Media'daki gizemli arkadaş..(üzerindeki kostüm.)
Sam Toby'nin elinden kurtuldu ve onun yanına gitti. "Biraz uzaklaşır mısınız" deyince birkaç adım geriye gittik.
Raijin'in yanına gidince Raijin birden bire üzerine atlayıp omuzuna çıktı. Bir süre sonra indi ve arkasındaki ağacın arkasına saklandı.
Sam bize olanları anlatınca ister istemez şaşırmıştık. O gün ormanda seoyaların saldırısına uğrayınca Raijin onu kurtarmış.
Raijin'i burada bırakamayacağımız için bize alışana kadar ormanda kamp kurduk.
Gece geç saatlerde gelen çatırtılarla yalnız olmadığımızı anladım ve Jeff'i uyandırmaya çalıştım.
Fısıltıyla "Jeff. Hey Jeff uyan." Uyanmıyordu. Son çare olarak ayağımı ona yaklaştırınca ani bir refleksle ayağıma bıçağını dayadı.
"Jeff aptal mısın? Kalk. Dışarıda birileri va-" cümlemi bitiremeden yüksek bir gürültü koptu ve üzerimizdeki çadır yıkıldı. Gözlerimi açtığımda Jeff'in üzerindeydim.
Kalkıp hemen dışarıya çıktık ve o an ne olduysa oldu. Bir sürü seoya etrafımızı kuşatmıştı.
Üzerimize atlayınca yanımıza aldığımız silahları çıkartıp çatışmaya girmek zorunda kaldık. Silah seslerinden bizimkiler de uyanınca olay iyice büyüdü.
"Toby. Sam ve Raijin'i hemen buradan uzaklaştır." Deyince "Nasıl? Raijin gelmiyor ki" dedi. "Sen bi proxysin. Kendine gel ve onları buradan uzaklaştır." Dedim ve çatışmaya devam ettim.
Geldikçe geliyorlardı ve kurşunlarımız bitmek üzereydi. Normal aletlerle devam edersek büyük ihtimalle ölürüz.
Ne yapacağımızı düşünürken Gigram'ın sesini duyup irkilmem bir oldu. Şaşırmışken bir tanesi boynumdan tutup yanlarına çekti ve sanırım az önce rehine oldum.
"Off yeter ama. Bir gün de sakin geçsin ne olur sanki?" Diye soylenirken Sam ve Raijin geldi.
"Toby ne kadar da güzel uzaklaştırmışsın. SEN HASTA MISIN LAN! NE İŞİ VR BUNLARIN BURADA" diye bağırınca irkildi ve o sırada Sam "zaten işini doğru yaptı. Biz gelmek istedik" dedi. İçimden iyi halt yediniz dedim.
Beni tutan seoya kükreyince "Arkadaşlar birşey yapar mısınız hani biraz rehineyim de" dedim ve sert bir bakış firlattım.
Herkes birbirine baktı ve Jeff erkeklere kaş göz işareti yaparak birşeyler işaret etti.
Sam herkesin etrafına bir baroyer örünce saldırıya geçtiler. Böyle giderse ölecekler.
Bir süre sonra hepsi yorulmuş ve bitkin düşmüştü. Beni tutan yaratık artık nasıl sıkıyorsa bir an nefes alamadım.
Arkadan bir seoya geldi ve savaşa dahil oldu. İşin garibi bizimkilerin tarafında yer alıyordu ve Sam ona da kalkan yapmıştı.
Bu destekten sonra da pek birşey fark etmedi aslında. Sorun öldürmekte değil sayılarında. Çok kalabalıklar. İşin en acayip olanı ise bize yardım eden kim? ve neden bize yardım ediyor?
Gigram ve Raijin dikkatimi çekti. Sanki birşeyler planlıyorlardı ve birden bire ormanın içinde kayboldular. Onlar da elimizden gitti. Artık kurtulmamız bir mucize.
Proxy'ler artık ağır yaralar almaya başladılar. Boynumdan tutan seoya her kurtulmaya çalıştığımda daha çok sıkıyordu ve tam herşey bitti derken Raijin ve Gigram geldi.
Beraber büyük bir enerji açığa çıkardılar ve Büyüyle proxy'leri arkalarına alarak savaşa kendilerinin devam edeceklerini kanıtladılar. Herkes olan durumdan şaşkın iken Sam toplu bir kalkan daha kurdu ve Gigram beni bulunduğum durumdan kurtardı. Bana sahiplenen bakışlar fırlatıyordu ve proxy'lerin yanına koydu.
Karşı taraf neye uğradığını şaşırmışken büyükçe bir ışık büzmesiyle hepsini katletmeye başladılar. Boy ve güç olarak devasa boyuttalardı.
O kadar Seoya şimdi çok daha az ve güçsüz görünüyordu. Bir süre sonra Seoya'ların tamamı ölünce normal şekillerine ve boyutlarına döndüler. Biz şaşkın gözlerle bakarken Raijin Sam'in yanına gidip omzuna çıktı ve ben de Gigram'a sarıldım. Biraz duygusal anlatsam da ona sarılmak bambaşkaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Donuk Kukla
FantasyNeyle karşı karşıyasın? Ya da karşılaştığın kişileri ne kadar iyi tanıyorsun? İşte tam da burada bir çelişki var. Carly hakkında pek bir bilgi veremem ama yaşadığı onca şeyden sonra nasıl ayakta kalabildi onu söyleyebilirim. Tek kelime. "creepypast...