Bölüm 28

98 7 14
                                    

Ertesi sabah ayaklanıp Gigram'ın yanına gittim. Aç olmalıydı. Odaya tam girecekken konuşma sesleri geliyordu. Bu ses Jack'in sesiydi. "Ben angevil'in saltanatını ilerletecek kişiyim ve senden benim tarafıma geçmeni talep ediyorum" dedi. Bu arada efsanevi yaratıklar ne demek istediklerimizi anlayabilen yaratıklar. Boşuna efsanevi değiller yani.

Gigram hırlamaya başladı. Sesleri geliyordu. O sırada yanıma gelen Jeff ile irkildim. O da olayı fark edecek ki ön cebinden o meşhur ekmek bıçağını çıkarttı.

Ben de yavaşca cebimdeki çakıya uzandım ve Jeff içeriye daldı.

"Seni kapıdan kovuyoruz bacadan giriyorsun eski dostum" dedi. Jack "benim olanı almaya geldim" deyince "o senin falan değil" dedim. Gigram kimseye ait olmamalıydı.

Jack "huh? Sen mi bana engel olacaksın?" Diye sorunca "gerekirse evet." Dedim. Buraya girmek ne kadar kolay ya! Büyüyle boynumdan tutup "tabi yerden kalkarsan" diyerek duvara fırlattı. Aşağı düşüp kafamı komidine vurdum. Devamında sadece dövüşme seslerini duyabildim. Gigram'ın yüzümü yaladığını hissediyordum ama tepki veremedim.

Gözlerimi açtığımda gigram bana bakıyordu. Birden bire mutlu olup ayağa kalktı ve yatağa oturdu. Jeff "iyimisin?" Diye sorunca revirdeki olay aklıma geldi."iyiyim de seni ilgilendiriyor mu?" Dedim ve yerimden doğrulup ayaklandım. Zaten ufak bir çarpmaydı. Komidine çarpmasaydım ayağa kalkabilirdim.

Karşıdan bir muhafız karşıdan bana doğru koştu ve önümde birden durup selam verdikten sonra "hanımefendi Anna uyandı." Dedi. Bunu söyleyince kendimi sakinleştirmeye çalışarak "tamam. Birazdan geliyorum" dedim ve odama geçtim.

Üzerimdekileri değiştirip saçlarımı topladım. Onun yanına hastahane kıyafetiyle gidemezdim. Kapının önündeyken birden bire bir heyecan bastı. Içeri girince ne olacak hiçbir fikrim yok. Benimle ruhunu belki de sadece kızı olduğum için paylaştı yada bu durumda olduğu için bana kızgın belki de. Elim ayağıma dolandı.

İçeriye bir cesaretle girdim ve girer girmez herkes bir bahane uydurarak dışarı çıktı. Jeff ortalarda görünmüyordu.

Yavaşca yanına oturup "bana kızgın mısınız?" Dedim. Bana "09s6ysen benim kızımsın ve beni sen kurtardın. Her anne aynısını yapardı emin ol ve bana resmi davranma ben senin annenim ayrıca sana kızgın olmam için bir nedenim de yok" dedi ve gülümsedi. Gözlerim dolmuştu.

Ayaklanmaya çalışınca geri yatırıp "biraz daha zamanı var" dedim. Bana gülümsedi ve geri uzandı. "Babana ne oldu merak etmiyor musun?" Diye sorunca "herşeyi biliyorum" yutkunduktan sonra o sözcük çıktı ağzımdan. "Anne"

Annemle duygusal anlar yaşarken daha doğrusu yaşamaya çalışırken Jeff içeriye dalıp "Anna uyanmışsın" dedi. Nefes nefeseydi ve burdaki duygusal havanın içine tükürmüştü.

"Evet Jeff annem uyandı ama sence de yanlış zamanda buraya girmedin mi? Hani anne kız konuşuyorduk." Diye ima etmeye çalıştım. Geri çıkınca Anna ile güldük

Dışarı çıkınca Sam peşime takıldı ve beni Bay Robinson'un çağırdığını söyledi. Beraber revire ilerledik ve girer girmez Gigram ile birbirlerine girdiklerini gördük ve ayırmaya çalıştık.

Babam "bu hayvan tam bir psikopat! Aman tanrım. Canımı zor kurtardım" dedi. Biraz abartıyor gibime gelse de gigramı sakinleştirmeye çalıştık.

Annem gelip kapı eşiğinden bize gülünce hepimizin içi ısındı ve gülümsedik. Babam "hoşgeldin Anna" dedi. Annem başıyla onaylayarak yanıma geldi ve gigramı sakinleştirdi.

Birkaç saat sonra bir sarsıntı ile sarsıldık. Sanki deprem olmuşcasına dengemizi de az daha kaybediyorduk ve jeff'in yanımıza geldiğini fark ettik.

Jeff "Angevil kopyaları patlıyor. Yerlerini tespit etmedik ve katrilyonlarca seoya dünyaya yayıldı. Birkaç kopya daha patlarsa seoya alemi kendini 5'e katlayacak." Deyince herkes birden bire afalladı. 

Donuk KuklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin