Hazırladığım masayı incelemeye başladım. Muhteşem gözüken henüz dumanı tüten etler, patates püresi, et sote, salata ve şarap masayı süslüyordu. Tabakların yanlarına serpiştirdiğim kırmızı gül yaprakları ve ortadaki şamdanlar ortamı romantikleştiriyordu. Çalan kapıyla gülümseyerek kapıya yöneldim. Büyük ihtimalle kargom gelmişti. Kapıyı açtığımda tamda tahmin ettiğim gibiydi.
" İpek Karahanlı?."
" Evet benim."
" Şuraya bir imza lütfen." Gösterdiği yere imza attıktan sonra kargomu alıp oturma odasına geçtim. Fotoğraflarımızdan oluşan kalp şeklindeki büyük bir ağaç yaptırmıştım. Gülümsedim ve masanın karşısındaki duvara astım. Saate baktığımda Aras ın gelmesine 15 dakika kalmıştı. Hemen odaya çıktım ve dolabı karıştırmaya başladım. Daha önceden aldığım kırmızı dans elbisem aklıma geldi. Askıları hızla karıştırırken sonunda elbiseyi bulduğumda gülümsedim. Üst kısmı dar ve sırt dekolteli alt kısmı ise bol ve etek uçları desenliydi. Hızlıca elbiseyi üzerime geçirip makyaj masama oturdum. Önceden düzleştirdiğim saçlarımı bir kez daha üzerinden geçip düzleştirdim. Aşağıdan sıkı bir topuz yaptım. İnce bir eyeliner, kirpiklerime bolca rimel ve son olarak neredeyse elbisemle aynı renk olan kırmızı ruju sürdüm. Dolaptan stilettomu giydiğimde hazırdım. Aynadaki görüntüme son kez baktıktan sonra boynuma ve bileklerime parfümümü sıkıp odadan çıktım.
Televizyona hazırladığım video ve şarkıları son kez kontrol ettim. Tam bu sırada kapı çalmıştı. Kapının yanındaki aynaya bakarak kendime son kez çeki düzen verdikten sonra kapıyı açtım. Bir şey fark etmiştim ve fark ettiğim şey spor kıyafetleri bu adama çok yakışıyordu. Kafası önünde kapıdan geçmeye çalışınca yakasından tuttuğum gibi kapının yanından çekip kapıyı kapattım. Duvara yasladığım sevgili kocam şaşkın gözlerle beni süzüyordu. Bir süre sonra yüzündeki şaşkınlık arsız bir sırıtışa yerini devretti. Belimden tutup beni duvara yasladı. Tam dudaklarımı öpecekken kollarının arasından kurtuldum.
" Daha çok erken sevgilim şimdi sen hemen yatak odasındaki yatağın üzerine bıraktığım kıyafetleri giyinip geliyorsun." Sabırsız bir çocuk gibi kafasını sallayıp büyük adımlarla merdivenleri tırmandı. Bende mumları yakıp şarapları bardaklara boşalttıktan sonra Aras ın gelmesini bekledim. Beş dakika içinde mutfak olmasına gülümsedim. Anlaşılan benimki bu gece çok sabırsızdı.
" E hadi bir an önce yemeği yiyelim de asıl işimize dönelim." Onaylamaz bir şekilde cıkladım ve etlerini, patates püresini ve salatasını tabağına koydum ve kendime aynı şekilde koydum. Yemek yemeye başladığımızdan beri Aras gözlerini benden ayırmıyordu. Yemeğimi bitirdiğimde Aras a bakarak şarabımı içmeye başladım.
" Fotoğraflar çok güzel olmuş karıcığım."
" İçinde sen olunca birde oğullarımız kötü olmaları mümkün olmuyor ki." Söylediklerime gülümsedi ve elindeki şarabı tek dikişte bitirdi. Bir anda ayağa kalkmasıyla ne yapacağını izlemeye başladım. Elimden tutup beni ayağa kaldırdı.
" Tamam yedik bitti hadi odamıza gidelim." Elinden tutup iyice kendime yaklaştırdım ve kolunu belime doladım.
" Daha değil kocacığım sürprizlerim devam ediyor." Kelimelerimi dudaklarına nefesimi vererek söylemem sanırım onu biraz çıldırtmıştı. Derin bir nefes aldı ve adem elması aşağı yukarı kaydı.
" Beni çok zorluyorsun karıcığım ama gecenin sonunda intikamımı alacağım."
" Hay hay bende sana eşlik edeceğim o sırada." Elinden tutarak fotoğrafların olduğu duvara çekiştirdim ve tezgahtan telefonumu aldım. Fotoğrafların önünde bir kaç poz verip çektikten sonra kendimi durduramadım ve Aras ın dudağına bir öpücük kondurdum.
" Bu ne içindi?. "
" Nefesimi kestiğin içi. " Elinden tutup salona sürükledim. Salonun ortasında elini bırakıp kumandayı aldım ve tango müziğini açtım. Bir elimi avucunun içine bırakıp diğer elimi omzuna koydum. Yavaş bir şekilde başlayan dansımız gittikçe hızlanıyor ve ateşli bir hal alıyordu. Kendimi Aras ın kolları arasına bıraktığımda dengesi bozuldu ve yere düştük. Üstümdeki Aras a gözlerimi pörtleterek baktım. O da aynı şekilde bana bakınca kahkaha atmaya başladım. Benim güldüğümü görünce o da güldü. Bir süre sonra nefes alamamaya başlamıştım.
" Aras nefesimi kesiyorsun bebeğim istersen üzerimden kalk. "
" Çok yakışıklı ve nefes kesici olduğumu biliyorum güzelim. "
" Aras ciddiyim eğer üzerimden kalkmazsan yarın helvamı kavurursun artık. " Kaşlarını çattı ve üzerimden kalkıp elimden tutarak beni de kaldırdı.
" Bir daha bu tarz cümleler kurmaman konusunda seni uyarmayacağım güzelim. " Bir anda kaşları düzeldi ve yüzünde çapkın bir gülümseme belirdi.
" Eee hadi yeter bu kadar odamıza gidelim." Sabırsızlıkla söylediklerine kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum.
" Daha değil son sürprizime gelmedik. " Somurtkan bir şekilde yüzüme bakınca dudaklarına bir öpücük kondurdum ve elinden çekerek koltuğa oturttum. Kumandadan videoyu açtıktan sonra bende yanına oturdum ve elinden tuttum. Ekranda ilk beliren fotoğraf bana evlenme teklifi ettiği an tam dizlerinin üstüne çöktüğü zamandı. Bir kaç saniye ekrana aşkla baktım. İkinci çıkan fotoğraf birlikte parkta çocuklarla çektirdiğimiz fotoğraftı. O gün beş çocuk istediğini söyleyip beni şekilden şekle sokmuştu. Üçüncü fotoğraf hastanede hamilelik testi yaptırırken çekildiğimiz fotoğraftı. Dördüncü fotoğrafta oğullarımın fotoğrafı elimdeyken Aras ın bir eli karnımda diğer eli de belimi sarmışken dudakları yanağımdaydı. Beşinci fotoğrafta 8 aylık hamileydim ve canım çilekli pasta çektiği için Aras bana pasta yaparken gizlice selfi çekmiştim. 6. fotoğrafta doğum yaptığım gün vardı bebeklerimizle birlikte huzurlu bir şekilde kameraya bakıyorduk. Fotoğraflar bittiğinde son olarak küçük video başladı. Oğullarım ile birlikte ekrana gülümseyerek bakan ben belirdim. Bakışlarım oğullarıma kaymış ve bir şeyler söylüyordum. Göz kırptığım anda Uzay ve Uraz baybaaa diye bağırmışlardı. Video sonlandığında merakla bakışlarımı Aras a çevirdim. Gözleri dolmuş bir şekilde bana bakıyordu.
" Ben seni hakkedecek ne yaptım be güzelim. Şu dünyada başıma gelen en güzel şeylersiniz." Sol gözünden akan iki damla yaş ile gözlerim doldu. Avuç içlerinden öpmeye başladım.
" Asıl sen bizim başımıza gelen en güzel şeysin. Hani bana demiştin ya seni bu aşka inandıracağım diye ben o gün inanmıştım senin aşkına. " Elinden tuttum ve ayağa kaldırdım. Yaşlarının aktığı yere öpücük kondurup kolundan tutarak yatak odasına yürümeye başladım. Yatak odasının kapısının önünde durduğumuzda arkama döndüm ve az önceki halinden eser olmayan kocama gülümsedim. Kapıdan bizimle birlikte aşkımız da girmişti. Gece boyunca kozlarımızı aşka oynadık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜLHEM •Uzaklardan Yakınlara•
General Fiction"Rotamı kaybettim anlıyor musun beni?. Ruhum oradan oraya sürükleniyor. Belirsizlikler içerisinde yeni bir dünya kurmaya çalışıyorum kendime. En ufak darbede un ufak olacağım anlıyor musun?." Acılar içinde kıvranıyordum. Hayır hayır bu fiziksel bir...