Bölüm 45

104 1 1
                                    

Media'daki Peter ve Gloria'nın kızı

Sabah uyandım ve banyoya girdim. Soğuk bir duştan sonra üzerimi giyinirken Sam uyandı ve havaya iğrenç denilecek kadar tiz bir çığlık atıp o da güne başladı.

Banyodan çıkınca Angel da yataktan doğruldu ve "sizi bugün sürüklemicem. Kendi kendinize hazırlanın ha bu arada hazırlanmak demişken 10 dakikanız kaldı." Dedim ve çantamı alıp çıktım.

10 dakika sonra aşağıda toplandık ve evden çıktık. Sam kendini heyecandan kaybederken Angel onunla uğraşıyordu. Fazla aldırmadan okula girdik ve girer girmez biriyle çarpıştık.

Kız cırtlak sesiyle "önüne bak ucube" deyince umursamadan yanından geçiyordum ki kolumdan sıkarak "sana diyorum aptal!" Diye beni sarsmaya başladı. Kızın suratına yumruğumu geçirince aradaki güç farkından dolayı birkaç metre sürüklendi.

Herkes şok olmuşcasına bana bakarken kız ayağa kalkıp "seninle görüşücez" diye bağırıp okula girdi. Bunlar gibi 100 tanesini 2 dakika içerisinde haklayabileceğim bir kapasitede olduğum için umursamadım ve sınıfa girdik.

Jeff "başımıza ne işler açtığını görüyorsundur umarım. Şimdi evde kanepede uzanıp maç izlemek vardı" deyince "normal gibi davran ve sıradan düşün" dedim.

Sınıfa yerleşir yerleşmez ögretmen girdi ve derse başladık. Bunları sanki başka bir kitaptan duyuyor muşsunuz gibi gelebilir ama malesef.

Garip birşey hissettim. Arkama döndüğümde bizim grup bana bakıyordu. Muhtemelen onlar da birşeyler sezmişti.

Birkaç dakika sonra Müdür bey içeri girdi ve konuşmaya başladı. "Hocam izininizle şuradaki 6 öğrenciyi alabilir miyim kayıtları ile ilgili bir hata oluştu da" deyince bana bulaşan kız "sistem ucubeleri kabul etmiyordur" diye gülmeye başladı ve öğretmen onları susturup gitmemize izin verdi.

Koridorda ilerlerken müdür beyin odasını geçtik ve okulun en alt katına geldik. Sanırım sezdiğimiz şey buydu. Bodrum katındaki okulun unutulan karanlık köşesindeydik. Müdür bey bize dönüp parmağını şıklattı ve aniden kapı arkamızdan kilitlenip zifiri karanlık odadaki spot ışıklar birden bire parlayıp gözümüzü aldı.

"Benim cehennemime hoşgeldiniz" dedi ve ellerini havaya kaldırıp kötücül bir kahkaha attı. Jeff "abartmıyor musun?" Diye sorunca "Abartıyı daima sevmişimdir" diye karşılık verdi.

Arkasından bir sürü seoya kendini gösterdi ve yakalarında kırmızı bir amblem vardı. Bu amblemi hatırlamıştım. Angevil'in rütbeli seoyalarıydı yani Angevilin kopyalarının patlamasından doğan en güçlü ve ilk seoyalardı.

"Ciddi misin?" Diye sordum ona ve süprizler burada da sınırlı kalmıyordu. Sabah çarptığım kız adamın arkasından çıkıp "şuradaki küçük kız benim" dedi ve beni işaret etti. O küçük kız.... neyse.

Adam aradan çekildi ve seoyalarla kız bize yaklaşmaya başladı. Bana doğru hamle yapınca kolundan tutup bir tane daha yumruk geçirdim. Ben birkaç seoyaya yenilmek için efsanevi olmadım.

Kız neye uğradığını şaşırırken hepimiz cp ye dönüştük ve en kısa sürede bitirmeye çalıştık. Yüksek tavanlı ve bu bir futbol sahası büyüklüğündeki yer tıka basa rütbeli seoya doluydu.

kızla dövüşürken birden bire bir güç açığa çıkardı. Bir çeşit yasaklı hamleye benziyordu. Bu saldırıyı bir yerden anımsıyor gibiyim ama bir türlü hatırlayamıyorum. Parmaklarından çıkardığı ip şeklindeki enerjiyle tavandaki demir korkulukları kullanarak akrobat gibi dövüşüyordu.

Hatırladım. Bu Peter ve gloria'nın kullandığı bir saldırıydı. Bu kız bunları nereden biliyor olabilir?

Sen kimsin sorusuna "bana iyi bak. Ben gördüğün son yüz olucam ve babamın intikamını alıcam. Doğru tahmin ben Peter ve Gloria'nın kızıyım seni ahmak kukla. Benim kuklam olacaksın" dedi ve saldırıya devam etti. Düşünce gücü zayıf. Aynı Glorianınki gibi ama Peter gibi de güçlü. Saçma cevaplar veriyor ama güçlü

Sen ne ara oldun ne oluyor demeye kalmadan suratıma yumruğu geçirmesiyle kolunu yerinden sökmem bir oldu.

"Hatırlatırım. Ben bir kuklayım" deyince dünyamı bir nebze olsun aydınlattı. Kuklalar normal insanlar gibi ölmezler. Daha farklı öldürülürler. Jeff anlamış olacak ki yere kanıyla amblemi çizdi. Kız "yakalayabilirsen öldür." Diye kötü bir kahkaha atarken sirkten fırlamışcasına oradan oraya atlıyordu.

Diğerleri seoyalarla uğraşırken bu kaçıkla uğraşmak bana kalmıştı. Bağlarını sürekli aynı yönde kullanıyordu. Tam üzerimden geçecekken yerdeki metal sert plakayı aldım ve bir tane geçirdim. Kendimi beyzbol oynuyor gibi hissettim. Parçalarına ayrıldı ve yeniden kendini birleştirip üzerime saldırdı. Onu çemberin içine çektim ve Jeff büyüyle Rogao'yu geri çağırdı. Kuklalar ölüm bekçilerinden birini çağırmadan öldürülemez.

Rogao Jeff ile konuştuktan sonra çemberden kuklanın ruhunu aldı ve işlem tamamlandı. Kulağa kolay gelebilir çünkü kolaydı

Bizimkiler seoyaları hallettikten sonra okuldan çıktık ve eve geldiğimizde Jeff "başımıza açtığın işleri gördün mü bayan bilmiş. bir de o gerizekalıyla uğraştık." Deyince "nereden bilebilirdim onların da geleceğini bilseydim sence böyle birşey olur muydu?"dedim. Jeff üzerime gelmeye devam ediyordu.

"Biz normal olamayız. Normal de değiliz. Bu dünyada çok fazla dikkat çekiyoruz artık bunu anlamalısın." Dedi ve odasına girdi.

Odama girdim ve sırt çantamı taktığım gibi Sam den geçit açmasını istedim. Bir şekilde geçidi açtık ve tam adım atacakken Jeff ensemden çekti ve yumruğu geçirdi.

Neye uğradığımı şaşırırken kızları odadan çıkarttım. "Sen nereye gittiğini sanıyorsun. Iki seoya dövdük diye hemen kaçacak mısın? Biz buraya zaten onları dövmek için geldik" deyince "ben seoyalardan değil senden kaçıyorum aptal. Senin sitem ve söylenmelerinden bıktım usandım. Hem başına açtığım işlerden üzerime geliyor hem de biz zaten buraya seoya dövmek için geldik diyorsun. Madem ben gitmiyorum bundan sonra ortak değiliz. Herkesin grubu bireysel hareket edicek. Bu kadar." Dedim ve odadan çıktım. Bizimkiler kapıya yığılmıştı ve olanları özet çekip kızlara hazırlanmalarını söyledim.

Donuk KuklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin