26- Değişiyordum

11.7K 856 57
                                    


Sağ dön. Sola dön. Evet biraz da yüz üstü, biraz da sırt üstü yat. Bu hareketleri tekrardan tekrarla... Saat kaç olmuştu bilmiyorum ama ben yatağa yattığımdan beri uyuyamamıştım. Her ne kadar yorgun bedenim uyumak istese de beynim bir türlü susmadığı için buna izin vermiyordu. Uyuyamadığım için gözlerim acıyor ve batıyordu. Buna rağmen sanki beynimin içine bir papağan yerleştirilmiş gibi hiç dur durak bilmeden konuşup duruyordu. Bu düşünce denizinde boğulmama az kalmıştı.

İnsanın uykusu olmasına rağmen beyninin buna izin vermemesi berbat bir şeydi. İnsomnia (uyuyamama hastalığı) hastalarının özellikle de kronikleşmiş olanların işi gerçekten zordu. Bu uyuyamama durumunun sürekli tekrarlanması insanı çileden çıkartabilir bir durumdu. Gerçi zihnimize o kadar çok yükleniyoruz ki. O da bu kadar stres ve kaygıya dayanamayıp belli bir psikolojik rahatsızlığın semptomu olarak ortaya çıkabiliyordu.

Benim yaşadığım şey tabi ki de kronikleşmiş insomnia rahatsızlığı değildi. Sadece şu sıralar çok fazla yükleniyordum kendime. Düşünülecek o kadar çok şey vardı ki hangi birini düşüneceğime şaşıyordum. Zihnimdeki soruların bini bir paraydı. Mesela bu sorulardan bir kaçını tekrardan dile getirebilirim. Ömer bana neden böyle davranıyor? Dakikalar önce birlikte gülerken, dakikalar sonra neden kendimi suç işlemişim gibi kötü hissettiriyor? Bu kadar şeyden sonra bile onu kalbimden niye söküp atamıyorum? Aslı tamamen eski haline döndüğünde onu bir daha görebilecek miydim? Zehra teyzenin anlattığı şeyler hakkında ne yapacaktım? Kaan'ın söylediği şey vardı birde. Ve daha bunlar gibi niceleri. Beynim sanki matbaa da basılan bir gazete sayfası gibi ha bire soruları basıp önüme getiriyordu ama onlara verebilecek cevap bulamıyordum. Bu daha çok bir çocuğun yetişkine sorduğu ama yetişkinin nasıl cevap vereceğini bilmediği sorular gibiydi. Belki de bu kadar çok soru sormak yerine sadece akışına bırakmalıydım.

Üzerimdeki ince, krem rengi örtüyü ayaklarımla tepiklemeye başladım. Ve bu işleme örtü yere düşünceye kadar devam ettim. Örtü yere düşünce yattığım yerden doğrulup bir kaç saniye öylece karanlık odam da etrafa baktım. Bundan da çabuk sıkılıp yataktan kalktığım da gözlerimin acısının dinmesi için neler yapabileceğimi düşünüyordum. Bu sırada da saatin kaç olduğunu merak ettiğimden komedinin üzerinde duran telefonumu alıp saate bakmak için tuş kilidine basmam ile yüzüme hücum eden ışık huzmesi aynı anda gerçekleşmiş ve bunu da telefonu hızlıca yatağa fırlatmam izlemişti. Gözlerim kamaşmış, bununla birlikte de ellerimle ovaladığım için sulanmıştı. Kendime bir kaç saniye verip, odadan çıktığım da hala ellerimle gözlerimi ovarak banyo kapısının önüne gelmiştim. Kapının koluna dokunduğumda kapı içeriden biri tarafından açılınca boğazımdan tiz bir çığlık koptu.

''Abla benim sakın ol''

Yiğit'in de benim bağırmamdan korktuğu, sesinin titremesinden anlaşılıyordu ama benim kadar olmadığı kesindi. Boş bir anıma denk gelmiş ve fazlası ile korkmuştum. Bacaklarım jöle kıvamına gelmiş, kalbim de adrenalinden dolayı epeyce hızlı atıyordu. Yiğit'in bana temkinli bakışları devam derken ona ''İyiyim tamam. Bir an boş bulundum.'' diyerek durumu toparlamaya çalışsam da Yiğit, beni mutfağa çekip sandalyeye oturttu. Ardından da bir bardak suyu elime tutuşturup tezgaha yaslandı.

Elimdeki suyu önce birkaç saniye inceledikten sonra bardağı kafama dikip hepsini bitirdim. Gerçekten de susamıştım. Kendimi tamamen toparlamak için biraz zaman tanıyıp ardından bakışlarım Yiğit'i buldu.

''Sen ne yapıyorsun bu saatte ayakta?''

Sanki sormamam gereken bir şey sormuşum gibi masaya koyduğum bardağı aldı. Mutfak tezgahına götürüp bana arkasını döndü. Bardağa su doldurup, elinde bir kaç kez döndürdükten sonrada içmeden bırakıp bana döndü. Normal olmaya çalışır gibi ''Hiç... yani öyle uyku tutmadı. Hem insan gece tuvalete kalkamaz mı?'' bir hata yapmış da üstünü örtmek için yollar arayan çocuklar gibi davranıyordu. Hayırdır Yiğit bey bu telaş ne? demek yerine ''Ben kalkamaz mı dedim şimdi Yiğit.'' dedim.

AYDINLIĞA HİCRETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin