Media'daki Carly ve Jeff'in yatış şekili
Bizimkiler hazırlanırken Tobby birşey uzattı ve "al" dedi. Alıp içine baktığımda bir kutuda tarantula vardı.
"Ihtiyaç olursa" dediğinde "ben bunu ne yapıcam" diye sordum. "Sizi korur" dediğinde kendimi gülmemek için zor tuttum ve "üzerine birkaç damla gözyaşı damlat ve olanları izle" deyip gitti.
Elimde tarantulayla kalmıştım. İçeri girdiğimde Sam "O ŞEYİ UZAK TUT BENDENN" Diye bağırmaya başladı. "Bunu sevgilin bizi koruması için verdi bize. Yani ona sen bakıcaksın" dedim ve tarantula kutusunu kucağına koydum. Tanrıdan yardım dilenir gibi bakışlar fırlatsa da bir süre sonra alıştı
Bavulları alıp evden çıkarken Tobby yanıma gelip "gidişiniz böyle olmamalıydı" dedi ve evden çıktık. Monocity tarafından belirlenen yeni evimize girdik. İçerisi kötü durumdaydı ve önce tadilata başladık. Gün sonunda evdeki temizlik bitmişti ve duvarları boyamıştık ama aynı zamanda yorgunluktan da ölüyorduk. Biz de odamıza geçip uyuduk.
Gece bir tıkırtıyla uykumdan uyandım. Bu tıkırtıyı hatırlıyordum. Salona geçtim ve camı açtım. Jeff içeriye girip "naber" dedi. "Sorunlu musun diye sormak isterdim ama zaten öylesin" dedim.
"Üzerine fazla geldim biliyorum ama kabul et haklılık payım var" deyince "zaten olay da burada. O haklılık payı yerine ilk tanıştığımız zamanlar gibi olsun istedim ama olmadı" dedim ve devam ettim. "Bu arada eve geri dönmemi isteyeceksin muhtemelen ama dönmek gibi bir planım yok" deyince yaklaştı ve "o zaman yeni evinde iyi geceler donuk kuklam" dedi ve dudağıma bir öpücük kondurduktan sonra camdan çıkıp gitti.
Tam yeniden uyuyacakken bir tıkırtı sesi daha duydum. Bu ses ona ait değildi. Adım gibi emindim. Tobby'nin verdiği tarantulayı da omuzuma alıp yanındaki bıçağa uzandım ve salona doğru yürüdüm.
Ensemde bir ses "seni buldum ufaklık" dedi ve minik bir kahkaha attı. Bu ses Jack'in sesiydi.
Arkamı döndüğümde bana saldırdı ve dövüşürken birden bire boynuma bir iğne sapladı.
Gözlerimi açtığımda "ya çok birşey istemiyorum normal olmao istiyorum neden bana böyle yapıyorsunuz" dedim ve vücuduma verilen elektrikle kendime geldim. Sandalye elektrikli sandalyeydi.
Jack "bütün ortaklarım senin yüzünden öldü ve sen de böyle öleceksin" dedi ve elindeki sopayla vurmaya başladı. Sabaha kadar işkence yaptığı için artık uyuşmuştum. Yaptığı iğne yüzünden güçlerimi kullanamıyordum.
Jeff'in ağzından
Sabah telefonun sesine uyandım ve telefonu açıp "alo" dedim. Arayan Sam'di.
"Jeff yetiş. Carly yok. Yerde kan izleri var ve bir tane şırınga bulduk. Birisi Carly'e birşey yapacak Jeff" dedi ve ağlamaya başladı.
Yataktan kalkıp üzerimi giyinirken "Sam bak eminsiniz değil mi" diye sordum. Biraz sonra telefonu kapatıp bizimkilere haber verdikten sonra evden çıktım.
Kızların evine vardığımda serumun üzerindeki ambleme baktım. Bu Jack'in amblemiydi. Onu Melanie'nin eline bırakmamam gerekirdi.
Carly'nin ağzından
Artık her tarafım çürümüştü ve ağzımdan kan geliyordu. Kendimden geçmek üzereydim ve kendimi tam bırakacakken Jack bir daha elektrik verdi.
"Kendini bırakma. Seninle işimiz var daha" dedi ve işkencelere devam ederken bağıracak gücüm kalmamıştı.
Jeff içeriye daldı ve Jack ile dövüşmeye başladılar. Bir süre sonra Jeff Jack'i paketledi ve bizim çocuklara verip beni çözdü. Ayağa kalkıp onca dayaktan sonra yere düştüm. Devamını hatırlamıyorum.
Bütün gün bitmişti ve akşam olmuştu. Bir ara gözümü araladım ve etrafa bakınmaya çalıştım. Tanıdık bir yerdeydim ve çok rahattı ama nerede olduğumu anlayamadan geri uyudum.
Sabah kalktığımda Jeff'in yatağında yanında uzanıyordum. Kolunu benim başımın altına koyup bana sarılmıştı. Uyandığında "günaydın" dedim. O da günaydın dedikten sonra "iyileşene kadar yanımda kal" dedi. Reddedilemeyecek kadar kulağa güzel geliyordu. Zaten ayağa kalkacak halim de olmadığı için kabul ettim. Yanımdan kalktı ve üzerine birşeyler giyinip dışarı çıktı. Ben de o sırada kızlara hesap vermeye başladım.
Jeff 'in ağzından
Onun yanından ayrılmak zor gelse de aşağıdakinin işini bitirmek bana kalmıştı. Bodruma inip "oooooo kimleri görüyorum" dedim ve "bugün sana Carly'e yaptığının aynısını yapmayı düşünüyorum. Tıpkı eski günlerdeki gibi."
Yanına yaklaşıp bir iğne çıkardım. Içindeki o kadar güçlüydü ki en ufak bir dokunuşumda acı çekecekti. Yani parmağımla dokunsam kolunu koparmış gibi acı verecekti.
"Ona da böyle mi sapladın iğneyi?" Deyip elimdeki iğneyi boynuna geçirdim. O acı çekerken etrafında daire çizerek "yani hiçbirşey yokken illa Jeff bize işkence yap diyorsunuz. Normal olmaya çalıştıkça üzerime gelirsen.." dedim ve elimdeki kızgın demirle karnına monocity amblemi bastım ve "olacağı buydu" dedim.
"Ona da böyle mi elektrik verdin?" Diyerek 10 dakika boyunca elektrik verdirdim. Daha sonra "ona da böyle vurdun ha?"Diyerek bizimkileri çağırdım ve mükemmel bir şekilde dövdürdüm. Hava kararmıştı ve Carly'i özlemiştim. Bu yüzden kafasına 2 el ateş ettim ve geberdi.
Eve döndüğümde direk odama geçip üzerimdeki kapüşonluyu çıkarttım ve Carly'nin yanına uzandım. "Ben yokken ne yaptın?" Diye sorunca "hesap verdim" dedi.
Carly'nin ağzından
Birden bire sarılmıştı. Kocaman kolları arasında kaybolurken kendimi mutlu hissetmiştim. Nefes alış verişini hissetmek de cabası.
Günler böyle geçerken ben iyileştim ve Jeff ile konuşup bir karar aldık. Monocity'e dönme kararı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Donuk Kukla
FantasyNeyle karşı karşıyasın? Ya da karşılaştığın kişileri ne kadar iyi tanıyorsun? İşte tam da burada bir çelişki var. Carly hakkında pek bir bilgi veremem ama yaşadığı onca şeyden sonra nasıl ayakta kalabildi onu söyleyebilirim. Tek kelime. "creepypast...