Hikayede zaman atlaması yapılmıştır...
Okul hayatımız olsun benim iş hayatım olsun her şeyi düzene koymuştuk. Ben mutlu bir hayat isterken Tanrı bana istediğimin iki katını verip Taehyung'a takık olan kızı da hayatımızdan çıkarmıştı.
Ne olduğunu bilmiyordum ama uzun süredir bize yaklaşmıyordu. Fakat her şey bu kadar düzenliyken Taehyung'un garip bir ruh hali içerisinde olması canımı sıkıyordu.
Uzun bir süre önce ayrı bir kira vermemem için kendisiyle yaşamamı teklif etmiş, beni kendi evine getirmişti. Zaten günümün ve hatta gecelerimin bile çoğunu o evde geçirdiğim için kendi evime boşu boşuna kira vermek hoşuma gitmiyordu. Taehyung'un evi de kendisine ait olduğundan her ne kadar yapmamamı söylese de evin ihtiyaçları için para veriyorum. Sonuçta yük olmak gibi bir planım yoktu.
İlk başlarda her şey mükemmel gidiyorken Taehyung bir an da sessizleşmiş, sır küpüne dönmüştü. Ne zaman ona yaklaşsam ya geri kaçıyordu ya da öpüşüme duygusuzca karşılık veriyordu. Her seferinde bir problemi olup olmadığını sorsam da ters bir şekilde olmadığını söyleyerek derslerine gömülüyordu.
Onu anlamak kolaylaşıyor derken yeniden karmaşıklaşıyordu.
Düşüncelerime ara vermek istercesine kafamı iki yana sallayıp evin bahçesine girdim. Bugün haftasonuydu ve ben işe sabah erkenden gidecektim. Fakat yarı yoldan sırf telefonumu unuttuğum için geri dönmüştüm.
Evin kapısının önüne geldiğimde şifreyi girmek yerine zile bastım. Çünkü eve her zaman Taehyung'la birlikte geldiğimden şifreye ihtiyacım olmamıştı. Bu yüzden ben de zile basmak zorunda kalıyordum.
Taehyung'un kapıyı açmasını beklerken üzerime çeki düzen vermeye başlamıştım. Yüzüme içten bir gülümsemeyi de eklerken kapının açılmasıyla gülüşüm yüzümde donmuştu.
Hayır, ben evden çıkalı neredeyse yarım saat oluyordu. Bu kız ne ara buraya gelip üzerine Taehyung'un tişörtünü geçirmişti anlayamıyordum.
Her şeyin kabus olmasını umarak karşımda ki yarı çıplak kıza bakarken o, cırtlak sesiyle konuşup beni gerçekliğe çevirmişti. "Ahh Jimin'di değil mi?"Ona cevap vermek yerine sertçe yutkunduğum sırada hemen arkasında beliren Taehyung'la bozuntuya vermemeye çalışarak yapmacık bir şekilde gülümsedim. "Telefonumu unutmuşum."
Sessizce fısıldayıp kızın kenara çekilmesiyle içeri girdim. Taehyung'un yanından geçerken onun o çıplak göğüsüne ve dağınık saçlarına bakmamaya özen göstererek salonun koltuğuna ne zaman koyduğumu anlamadığım telefonu alarak çıkışa yöneldim.
"Siz aynı evde mi kalıyorsunuz Taehyung?" Kız şaşkınca sorup Taehyung'a dönünce ben de Taehyung'a baktım.
"Evet, zamanla arkadaş gibi bir şey olduk." Bakışlarımız birleştiğinde onun bana farklı bir şekilde baktığını gòrmüş, ama bir anlam çıkaramamıştım. "Çok da önemli bir şey değil."
Verdiği cevap karşısında pek tepkilerimi belli etmemeye çalışarak serice evden çıktım ve evde olanları düşünmemeye çalışarak yürümeye başladım.
***
Taehyung başlı başına dengesiz biriydi. Onun kendini geri çekmelerinden, sorunlarından bıkmıştım artık.
Son zamanlar da beni kendisine yaklaştırmamasının nedeni sanırsam ki o kızdı. Büyük ihtimal bundan dolayı bana yaklaşmıyordu. Bana olan sevgisinin yalan olduğuna mı yoksa ona inandığıma mı üzüleyim bilemiyordum.
En önemlisi beni bir kızla aldatmıştı.
Dudaklarımdan buruk bir gülümseme döküldü. Düşünmek daha çok canımı yakıyordu. Ama eve gidip yüzleşmek yerine iş çıkışı hep geldiğim bu bara gelip kafa dağıtmayı tercih etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nemesis あ vmin ✓
FanfictionOkulda soğukluğuyla ünlü olan bir çocuk ve onu zorunlu olarak etkilemeye çalışan diğer çocuğun hikayesi. "Onu etkileyebilmen için kız kılığına girmen gerekecek dostum. Duyduğuma gòre göğüs seviyormuş." *** "Nemesis?" Kütüphane raflarının arasında g...