Media'daki Robert
Peter'ın yanına indiğimizde Jeff Jason'a mesaj gönderdi ve sorguya başladık.
Liu "gloria mı yoksa Carly mi?" Diye sorunca Peter'ın verdiği cevap bambaşkaydı.
"Zero'yu verin ikisini de vereyim" Bloody daha fazla dayanamayıp yakasına yapıştı ve "Zero'yu sana vermek büyük aptallık. O kulağını aç ve beni iyi dinle. O artık senin değil." Dedi. Gerçekten de öyleydi.
Liu "son kez soruyorum. Carly mi yoksa Gloria mı? Bak biz her halikarda Carly'i kurtarırız ama sen aynı zamanda Gloria'yı kaybedersin." Dedi.
Peter'ın kaçar yolu yoktu. Mecburen "gloria" dedi ve şu bağlarımdan kurtulmam için gerekli büyüleri yapmaya başladılar.
Peter istemeye istemeye içinden bir büyü söyledi ve "açıl" diye komut verdi. Bloody birden bire Peter'ın içinden bir küre çıkarttı ve Jeff beni kollarımdan tuttu. Neden yaptı ki?
Bunu neden yaptın diye sorduğumda ani bir kasılmada Bloody'nin üzerine atlayıp ona zarar vermemem için tedbir amaçlı olduğunu söyledi.
Bir süre sonra Sam bir büyü ile küreyi eline aldı ve Bloody'nin kürenin içine doğru parmağını dokundurmasıyla küre beni adeta kendine çekti. Liu Peter'ı sabitledi ve küreyi içine her an geri çekmemesi için onu engelledi. İşlem bitene kadar devam etti.
Başımdaki ağrı o kadar şiddetli olmasa da küre ağrıyla beraber beni kendine çekiyordu. Kendime karşı koymaya çalışıyordum.
Bloody yavaşca elini küreye soktu. Jeff beni tutmakta güçlük çekiyordu.
Sonunda içeriden bir taş çıkardı ve birden bire Peter'ın kafası düştü. Sanırım bayılmıştı. Gerçi ben de güçlükle duruyordum.
Angel yanıma gelip destek oldu ve odaya çıkardılar. Dinlenmem gerekiyordu.
Uyandığımda Sam kocaman sarıldı ve o taşı bana verdi. Liu "bunu ikiye kır ve birini yak. Diğerini ise Kora'ya ver. Tozlarını getirince de toprağa üfleyerek dağıt." Dedi. İkiye kırıp birini Kora'ya verdim. İnce ve fazla dayanıklı olmadığı için kolay kırıldı. Kalkıp mum ile onu yaktım.
Kora bir süre sonra geldiğinde elindeki tozları camdan dışarıya üfledim. Saçma gelmişti ama olsun.
Jason ile Zero içeriye girdi. Zero bayağı mutlu görünüyordu.
Bir süre sonra aşağıya indik. Ben birşeyler atıştırmak için mutfağa gittiğimde Kora yanıma gelip "Liu çağırıyor. Acil" dedi.
Yukarıya çıktığımda Liu "Angevil'den mektup var. Bize ne zaman saldıracağını söylemiş. Savaşın çıkacağı gün o gün olacak."
"Ne olursa olsun hazırlıklı olmamız lazım. 2 hafta sonra bugün başlıyoruz." Dedi. Kesinlikle güçlenmem gerekiyordu.
Odadan çıktığımızda kızlarla plan yaptık. Daha iyi olabilmek için çalışmamız gerekiyordu.
Ertesi gün çalışmalara başladık. İlk olarak Zero ile denedik. Rahatlıkla yendim. Aynısı Sam ve Angel'da da oldu. Angel çok kolay şekilde yendi.
Biz Angel ile çalışırken diğerleri de beraber çalışıyordu. O sırada içeriye Jeff ve Unicornlar çetesi girdi kkkkkk
Spor salonunda yalnız değildik ve kızlara "şimdi ne yapacağımı iyi izleyin" deyip gülümsedim.
Jeff'e "kızlar bakın jeff ve unicorn çetesi de burdaymış." Diye seslenince bozuldular. Herkes gülmemek için kendini zor tutuyordu.
Jeff "size de merhaba katil çikolatalı pastalar" demeyeydi iyiydi.
"Beraber çalışalım mı?" Diye sorduğumda ilk olumsuz cevap alsam da sonradan kabul ettiler.
Ben ve Jeff, Bloody ile Angel, Jason ve Zero ve son olarak da Sam ile Toby. Çalışmalara başladık. Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştik.
Herkes çıktıktan sonra bir tek ben kalmıştım. Kum torbasını tekmelerken yanıma daha önce görmediğim biri gelip
"Naber tatlı şey?" Diye sordu. Gerçekten sinir bozucu.
Antrenmana ara vermeden "sanane" dedim ve "seni uzun zamandır izlemiyorum dersem yalan olur." Dedi. Sorunlu insanlar neden hep beni buluyor?
"Senin gibi gereksizlerle uğraşacak vaktim yok. Şimdi toz oluyor musun? Yoksa ben toz edeyim mi?" Dedim. Cidden canımı sıkmaya başlıyordu.
"Benim kim olduğumu biliyor musun?" Diye sorunca "hayır. Bilmek de istemiyorum." Dedim. "Angevil'in sağ kolu."
"Buraya nasıl girdin?" Dediğimde bunun zor olmadığını söyledi ve bana doğru yaklaşmaya başladı. Ben uzaklaşırken cebinden bıçağını çıkartıp saldırmaya başladı.
Köşeye kadar koşup vileda sopasını aldım ve ayağımla basıp paspas kısımını çıkarttım. Dövüşmeye başladık.
Bir süre sonra yorulmuştum. Kemiklerim sızlıyordu. Bir anlık boşluğumdan yararlanıp sol bacağıma bir çizik attı. Çevirip duvara yasladığında boynuma dayadığı bıçakla irkilmiştim.
"Adım Robert. Ya benim olursun ya da benim olduktan sonra ölürsün" dedi.
"Yada senden kurtulurum" deyip malum bölgeye bir tane tekme geçirdim. Acı içerisinde kıvranırken kapıya koştum.
Kapıyı açmaya çalıştığımda kilitli olduğunu fark etmek uzun zamanımı almadı. Arkamı döndüğümde onunla bakışmam bir oldu. İyice yaklaştı ve duvara yasladı.
Kaçacak yolum olmayınca kafa attım ve yere yığıldı. Elindeki bıçağı yere düşürünce elime aldım ve "git başka birine bulaş" dedim. Daha sonra tekrar dövüşe başladık.
Bir an gözden kayboldu ve arkamda nefesini hissettim. Boynuma bıçağı yasladı ve "kurtuluşun yok." Dedi. O sırada kapıdan büyük bir sarsıntı geldi ve Jeff içeriye girdi.
Tam yaklaşacakken Robert "orada kal! Yoksa kız ölür. Gerçi ölüsü de fena olmaz." Dedi. Ne tür bir pislik bu!
Jeff "ona birşey yaparsan sülalene kadar birşey yaparım. Anladın mı beni!" Diyerek seslendi kendinden emin bir sesle.
"Demek dişime göre bir rakip. Bu fırsatı geri tepemem." Diyerek boynumdan öptü ve Jeff'in üzerine yürüdü. Pardon daha doğrusu atladı.
Boynumu silmeye çalışırken koşarak arena için yapılan ve spor salonunu kubbe gibi kapatan kepenkleri çalıştırdım ve oradan çıkıp birilerini çağırmaya gidiyordum ki Kora ile çarpıştık.
"Kora yardım et. Robert Angevil'in sağ kolu spor salonu jeff ve bam bam bam yardım ett!" Saçmalamış olsam da Kora anlamış olacak ki koşarak çıktı. O herif gerçekten çok güçlü. Jeff için bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Donuk Kukla
FantezieNeyle karşı karşıyasın? Ya da karşılaştığın kişileri ne kadar iyi tanıyorsun? İşte tam da burada bir çelişki var. Carly hakkında pek bir bilgi veremem ama yaşadığı onca şeyden sonra nasıl ayakta kalabildi onu söyleyebilirim. Tek kelime. "creepypast...