14. BÖLÜM - HADİ YENİ BAŞTAN BAŞLIYORUZ

19.5K 1.2K 39
                                    


En başa dönüyoruz sevgilim...
Beni sevdiğin günlere,
Bana aşkla baktığın günlere,
Yeniden başlıyoruz sevgilim...
İlk kez görüyoruz gibi,
Seninle ilk kez sevişiyoruz gibi.

---

Beste çocuğu ikisinin arasına yatırınca Rüzgar sırıttı, “Oğlunu bariyer olarak kullanman çok komik oldu. Hani onu ikimiz yaptık ya, o açıdan diyorum,” deyince Beste kaşlarını çatmıştı.
“Çok konuşma da uyu Rüzgar Soylu! Ayrıca hatırlayamadığın aktiviteler hakkında yorumlar yapmazsan sevinirim. Hani onu nasıl yaptığımızı unuttun ya, o açıdan diyorum.”

“Sanki isteyerek unuttuk arkadaş ya,” diye kendi kendine homurdandığını duyan Beste gülmüştü. Sonra Rüzgar başını kaldırıp kıza baktı, “Hatırlatmak istersen, seve seve kabul ederim.”
“Uyu Rüzgar. Belki rüyanda görür, hatırlarsın,” dedi alayla.
“Peki sayın Beste hanım,” diye onunla aynı ses tonunu kullandı.

İkisi de sessizliğe büründü bir süre. Loş ışıkta birbirlerinin gözlerini göremiyorlardı. O yüzden de Rüzgar’ın o dakikalarda onu nasıl izlediğinin farkında değildi. İyi ki de değildi.
Çünkü Beste o anlarda düşünceleri ile savaş halindeydi. Hepsi cevapsızdı ve hepsinin cevabı Rüzgar’daydı. Gerçekten bazı şeyler karmaşıktı. Rüzgar’ı ne değiştirmişti? Hatırlamaya mı başlamıştı? Yoksa sadece kıskandığı belki de merakına mı yenik düşüp gelmişti oralara? Bilmiyordu, Allah kahretsin ki çok da merak ediyordu.

Öte yandan Rüzgar da bir günde değişen hayatını sorguluyordu. İnkar etmiyordu, Selim orada olduğunu söylediği anda kıskançlıktan delirmişti. Zaten aylardır aklından çıkmıyordu. Ki önceden takıldığı hiçbir kıza benzemiyordu. Ama yine de onu gördüğünde kalbinde hiç bilmediği bir titreşimin olduğunu da inkar edemezdi. Üstelik bir oğlu vardı. İnanamıyordu ama çok mutluydu. Yanında oğlu, diğer yanda onun annesi ve kendisinin... Eee Beste şimdi onun neyiydi? Aynı yatakta yatmayı kabul ettiğine göre sevgilisi miydi? Sorsa mıydı?

“Beste,” dedi başını hafif kaldırarak. “Uyudun mu?”
“Üzereydim Rüzgar yine ne var?”
“Şimdi biz yeni baştan başlıyoruz ya, sevgili miyiz neyiz? Anlamadım ben.”
Beste ofladı. “En başta biz hiçbir halt değildik Rüzgar, aynı şuan gibi. Hadi uyu!”

Rüzgar yeniden uzandı. “Saçma!” diye homurdandı. Çocukları vardı onların, ne demek hiçbir halt değiliz, üstelik aynı ev, aynı odayı paylaşacaklardı. Böyle süremezdi, resmiyetsiz olmazdı, çünkü artık bir çocukları vardı. Onu düşünmeliydi, oğluna bunu yapamazdı.
“Beste, yarın annemlere torunlarını götürmek istiyorum. Sen de benimle gelirsin değil mi? Daha sonra ikimiz bir yerlere gidip konuşuruz. Konuşmamız lazım.”

“Rüzgar, annenlerle tanıştırmak için erken değil mi? Öncelikle biz ne yapacağımıza bakalım. Hem bugün geldim ama burada yaşamam uygun değil.”
“Beste, konuşacağız. Bende farkındayım bazı şeylerin. İkimiz ve oğlumuz için en iyisi neyse onu yapacağıma emin olabilirsin. Bana güven olur mu? Hadi uyu. Çok yoruldun.”
“Zaten uyuyacağım, izin vermiyorsun.”
“Sen az biraz aksi misin?”

Beste “Uykusuzken evet!” diye sessiz olmaya özen göstererek çıkıştı. “İyi geceler. Bu arada ben yemek yapamazdım. Hala da yapamıyorum. Yemekleri sen yapardın, kahvaltıyı da öyle,” dedi kıkırdayarak.
“Sahi mi? Yani iyi yemek yaptığımı biliyorum tabi de... Yani böyle de kullanıldığımı bilmiyordum,“ deyip gülümsedi. Sonra doğruldu ve ona doğru eğildi, “Öğren o zaman küçük hanım. Ömrüm boyunca yemekleri ben hazırlayamam.” Önce burnuna minik öpücük bıraktı sonra da burnunu sıktı.
Beste daha çok güldü “Ya yapma Rüzgar. Burnum acıdı.”

RÜZGAR'ın BESTE'si / Y.S.S. I - FİNAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin