Jungkook
Hoseok hyungun omzuna elimi atıp dalga geçercesine güldüm. "Az önce dediklerini duydun mu? Yok birlikte olmuşmuşmuş da, yok üstteymişmiş de... Bizde yerdik bunları."
"Jungkook o değil de ya dedikleri doğruysa?"
"Ya saçmalama hyung, aklı sıra iddiayı kazanmak için yapıyor."
Hoseok hyung tam ağzını açmıştı ki elimi omzundan çekip sözünü kestim. "Neyse hyung ben lavaboya gidiyorum."
"İyi, iyi. Benim de dersim vardı zaten."
Onu onaylayıp hızlı adımlarla binaya girdim ve en yakın lavaboya ilerledim. Biraz daha geç kalırsam altıma bile yapabilirdim.
Lavaboya girip etrafıma bakmadan boş olan bölmelerden bir yere geçtim.ve fermuarımı indirdim.
"Ohh~" Rahatlamanın verdiği hisle dudaklarımdan çıkan bu sesle yan tarafımda ki ufaklığın gözleri beni buldu. "Ne? Hiç mi işeyen insan görmedin?"
Gözlerini kısıp tiksintiyle bana baktıktan sonra önüne döndü. Kafamı sağa sola sallayıp önüme döneceğim an başka bir şey dikkatimi çekti. Ufaklık cidden ufaktı.
"Nereye bakıyorsun sen öyle?"
"Küçükmüş."
"Ha?" Hemen fermuarını çekip kendini gizledi. "Canına mı susadın sen?"
"Bir ufaklıktan dayak yiyecek değilim."
İşimi bitirip fermuarımı çektikten sonra kısa boylu çocuğa döndüm. Ama bana bakışları tuhaftı. Ve zaten çok geçmeden de iki eliyle sertçe yakamı kavramıştı. "Bana bak ergen, benimle düzgün konuş!"
"Hey hey hey! Pis ellerini derhal üzerimden çek." İşedikten sonra yıkaması gerekmez miydi? "Ayrıca gayet düzgün konuşuyorum. Benimkinden küçüktü. Bir de zaten boyun kısa."
"Ben 22 yaşındayım, senin gibi ilk sınıf değilim. Benimle bu şekilde konuşamazsın."
Dudaklarımı büzüp tiksintiyle ellerini kendimden uzaklaştırdım. "Yalan söyleme be! Neren 22 senin?"
Sabır dilenircesine havaya bakıp dudaklarını yaladı. Aslında alıcı gözle bakarsak yakışıklı çocuktu. Bunu da Hoseok hyunga mı ayarlasak ki?
"Min Yoongi."
"Oh?"
"Adım Min Yoongi. Ve sen bu ismi asla aklından çıkarma. Bu ismi nerede duyarsan oradan uzaklaş."
"Niye ben uzaklaşıyor muşum?" Ellerimi belime koyup kaşlarımı çattım. "Rahatsız oluyorsan sen uzaklaşırsın."
Alayla gülse bile umurumda değildi. Lavaboya ilerleyip sakince ellerimi yıkadıktan sonra lavabonun çıkışına ilerledim. "Ayrıca eğer karşıma çıkarsan herkese küçük çüklü olduğunu söylerim!"
Sanki beni korkutacağını sanıyordu, hah ufak şey. Ben dev gibi kaslı çocuktum. Onun gibi yerden bitmeden korkacak değildim.
Jimin
Oturduğum yerde gergince dizlerimi sallarken Taehyung bir anda bacağımı tutmuştu. "Yapma şunu!"
Şuan eli bacağımdaydı ve ben sanırsam küçük dilimi yutmuştum. Yutkunup kafamı onaylar anlamda salladığımda elini çekerek testlere geri döndü.
Ama ben gözlerimi onun yüzünden alamıyordum. Ders anlatırken ki o ciddi surat ifadesi ve kımıldayan dudakları dikkatimi dağıtıyordu.
"Jimin?"
İsmimi söyleyince transtan çıkmışçasına gözlerimi ondan kaçırdım. "Oh?"
"Yüzümde bir şey mi var?"
"Ne? Hayır."
"Neden sabahtan beri beni izliyorsun?"
Alt dudağımı dişlediğimde bakışlarının dudaklarıma kaydığını hissedebiliyordum.
Yoksa o da benden etkileniyor muydu?
"Hadi kalkalım, yeter bu kadar."
Onu onaylayıp kitaplarımı topladım ve ayağa kalktım. O da beni taklit ettiğinde kütüphanenin boğucu havasından kurtulmuş olduk.
"Şey.. birlikte bir şeyler içelim mi?"
"Olur."
Ensesini kaşıyıp bıkkınca üfledi ve etrafına baktı. Birini mi arıyordu?
Ben onu o etrafı izlerken sonunda kantine gelmiş içeceklerimizi almıştık. Masalardan birine geçip oturduğumuzda sessizlik hakimdi aramızda.
Ve ben bu sessizliği bozmaya korkuyordum. Daha doğrusu saçmalamak istemiyordum.
"Taehyung?" Ortamda ki sessizliği bir kız sesi bozunca hemen etrafıma baktım.
Bir kız bize doğru geliyordu ve bu üniversitede ki öğrencilere bakarak oldukça sadeydi. Yüzünde makyaja dair hiçbir şey yoktu ve saç kesimi de onu sevimli göstermişti.
Yanımıza ulaştığında bana bakma gereği bile duymadan donukça masayı izleyen Taehyung'a baktı. "Konuşabilir miyiz?"
"Müsait değilim."
"Çok uzun sürmez."
Taehyung'un sinirlendiğini anlayabiliyordum. Bunu kasılan çenenisi gören herkes anlayabilirdi.
"Arkadaşımla bir şeyler içiyoruz. Seninle sonra konuşuruz."
"Uzun sürmez dedim!" Kız görüntüsünün aksine cazgırdı sanırsam.
"Neden uzatıyorsun ki?"
Taehyung sinirle konuşup kafasını kaldırınca kız birden Taehyung'un dudaklarına yapışmıştı.
Ben öylece onlara bakıp olayın şokunu atlatmaya çalışıyordum. Ve Taehyung'un kızı itmesini bekliyordum.
Ama nedense hiçbir şey istediğim gibi gitmemiş ve Taehyung kızın öpüşüne karşılık vermişti.
Onlar ben veya kantinde ki kimseyi umursamazken dolan gözlerimi saklamak adına ayağa kalktım ve kantinin çıkışına yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nemesis あ vmin ✓
Fiksi PenggemarOkulda soğukluğuyla ünlü olan bir çocuk ve onu zorunlu olarak etkilemeye çalışan diğer çocuğun hikayesi. "Onu etkileyebilmen için kız kılığına girmen gerekecek dostum. Duyduğuma gòre göğüs seviyormuş." *** "Nemesis?" Kütüphane raflarının arasında g...