Sam'in ağzından
Bu saat neden sabahın köründe çalıyor ki diye aklımdan geçirirken bir yandan da saati kapatmaya çalıştım. Gözlerimi hafif aralamamla carly ile bakışmamız bir oldu.
"Sence de fazla uyumadın mı okula geç kalıyoruz" dedi donuk bir ifadeyle. Her zamanki carly işte. Fazla donuk ve fazla sıradan. Hiçbir zaman benim kadar neşeli olmayacak ve bunları söylerken hazırlanmıştım
Beni aşağıda bekleyen carly'e sevimli bi bakış fırlattım ve gözlerim kıyafetlerine takıldı. Normalde hep siyah giyinen Carly bugün lacivert giyinmiş. Bu konuda ilerlediğini hissediyorum. Ben ise daha renkliydim. Buz mavisi pantolon ve tozpembe bluz ile harika bir kombin yarattım tabi kendi çapımda.Okula geldiğimizde geç kalmıştık. Herkes odalarına dağılmıştı. Okul yatılı okul ve odalar 4'er kişilikmiş. Yani okulun sitesinde öyle yazıyordu. İlk olarak müdürün odasına çıktık ve kapıyı hafifçe tıkladım. Müdür bey bizi bekliyormuşcasına "hoşgeldiniz siz başka okuldan gelen öğrenciler olmalısınız" dedi ve "nereden bildiniz?" Deyince "sistemden not bilgileriniz vb. Bilgilere küçük çaplı bir gezinti yapmış olabilirim" dedi ve gülümsedi. Çok canayakın birisiydi. Şimdiden ısınmıştım ona.
"Lafı fazla uzatmadan kızlar yerleriniz bu kağıtta yazıyor. Bu arada normalde kızlar ve erkekleri ayrı odalara koyuyoruz ama okulda tek boşluk 2 tane erkek öğrencinin yanında olunca ve sizin de açıkta kalma ihtimalinizden dolayı onlarla beraber kalmanız umarım sorun olmaz biliyorsunuz okulunuz tadilatta" deyip bir kağıt uzattı. Tam birşey söyleyecekken kapı çaldı ve birkaç öğretmen içeri girdi. Öğretmenlerden biri "bay brown disiplin kurulu toplantısını unutmadınız sanırsam" dedi sert bir sesle. Bu kadın çok sinir bozucu diye düşünürken odadan şutlandık resmen.
Carly "bu adam çok sinir bozucu" Dedi çıkar çıkmaz. Ona göre birçok kişi sinir bozucu zaten. Fazla ısınamıyor insanlara. Dairemizi bulduğumuzda yani daire diyorum çünkü bir oda içinde 5 tane odacığa ayrılmış iki tane sorunlu dövüşüyordu ve o kadar hızlılardı ki gözle takip etmesi zordu. Siyah saçlı olan "toby iyice yavaşladın" dedi ve hafif bir gülümseme yerlestirdi.
"Merhaba" dediğimde ismi toby olan bana dönüp "merhaba ben toby o da jeff" diye tanitti kendini. Jeff'in yüzüne dikkatli baktım ve ten rengi bildiğin süt beyazıydı ve ürpertici bir havası vardı. "Ben samantha ama kısaca sam diyebilirsin. O da Carly biz yeni oda arkadaşlarınızız" diyerek gülümsedim. "O zaman rahatınıza bakın boş olan iki odaya yerleşebilirsiniz" dedi ve önüne döndü. Jeff'e başla der gibi bir hareket yaptı ve yaklaşık 10 saniye sonra kendini yerde buldu. Carly'nin bakışları çok farklıydı. Sanırım kendine göre bir arkadaş buldu.
Boş oda sandığım bir odaya rastgele girdim ve ayağıma yapışan iğrenç birşeyle irkildim. Yatağın tam da üstünde flamaya benzer bir parçada toby yazıyordu. Bir suru resim, çizilmiş karakterler vb. Şeylerle yatağın üstü doluydu. Belliydi burası toby'nin odasıydı.daha sonra carly de bir odadan içeri girdi.
Bu oda ise Ürperticiydi ve siyah mobilyalarla koyu gri bir duvar rengi iç karartıcıydı. Sanırım burası da jeff'in odası. Sanki odanın her bir yanında birşeyler gizlenmişti. O kadar topluydu ki gözlerime inanamadım.
Boş odaları bulup yerleştikten sonra salona geçtik. Zaten akşam olmuştu. Salonda jeff ve toby hala antrenman yapıyorlardı. Carly "ben de antrenman yapmak istiyorum" deyince dönüp Carly saçmalama bakışları fırlattım. Jeff "haha güzel şaka ufaklık" diye sinsi bir bakış fırlattı. Biz toby ile kafamızı çevirdiğimizde her şey ışık hızında gelişmiş ve Carly çoktan jeff'e saldırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Donuk Kukla
FantasyNeyle karşı karşıyasın? Ya da karşılaştığın kişileri ne kadar iyi tanıyorsun? İşte tam da burada bir çelişki var. Carly hakkında pek bir bilgi veremem ama yaşadığı onca şeyden sonra nasıl ayakta kalabildi onu söyleyebilirim. Tek kelime. "creepypast...