Bölüm 32

88 3 0
                                    

Eve döndüğümüzde olanları liu'ya rapor ettik ve odalarımıza geçtik. Liu yanıma geldi ve "raporda yazdıklarınız doğru mu?" Diye sordu. "Bir şüphen mi var?" Diye sorduğumda da haklı olduğumu anlatan bir bakış fırlattı.

"Liu savaş bittiğine göre ben gerçek dünyaya geri dönmek istiyorum. Angevil öldü ve Anna da artık yanımızda sonuçta" deyince şaşırmış şekilde baktı. Bu cümlelerimi o da beklemiyordu.

"Carly her şey bitmiş sayılmaz." Dedi ve yerimde duraksadım. "Seni şu anda gönderemem çünkü giderseniz geri dönmeniz gerekecek. Burada olaylar daha da karışacak ve Efsanevileri bulmamız gerek bunu sen de biliyorsun." Dedi.

Tam birşey deyecekken Anna içeriye girip "Alex bir sinyal buldu." Dedi.

Koordinat bölümüne gittiğimizde radarda kuzey batı bölgesinden gercekten büyük bir sinyal geldiğini gördük. Bu normal bir sinyale benzemiyordu. Gigram ve Raijin birleştiğinde bile böyle bir enerji açığa çıkmamıştı. Raijin ve Gigram demişken. O yöne doğru hırlama sesi çıkarıyorlardı.

Jeff "herkes 1 dakika içerisinde hazır olsun. Hemen çıkıyoruz." Dedi. Zaten o merdivenleri çıkmamız 10 dakika bu neyin kafası.

Oraya vardığımızda görünürde hiçbirşey yoktu. Alex hala sinyali görmeye devam ediyordu ama görünürde hiç birşey yoktu.

Gigram ve Raijin bir yere doğru hırlamaya başladılar.

Yakınına gittiğimizde bunun bir ağaç kovuğundan yeraltına açılan bir tünel olduğunu fark ettik. Jeff "tehlikeli olabilir" dedi. İlk defa birşey yapmadan düşündüğü için ülkece mutluyuz.

Jeff "Bloody önden biz gidiyoruz. Diğerleri burada kalın" deyince işler değişti. "Jeff biz bir ekibiz ve biz de geliyoruz" dedim. Sürekli kendini ön planda tutmaya çalışması gereksiz ve tehlikeli.

"Carly saçmalama. Biz önden tehlike var mı diye kontrol edelim. Bu kadar kişiyi tehlikeye atamayız." Deyince olanlar oldu. "Jeff bu kadar kişi dediğin kademeli savaşcı ve efsaneviler. Ya siz orada herhangi bir tuzağa düşerseniz? O zaman gelmeyecek miyiz? En azından burada durmaktansa bir işe yararız" dedim. Kararlıydım.

"Ne dersem diyim geleceksin değil mi?" Diye sorunca "sözünü dinlemem gerektiğini hatırlamıyorum. Hatırlatırım aynı kademedeyiz. Ben onaylamazsam sen de gidemezsin" dedim. Sam "hem ayrıca eğer burada kal-" lafını bitirmeden Jeff "Off tamam Carly yeter ki ses yapmayın daha fazla." Diye kestirip attı. Sam bayağı sinirlenmişti.

Gigram ve Raijin'i eve gönderdikten sonra dar ağaç kovuğundan aşağıya atladık ve bir geçide çıktık. Parlak ametistler birer yıldız gibi parıldıyordu ve o kadar parlaklardı ki önümüzü aydınlatıyorlardı.

Bloody "içimde kötü bir his var. İçimden bir ses burada yalnız olmadığımızı söylüyor." Deyince Angel "O zaman içindeki hisse söyle çenesini kapamayı denesin" dedi ve kıkırdadı. Bloody güleryüzle sen karışmasan olmaz bakışı fırlatıyordu.

Yol bitiminde geniş bir odaya çıktık. Burada birkaç kişi vardı ve hemen büyük ametist kayalarının arkasına saklandık. Burası bir kumanda odasına benziyordu ve neredeyse bir şişme havuz kalınlığında ve iki duvar boyunda içi yemyeşil bir sıvıyla dolu sütunlar vardı. Dikkatli baktığımızda bu sütunların içerisinde birşeyler vardı. Yerdeki kalın kablolardan gelen hava akımı sıvıyı havalandırıyor olmalıydı.

Jason "Arkadaşlar dikkatli bakın. Sütunların içindekiler birer hayvana benziyor" deyince Toby "bunlar efsaneviler. Golem, Tara, Asira ve Fiona" Diye fısıldadı. Dört farklı sütun içerisinde sanki uyutuluyorlardı.

"Burası kime ait peki" diye sessizce sorunca karşıdan "Benim" deyip kötü bir kahkaha patlatan Angevil'in sesini duyup beynimden vurulmuşa döndüm. Birden ensemde bir yanma hissettim ve elimi oraya götürünce ensemdekinin bir iğne olduğunu fark eder etmez gözlerim kapandı.

Gözlerimi açtığımda dört ayrı kafeste ikişerli şekilde kapatılmıştık. Ben ve Zero aynı kafesteydik. Jeff ve Bloody, Jason ve Sam ve son olarak Toby ve Angel bir kafesteydiler

Angevil "son görüşmemizde beni öldürdüğünüzü sandınız değil mi?" Dedi ve devam etti. "Öldü süsü verip sizden gizlenmem pek kibar bir davranış olmasa da kopyalarımı patlatıp başınıza büyük bir bela açarak telafi ettiğimi belirtmek isterim ve bu arada Carly seni de unutmadım. Aslına bakarsan senin yüzünden az daha ölüyordum. Peki o zaman haydi biraz eğlenelim" dedi ve o çirkin kahkahasını bir kez daha patlattı.

Donuk KuklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin