5. BÖLÜM - BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM KADIN, SENİN NE HADDİNE KUTLAMAK

20.1K 1.3K 47
                                    

Sen nefes almaya başladığında,
Doldu benim bedenime nefeslerim...
Kaderim sensin
Ve senin gelişinle başlar ömrüm benim.
Senin gözlerinin gözlerime değdiği güne
Yazılır benim ismim...
Bugün benim doğum günüm kadın,
Ne haddine kutlamak senin...
Nice yıllarım olsun senin...
Gözlerin ve kalbin en güzel hediyemdir...


Ne yani onun küçük kardeşi hamile miydi? Hem de Selim’den. Aklına gelen şeyle gözleri açıldı ve adamı bu sefer yakasından tuttu. “Lan bu bebeği leyleklerin getirmediğini bildiğimize göre... Sen ve kardeşim... Aklıma gelenle delirmek üzereyim Selim. Seni öldürmemen için bana şaka olduğunu söyleyin! İkinizde! Çabuk!”
Selim Rüzgar’ın ellerini tutup yakasından çekti ve yakasını düzeltip Rüya’nın elini tutarak yanındaki koltuğa oturttu. “Oturur musun Rüzgar sakin bir şekilde konuşalım. Sen de otur Beste.“ ikisinin de oturmasını bekleyen Selim, Rüzgar’ın homurtusuna başını salladı.

“Kız kardeşime dokunmuş. Aklımı kaçırmazsam iyi! Edepsiz!“ Beste ona uyarır gibi bakınca Rüzgar da ona baktı “Fırsatçı ama. Dokunmuş ona. Leylekler getirmedi ya bu çocuğu. Yalan mı söylüyorum ben?“ dedi şikayet eder gibi.
Selim ona aldırmadan konuya girdi, “Bak Rüzgar kardeşine aşık olduğum için özür dilemeyeceğim. Sadece keşke bu şekilde gelişmeseydi olaylar. Biz en yakın zamanda evlenmek istiyoruz. Rüya’nın hamile olması hiç bir şeyi değiştirmez. Her şey usulüne göre olacak.”

“Her halde öyle olacak. Düşündüklerimle delirecem. Ya sen nasıl ya-”
En son dayanamayan Beste adamın sözünü kesip lafa girdi, “Aaa yeter ama Rüzgar. Seviyorlar, aşıklar ve evlenecekler. Bu yönden düşün en azından. Senin gibi sırf zevk için birbirleri ile olmamışlar. Sen her gece kızlarla gönlünü eğlendirip, onlarla gününü gün ederken iyiydi. Duygusuz, gereksiz ilişkiler yaşarken onları anlamanı beklemiyorum da bir nebze denemeni istiyorum.”

“Bak sen!” dedi şaşkın bir bakışla ve ellerini göğsünde birleştirip kıza döndü, “Dökülün bakalım Beste hanım. Benim hakkımdaki düşüncelerin bunlar demek. Duygu yoksunuyum ve sadece cinsel içerikli ilişkiler yaşıyorum demek. Bravo, valla bravo. Bunca yıl bende sadece bunu mu gördün gerçekten? Ya sana ne demeli. Getirmiş saçma sapan bir adam karşıma, bu benim sevgilim diyorsun. Sence o adamın niyeti çok mu masum? Adamın tek derdi seninle-“ sustu, dişlerini sıktı. O kelimeyi diyemedi. “Sürekli seninle başbaşa kalma derdinde. Yok tatile çıkalım, yok birlikte yaşayalım. O adamda elimde kalacak en sonunda.”
Selim’le Rüya konunun kendilerinden çıkmasına sevinmiş ve bu ikilinin atışmasını keyifle izliyorlardı. Neyin kavgasını ve neyin tribini yapıyorlardı anlamasalar da ikisinin de akıllarında aynı şey vardı, cümlelerinden de gözlerinden de kıskançlık ve aşk akıyordu. Tek dertleri kör olmaları idi. Birbirlerini göremiyorlardı.

Beste duydukları ile sinirle ayağa kalktı. “Bana bak Rüzgar Asrın hakkında ne düşündüğünü bilmiyorum ama kafamı karıştırmana izin vermeyeceğim. Kafam karışmayacak benim anladın mı? Sen bunu yapamayacaksın! Böyle önümde yok üstsüz dolaşarak, yok tatlı tatlı gülümseyerek bu işi başarmana izin vermeyeceğim.”

Rüzgar çapkın bir şekilde gülümseyip o da ayağa kalktı ve Beste’nin yanına yaklaştı. Çok yakınına. “Kafan karışmaya müsaitse bitir o zaman o ilişkiyi. Çünkü aşk varsa kafan karışmaz. Bu iki gerizekalı gibi herkese, her şeye meydan okursun. Bana bile. Çünkü aşk en güçlü, en laf anlamaz ve en ulaşılmaz duygudur. Ama kime ne anlatıyorum ki?” deyip, tam odadan çıkmak için kapıya yönelmişti ki geri döndü “Bu arada üstsüz halimle gülüşüme tav olman ayrı bir konu güzellik. Onu da bir ara konuşacağız.” Sonra da  Selim’e gözlerini kısarak baktı “Beste’nin partisinden sonra gelip istersin kardeşimi. Kimseye de bebekten bahsetmeyin. Hiç kimseye!“ kapıyı çarpıp çıktığında ardında darmadağın bir kız ve iki şaşkın ama mutlu aşık bıraktı.

RÜZGAR'ın BESTE'si / Y.S.S. I - FİNAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin