Flashback
Elinde ki içki şişeleriyle paytak adımlarla yürüyen Jimin kendini zar zor koltuğa attı. Bilinmezliğin içindeymiş gibi hissediyordu. Ne zaman içki içse böyle hissederdi.
"Ahh sikeyim. Arkadaşlar size söylemem gereken önemli bir konu var." Kıkırtıları eşliğinde konuştuğunda hala ayık olan Hoseok ve Jungkook, Jimin'e baktı.
Hoseok çok içsede içkiye dayanıklı bünyesi vardı. Jungkook ise bugün az içmişti. Olan daha şişenin yarısında olan Jimin'e olmuştu. Hataları peş peşe yapıp karşısında ki arkadaş görünümlü şeytanlara fırsat veriyordu.
"Benim bölümümde başarılı olan çocuk var ya." Jimin kendi kendine konuşurken diğerleri onu umursamazca dinliyorlardı. "Çocuk çok yakışıklı."
Hoseok eline aldığı telefonla uğraşırken ses kaydına girdi. Yarın bunları söyledin dese Jimin kesinlikle inkar ederdi. "Sen bir erkeksin Jimin."
"Size söylemedim mi?" Jimin gözlerini kırpıştırıp onlara baktığında Hoseok ve Jungkook birbirine baktı. "Neyi söylemedin?"
"Ben birazcık eşcinsel olabilirim. Yani emin değilim. Ama kızlar ilgimi çekmiyor."
"Hassiktir." Jungkook şaşkınlıktan küfür ederken Hoseok gülüyordu. "Sana götümüzü sağlama alalım demiştim."
"Dalga geçme hyung. Hem ben senin gibi birisine bakmam."
"Benden iyisini mi bulacaksın? Gerçi boşver ben kızlardan hoşlanıyorum."
Jimin içki şişesini kafasına diktikten sonra ağzından akan damlayı koluyla temizledi. "O soğuk nevaleden nefret ediyorum."
"Kim Taehyung'da sana bayılmıyor. Gerçi seni tanısa bayılmazdı. Çocukla aynı bölümde okumana rağmen seni tanımıyor." Jungkook tam gaz iğrenç esprilerine devam ederken Hoseok ona gülüyor Jimin ise onları umursamadan konuşmaya devam ediyordu.
"İstesem o çocuğu etkileyebilirim."
"Yalnız o çocuk kızlardan hoşlanıyor." Hoseok yaptığı analizi arkadaşlarıyla paylaşırken Jimin kıkırdıyordu. "Olsun. Ben yine de etkilerim."
"Hyung boşuna uğraşma etkileyemezsin."
Jimin bu cümleye kaşlarını çattı. "Etkilerim dedim Jungkook."
"Var mısın iddiasına?"
Hıçkıran Jimin arada kısık kısık kahkaha atarken bilinçsizce mırıldandı. "Varım. Neyine?"
"Eğer onu etkilersen ben de gidip gay barda bir bardak içki içeceğim."
Hoseok gözlerini büyültüp araya girdi. "Uçtun dostum."
"Nasılsa etkileyemeyecek." Jungkook bilmişlikle konuşup ekledi. "Ama etkileyemezsen kız kılığına girip üniversiteyi turlarsın."
Hoseok ağzından çıkan kahkahaya engel olamadı. "Her iki tarafta boklu değnek."
"Kabul." Jimin sarhoşluğun verdiği etkiyle oltaya düşerken Hoseok kayıt altına alıyordu.
"Söz ver."
"Ne sözünden bahsediyorsun Jungkook?"
"İddiayı kaybedersen kız kılığına gireceğinin sözü."
Jimin içkisiyle bir süre aşk yaşadıktan sonra sırıtarak arkadaşlarına baktı. "Söz."
***
"Siz şerefsizliğin kitabını yazmışsınız." Sinirle söylenirken gülen Hoseok hyungu dikkate almamaya çalışıyordum. Aksi takdirde daha da sinirlenecektim.
"Bizden eşcinsel olduğunu sakladın Jimin."
Başımı hızla iki yana salladım. Bunu öğreneli çok olmuştu ama kendimi inandırmam yeni yeni oluyordu. "Dalga geçmeyeceğinizin bir kanıtı yoktu. Hem ben yeni yeni kabüllenmişken size nasıl söyleyebilirim."
"Ne yani ben sana eşcinsel olduğumu söylesem sen beni arkadaşlıktan red mi edeceksin?" Jungkook'un sorduğu soru oldukça mantıklıydı. Ama zaten eşcinsel olduğum için cevabım 'hayır' olacaktı. Ama eşcinsel değilsem vereceğim tepkiden emin değildim.
"Bunu eşcinsel birisine soruyorsun Jungkook. Cevabım tabi ki hayır olur. Ama bunu eşcinsel olmayan birine sorduğunu düşün. Ben yapamadım. Yanımda hep kız muhabbeti yapan arkadaşlarıma eşcinsel olduğumu söyleyemedim."
"İşte bunun için sana ceza veriyoruz. Git Taehyung'u etkile." Hoseok hyung asla vazgeçmeyecekti.
"Bunu nasıl yapabilir-"
"Söz verdin hyung."
Derin bir nefes alıp verdikten sonra sınıfa giren Taehyung'la bakışlarım onu buldu. Çocuk beni tanımıyorken dikkatini nasıl çekebilirdim ki?
"Yakışıklında geldi."
"Jungkook!"
Onu uyarsamda durmaya niyeti yokmuşçasına sırıttı. Bu çocuk laftan anlamıyordu. "Ne var? Dün gece çok yakışıklı diye diye bir hâl oldun."
"Ama bu ondan hoşlandığım anlamına gelmez."
Jungkook kesinlikle benden bir dayak hakediyordu. "Ama çok yakışıyorsunuz."
"DEFOL!" Sinirle bağırınca sınıfta ki bir kaç üzerime sabitlendi. Bazıları merakla bazıları ise kınayan gözlerle bakıyordu.
Ama sadece biri boş boş bakıyordu. O da Kim Taehyung. Zaten bu çocuğun gözlerinde duygu kırıntısı yakalamak oldukça imkânsızdı. Hep boş bakardı. Bu yüzden ne düşündüğünü hiçbir zaman anlamazdım.
Uzun bir süre ona bakınca bakışlarını üzerimden çekip önünde ki notlarıyla ilgilenmeye başladı.
"Bizim sayemizde seni fark etti."
"Hoseok hyung git artık."
Gülüşerek sınıfımı terk ederlerken ben sınıftaki bakışlara kısa bir "Özür dilerim." Diyerek yerime oturdum.
Bakışlarım yeniden Taehyung'a odaklandığında onu nasıl etkileyebileceğimi düşünüyordum. Hoseok hyung'un dediğine göre kızlardan hoşlanıyordu. Yani dün gece oyle demişti. Dinlettiği ses kaydından bunu duymuştum.
Onu etkilemem imkânsızdı ama verdiğim bir söz vardı. Eğer ki onu etkilemeye kalkışmazsam onlar gidip Taehyung'a ses kaydını dinletecekti. Üstelik kız kılığına girip okulu turlamam gerekecekti.
Ama o bu kadar soğukken ben nasıl yanına yaklaşabilirdim ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nemesis あ vmin ✓
FanfictionOkulda soğukluğuyla ünlü olan bir çocuk ve onu zorunlu olarak etkilemeye çalışan diğer çocuğun hikayesi. "Onu etkileyebilmen için kız kılığına girmen gerekecek dostum. Duyduğuma gòre göğüs seviyormuş." *** "Nemesis?" Kütüphane raflarının arasında g...