"Rotamı kaybettim anlıyor musun beni?. Ruhum oradan oraya sürükleniyor. Belirsizlikler içerisinde yeni bir dünya kurmaya çalışıyorum kendime. En ufak darbede un ufak olacağım anlıyor musun?." Acılar içinde kıvranıyordum. Hayır hayır bu fiziksel bir...
Bornozu ıslak vücuduma sararken elim dört aylık olan karnıma gitti. Kendini hafif hafif belli etmeye başlamıştı bebeğim. Bir an önce doğmasını ve kucağıma alıp cennet kokusunu içime çekmek istiyordum. Saçlarımın önce sac havlusuyla nemini alıp sonra da kurutma makinesiyle kuruttum. Aralık ayında olduğumuz için havalar soğumuş ve Aras banyodan sonra saçlarımı ıslak bırakmamam konusunda çok ısrarcıydı. Bu dört ay içerisinde eve çocuklara bakması ve bana yardım etmesi için bir bakıcı almıştık. Ben her ne kadar çocuklarıma bakıcının bakmasını istemesem de el mecbur kabul etmiştim. Bakıcımız 42 yaşında otoriter ve bir o kadar sevimli bir ablaydı. Sıkıldığım ve çocukların beni çok bunalttığı zamanlarda imdadıma yetişiyordu. Eylül ve Görkem de bizim eve yakın bir yerde ev tutmuşlardı. Eylül için hamilelik olması gerektiğinden daha zor ve sancılı geçtiğinden bu durumdan şikayetçiydi ama ucunda bebeği olduğu için bir yandan da mutluydu. Bebekleri 6. Ayını doldurmuş ama cinsiyetini hala göstermemekte kararlıydı.
Hatta bugün ortak kontrolümüz vardı. Banyodan çıkıp yatak odasına girdim Aras bey hala uyumakla meşguldü. Kıyafet odasına girip önce iç çamaşırlarımı giydim. Gözlerimi askılarda dolaştırırken yeni aldığım ama hiç giyemediğim siyah yüksek bel pantolu askıdan çıkarıp bacaklarımdan geçirdim. Elim pantolonumun fermuarına gittiğinde ne ara geldiğini anlamadığım Aras elini karnıma çenesini de omzuma yerleştirdi.
"Yine sabah sabah duş almışsın."
"Doktora gireceğiz ya geldikten sonra Eylül'de bize gelir duş alamam diye şimdi aldım. Sen bizimle hastaneye gelecek misin?."
"Evet Görkem'le geleceğiz sonra oradan işe geçeriz. Hadi sen üşüme üstünü giyin. Sonra hem hamile hem de hasta halinle uğraştırtma beni." Sinirle kaşlarım otamatik olarak çatıldı ve arkamı döndüm.
"Ne varmış benim hamile ve hasta halimde. Sen bana cekilmez bir kadınsın hasta ve hamile olunca iyice cekilmez oluyorsun mu demek istiyorsun?. Söyle söyle hatta bak bıktım senden de de. Vallahi çocuklarımı da alır giderim dım dızlak kalırsın."
"Ulan ben ne dedim şimdi. Hamilesin hasta olursan bebeğimize de sana da zararlı olur demeye çalıştım nereye geldi konu."
"Pardon anlayamadım sen baba ulan m-" Dudaklarımın üzerine kapanan dudaklarıyla susmak zorunda kaldım. Bu adam hep böyle yakışıklı mıydı?.
"Hayatım, birtanem, karıcığım, çocuklarımın annesi hadi artık üzereni giy. Dur hatta ben giydireyim seni." Adam beni susturmanın yolunu bulmuştu. Aras raflardaki trikolara bakarken ben de pantolonumun fermuarını çekip düğmesini ilikledim. Aras siyah boğazlı tirikoyu raftan alıp kafamdan ve kollarımdan geçirdikten sonra krem rengi kalın yünlü uzun hırkamı da kollarımdan geçirip giydirdi. Birkaç adım geriye gidip beni süzdü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Tamam oldu böyle. Hadi sen çocukların yanına gidip bir bak zaten Nazmiye hanım da kahvaltıyı hazırlamak üzeredir ben de kısa bir duş alıp yanınıza geleyim."