY LUNA POTTER VE ZAMAN DÖNDÜRÜCÜ-SCORİLY (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin