Media'daki Liu'nun günlük hali
Carly uyandı ve Anna'nın yanına gitmek istediğini söyledi. Anna'nın odasına girdiğimizde Jack ve Benny ile karşılaşmamız bir oldu. Tam kaçarlarken Carly hapsetme büyüsü ile onları durdurdu. Bu çok riskliydi.
Jack'e "burada ne işiniz var?" Diye sorduğumda direk üzerime atladı. Dövüşürken Carly muhafızlara haber verdi ve Muhafızlarla Liu'ya haber vermeye gidince baş başa kaldık ve durduk.
Benny "Peter'ı tutmakla çok büyük bir hata yapıyorsun" dedi ve devam etti. "Angevil öldü ama bu kendi kararıydı. Arkasında 5 tane kopya bıraktı ve eğer acele ederseniz her biri patlayıp katrilyonlarca seoya'ya dönüşmeden önce durdurursunuz. Bu arada Peter da patlayacak. Aynı bize olacağı gibi ama şanslısın biz 1 katrilyon kadar seoya çıkaramayacağız. Sadece Angevil'in kopyaları yapacak." Dedi.
"Nasıl yani?" Dediğimde "Angevil sadece bu kadarını iletti Jeff" dedi ve Jack kalkanı kırdı. Daha sonra da çekip gittiler.
Carly geldiğinde nefes nefeseydi. "Nerede onlar?" Diye sorduğunda "gittiler" dedim. Önemli olan gidip gitmemeleri değil verdikleri bilgi.
"Ne demek gittiler. Jeff buna müs-" onu itip Peter'ın yanına ilerledim. Daha doğrusu ilerleyemedim çünkü yerin altındaki -8. Kattan -1. Kata kadar seoya dolmuştu ve her bir kat sarayın %80'i kadar genişti. Nöbetçilere sorduğumda kapıyı zor tuttuklarını söylediler.
Hızlıca "BİNAYI BOŞALTIN." diye bağırdım. Herkes panikle binayı boşaltırken Liu aşağıya indi ve "ne bu kargaşa Jeff?" Diye sordu. "ANLATMAYA VAKİT YOK. KORA. DERHAL BÜTÜN PROXY'LERİ BURAYA ÇAĞIR." Dedim. Kora gittiğinde kat boşalmıştı.
Liu'ya herşeyi özet geçtim ve muhafızlar artık kapıları tutamayacaklarını söyleyip bıraktılar. Liu ile beraber dövüşmek zorundaydık.
Bir süre sonra bizimkiler geldiler ve komut vermeye başladım. "Bloody dışarıdan hapsetme büyüsü kur." Dedim. Bloody çıkınca büyüyü yaptı ve artık bu işlerden sıkılmata başladım. Bir hareket bitmeden bir diğeri başlıyor.
Birkaç saat sonra hepsini kontrol altına aldık. Her tarafım yara bere içinde kalmıştı. Liu "jeff!" Dedi. Gözleriyle bir yeri işaret ediyordu.
Kafamı çevirdiğimde Carly ile bakışmam bir oldu. Görüntü kayıp duruyordu.
Kolumdan tutup çekiştirince diretmedim. Zaten enerjim de yoktu ama beni buraya neden getirdi bu kız. Şu yerde en nefret ettiğim yer medikal bölüm. Kokusu bile güzel değil.
Kalan enerjimle "neden geldik?" Dedim ve sedyeye oturdum. Dezenfekte ve pamuk alıp yanıma gelince "aptal saptal konuşma. O kadar yara aldın. Öleceksin ve birazdan iç tedavi için gelirler. Herşey büyüyle tedavi edilseydi herkes ölümsüz olurdu" Dedi. Bu kız cidden sıyırmış.
Kolumdaki yaraya ıslak pamuğu basınca elimi çektim. Sızlamıştı. "Bari yapacaksan doğru düzgün yap!" Dedim. Zaten sinirliydim bir de üzerine bununla uğraşamazdım. yerimden kalkıp "bak kızım. Benim seninle doktorculuk oynayacak ne vaktim var ne de uğraşım. Anladın mı beni! Git başka biriyle oyununu oyna." dedim ve odadan çıktım.
Odama gittiğimde yatağa uzandım ve dinlenmeye çalıştım. Tavana bakarken söylediklerimi düşündüm. Biraz sert çıkıştım ama ters anıma denk geldi.
Yataktan kalktım ve üzerimi değiştirdim. Aşağıya indiğimde herkes aynıydı. Sanki az önce milyonları katletmemiş gibi davranıyorlardı. Tabi haklılar. O kadar alıştık ki.
Carly'nin yanına gidip "naber?" Dedim. O sırada mutfakta kendine birşeyler hazırlıyordu. "İyi sen?" Diye sorunca şaşırdım. Normalde bana bu bölümde diğerleri gibi ateş püskürmesi gerekiyordu.
"Ben de iyi" dedim ve Toby'nin yanına gittim. "Sen hala ayakta mısın ya" dedi alaylı bir şekilde. "Sen ölmediysen benim de hala zamanım var demektir" dedim. Benden daha çok hırpalandığı belliydi.
"Carly ile neden konuşmuyorsunuz?" Diye sorunca "sen neyi kastediyorsun? Az önce selamlaştık" dedim. Bloody "selamlaşmanız sana kızmadığı anlamına gelmiyor." Deyince biraz acayip oldu. Sanki onu dinlemeyeceğimi bilmiyor.
"O da beni medikal bölüme götürmeseydi" dedim. Bu sefer Jason "ölme diye yaptı. Normal olanı da bu." Dedi. "Hepiniz o aptalı bana mı savunuyorsunuz?" Dedim. Biraz yüksek sesli söylemiş olucam ki Angel yanımıza gelip "iyilik yapmak ne zamandan beri aptallık oldu? Tabi sen insan olmadığın için anlayış da beklemiyor senden" dedi.
"Seni ilgilendirmiyor Angel." Dediğimde Carly "o haklı Angel. Geberirse gebersin." Dedi ve dışarıya çıktı. Angel' da peşinden gitti. Neden bilmiyorum ama bir acayip hissettim. Bana ilk defa bu kadar sert davranan bir kızla karşı karşıyaydım. O şu ana kadar tanıştığım kızlardan farklıydı ve daha çok 'sen ne dersen o' diyen kızlar yerine 'cehennem ol' kafasında ve normal kızlar gibi boş beyinle dolaşmıyor. Gerçi bu benim için birşey ifade etmiyor. Onun için bu iyi birşey.
Ben düşüncelerimle boğuşurken Toby "jeff. Kendine gel." Diye elini gözümün önünde hızlıca hareket ettirdi. "Abi sen kilitlendin kendine gel" deyince "ne kilitlenicem." Dedim ve yukarıya çıktım. Yorgundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Donuk Kukla
FantasyNeyle karşı karşıyasın? Ya da karşılaştığın kişileri ne kadar iyi tanıyorsun? İşte tam da burada bir çelişki var. Carly hakkında pek bir bilgi veremem ama yaşadığı onca şeyden sonra nasıl ayakta kalabildi onu söyleyebilirim. Tek kelime. "creepypast...