Saat 2 olmuştu. Kendimi hazır hissediyordum. Bunu annem için yapmalıydım.
Birden bire bir patlama oluştu ve gökyüzünde bir kaya parçası aşağıya doğru inmeye başladı. Bu Angevil'di. Aramızda fazla mesafe vardı. Karşı tarafa 2 tane elçi gönderilmesi planlandı ve biz de strateji düşündük.
Angevil komut vermiş olacak ki savaş ciddi anlamda başladı. Onlar bize doğru gelirken Jeff "Cp'ye dönüşebilirsiniz. Bu arada savaş sonuna sağlam çıkabilirseniz öldürdüğünüz yaratık sayısını aklınızda tutun. Ufak bir rekabet diyelim" dedi. Rahatsız bu çocuk. Savaştan sağlam çıktık bir de seoya sayısını aklımızda tutacağız.
Dövüşmeye başladığımızda kemiklerim ağrıyordu. Jeff ile sırt sırta dövüştüğümüzü fark edince irkildim. "Eğil" deyince ani bir refleksle eğildim ve üzerimden bir balta geçti.
Yaklaşık 18 tane seoya öldürdükten sonra iyice hırslanmıştım. Kendimden geçmek üzereydim. Herşey film şeridi gibi gelmeye başladı ve bulanıklaştı. Sesler boğuklaşınca neye uğradığımı şaşırdım. Bedenim hareket etmiyor ama içimde durduramadığım bir katil vardı.
Element kullanabilenler güçlerini esirgemiyorlardı ama pek de işe yarıyor sayılmazdı. Seoya'ların gerçekten sayıları çok fazlaydı. O sırada bilekliğimdeki taştan bir çatırdama sesi geldi. Sesi kulağımda yankı yapmıştı ve taşa baktığımda içten çatlamıştı.
Bu anna'ya birşey olduğu anlamına geliyor. Ben bir melez olduğum için ateş su ve hava elementlerini kullanabiliyorum ama nasıl aktif edeceğimi bilmiyorum.
Odaklanmaya başladım. Seoya'larla dövüşürken bu pek de kolay olmazdı. O sırada Jason ve Zero geldi. Zero "tek şansımız sensin. Biz seni koruyacağız. Odaklanmaya çalış." Dedi. Odaklanmaya başladım.
Olmuyordu. Sinirlerim bozulmuştu. Zero'yu itip seoya'ları deli gibi öldürmeye başladım. Sinirden bağırıyordum. Zaten bu seste duyulmuyordu ama cp'ler duymuş olacak ki kafalarını kaldırıp bana baktılar. O sinirle yaklaşık 20 kadar seoya öldürdüm. Sakinleşemiyordum ve artık kendimi kontrol edememeye başladım.
Bir bu kadar daha devam edince Jason "Cp'ye dönüşüyor." Diye diğerlerine seslendi. Jeff şaşkın bir şekilde baktı ve bu bana da süpriz oldu.
Dönüşeceksem sağlam dönüşmeliyim. Vucudumdaki enerji çıkışı zaten sınırındaydı ve biraz daha uğraşırsam ölebilirdim. Ama arkadaşlarım ve annem zarar görürken benim yaşamam hiçbirşey ifade etmeyecekti.
Verebildiğim kadar enerji verip bedenime olasınca yüklendim. Bir süre sonra kendimi frenleyemedim ve bedenim yanmaya başladı. Media'da Carly'nin dönüşünce vücudunda çıkan işaretler var. Acıdan bağırdım. Yerden havaya kalkıp dev bir alev topuna dönüşmüştüm. Jeff "DUR ARTIK." Diye bağırınca kendime gelmeye çalıştım.
Uzun uğraşlar sonucu kendimi sakinleştirdim ama içimdeki katil deli gibi seoya öldürmeye başladı. 1 dakikada katliyam yarattım. Neredeyse kendimi göremeyecek kadar hızlı ve güçlüydüm. Yaklaşık 5 dakika sonra sakinleştim a bu sefer de elementlerim rahat durmuyordu. Cp gücünü aktive ettim ama element güçlerimi hala kullanamıyordum.
Bir daha böyle olursa kurtulamayabilirim. Akşam oldu ve herkes biryerlere çekildi. Biz de Jeff'in gizli yerine gelmiştik. Ama malesef sadece jeff, toby, sam ve ben vardık.
Sam ve Toby çoktan uyumaya başlamıştı. Her tarafım ağrıyordu ve tek hatırladığım Jeff ayaklarını uzatırken dizlerine uzandığım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Donuk Kukla
FantasyNeyle karşı karşıyasın? Ya da karşılaştığın kişileri ne kadar iyi tanıyorsun? İşte tam da burada bir çelişki var. Carly hakkında pek bir bilgi veremem ama yaşadığı onca şeyden sonra nasıl ayakta kalabildi onu söyleyebilirim. Tek kelime. "creepypast...