Mavi balonlar, simler, tüller ile süslenmiş odayı görünce gözlerimin dolmasına engel olamadım. Eylül ve Görkem gülümseyerek ne tepki vereceğime bakıyordu. Bende onlara gülümsedim ve sandalyeden kalkmaya çalıştığım sırada Aras ın geri yerime oturtmasıyla ofladım ve küçük bir çığlık attım.
" Ya bıraksana beni be."
" Hayatta olmaz sen daha yeni çıktın ameliyattan senin yatman gerekiyor hatta." Kollarını bacaklarımın altından geçirdiğinde bir kolunu kendime çekemeye çalışıp bırakması için ısırıyordum. Arkadan gelen gülme sesleri artınca tüm hıncımla dişlerimi Aras a geçirdim.
" Ahh İpek bırak kolumu bak ahh bıraksana kızım kolumu. Sizde gülmeyi kesin yoksa birinizi camdan aşağıya fırlatacağım. "
" Oh iyi oldu sana Aras efendi morarmış kolunla gezde gör gününü sen." Dişlerimi tekrar koluna geçirdiğimde kapının açılması aldırış bile etmiyordum.
" Aras oğlum ne oluyor burada. " duyduğum ses ile yerin dibine girmek istedim. İstemsiz olarak Aras ın kolunu tekrar dişlediğimde inledi.
" Kızım bıraksana oğlumun kolunu. " hızla dişlerimin kolundan çekip kafamı muhteşem ötesi baklavalı karnına yasladım. Eylül ve Görkem den gelen gülme sesleri daha da utanmama neden oluyordu. Gözlerimi yavaşça yukarı kaldırarak Aras a ne olur beni bu durumdan kurtar bakışlarımı attım. Gözlerindeki sinsi ışıltıları görsem de bu durumdan kurtulmak istediğim için bir şey söylemedim.
" Oğlum sende İpek kızımı ne diye tekerlekli sandalyeye oturtuyorsun yatağa yatırsana karını."
" Haklısın anne bende onu yapmaya çalışıyorum iki saattir ama İpek hanım burada kalmakta ısrarcı. "
" Yok anne öyle değil ben kendim kalmak istiyorum ama asıl senin bu oğlun bana izin vermiyor ki. " masum masum bakmaya çalıştığımda hepsi gülüyordu bu halimize.
................
Oğullarım ile birlikte salonda oturmuş babalarının kimliklerini getirmesini bekliyorduk. Kapı zili çaldığında heyecanla gülümsedim ve koşarak kapıyı açtım.
Gelenin Eylül ve Görkem olduğunu görünce somurtarak kalktığım yere geri oturdum. Uraz ın değişik sesler çıkarıp Görkem'e bakarak gülmesiyle bende gülümsedim. Oğlum amcasına çok düşkündü ve bu beni mutlu ediyordu. Aslında hayır etmiyordu çünki oğullarım birini bende daha fazla sevmezdim. Böyle bir olmasına izin veremezdim sonuçta ben onların anneleriydim canım. Ne demekti o öyle canım hakaret gibi tövbe.
Ikinci bir kapı ziliyle yine aynı heyecanla yerimden kalkıp kapıyı açtığımda Anne ve Babamın- Aras'ın anne ve babası- geldiğini görünce yine somurtmaya başladım. Nerede kalmıştı bu adam yahu!.
" Kızım, Aras oğlum daha gelmedi mi?."
" Yok anne daha gelmedi bizde onu bekliyorduk ama beyefendinin geleceği yok."" Gelir kızım şimdi asma suratını trafik vardır ondan gelmemiştir daha." Kafamı salladım ve geri yerime oturdum.
Artık muhabbet bebeklerin sünnetine gelince gerildiğimi hissettim. O şey sırasında oğullarımın canı yanacaktı ve oğullarımın canlarının yanması en son istediğim şey bile değildi.
" Ipek kızım orda mısın? Sesleniyoruz sesleniyoruz duymuyorsun yine neler düşünüyorsun?."
" Buradayım anne sünnet konusunu düşünüyordum bende ama daha çok erken biraz büyüsünler bir yaşlarını doldursunlar ondan sonra bakarız diye düşünüyorum."
" Kızım erken değil, o kadar uzatmaya gerek yok." Tam cevap verecekken zilin çalmasıyla derin bir nefes alarak yerimden kalktım ve kapıyı açtım.
Sonunda gelen Aras dı. Kollarımı sıkıca boynuna doladım ve birazda olsa rahatlamayı umdum. Anında Aras'ın elleride belimi bulurken derin bir nefes çektim içime.
" Güzelim iyi misin, neyin var?."
" Tam zamanında geldin Aras oğullarımızın sünnetinden bahsediliyor ve çok gerildim."
" Anlaşıldı hadi içeri geçelimde neler oluyor birlikte karar verelim." Kafamı salladım ve ellerimi boynundan çekip derin bir nefes aldıktan sonra konunun daha fazla uzamamasını dileyerek yürümeye başladım.
_______________
Yeni yılınızın ilk gününün güzel geçmesi dileğimle.
Sena Karahanli
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜLHEM •Uzaklardan Yakınlara•
Ficción General"Rotamı kaybettim anlıyor musun beni?. Ruhum oradan oraya sürükleniyor. Belirsizlikler içerisinde yeni bir dünya kurmaya çalışıyorum kendime. En ufak darbede un ufak olacağım anlıyor musun?." Acılar içinde kıvranıyordum. Hayır hayır bu fiziksel bir...