VE İKİ BÖLÜM BİRDEN SİZLERLE....
Adını işle kalbime,
Soyadını ben yazarım...
Sen kendini ver ellerime,
Mutluluğu ben sana yaşatırım...
Sabah ikisi de uykusuz bir geceden kalmaydı. Rüzgar saate göz attı, Beste uyanmıştır diyerek yataktan sıçrayarak kalktı. Banyosuna girip kısa bir duş aldı. Aynanın karşısında oldukça oyalanmıştı. Parfümünü de sıkıp çıktı banyodan. Sadece bir eşofman altı giyerek son kez boy aynasından kendine baktı “Evet dayanılmazsın evlat!” dedi ve kendi kendine gülerek odasında da çıktı. Mutfağa geçtiğinde genç kızı göremedi. Açıkçası nasıl davranması gerektiğini de bilmiyordu. Dün çok içmişti evet ama yaptıklarının hepsini hatırlıyordu. Zaten de hepsini bilinçli bir şekilde yapmıştı. İçkinin tesiri değil, aşkın iksiriydi.Gidip uyandırsam mı diye düşündü? Odasının önüne geldi ve kapıyı hafifçe tıklattı. Ses gelmedi. Dudağını dişledi, “Geçsem mi?” kafasını kaşıdı, “Geçeyim ya!” diye mırıldanıp, içeri süzüldü ve yatağın başına geldi. Gülümsedi. Uyumadığını çok iyi biliyordu, o kadar belliydi ki. Onu sayısız kere uyurken izlemişti. Odadan sessizce çıktı. Madem şuan istemiyordu ona istediğini verecekti. Şimdilik kaçmasına izin verecekti.
Beste ise kapının tıklatıldığını duyduğu an gözlerini kapamıştı. Zaten bütün gece uyumamıştı o öpücük yüzünden. Rüzgar odaya girdiğinde yüreğinde tarifsiz bir kıpırtı oluşmuştu ve o odadan çıkınca rahat bir nefes alacağını sanmıştı ama yüreği sıkışmıştı. Neden uyandırmamıştı? Neden öpmemişti yeniden onu?
“Tabii ya içkinin tesiri ile öptü. Belki hatırlamıyordur bile,” diye düşündü. Böylesi daha iyi olacaktı. Evet evet, kesinlikle öyle olacaktı.
Kalkıp banyoya geçti, duşunu aldı ve artık çıkma vakti gelmişti. Odasının kapısını araladı, başını çıkarak sağa sola baktı. Salondan televizyon sesinin geldiğini duydu. Müzik açmıştı. “Film falan izleseydi iyiydi de müzik olmadı,” dedi kendi kendine.
Bugün cumartesiydi ve koca iki gün evdeydiler. “Korkunun ecele faydası yok, çık Beste!” dedi ve odasından çıkıp, salona girdi.
Rüzgar açtığı müzik kanalından açtığı şarkıları dinlerken, bir yandan da telefonu ile ilgileniyor, dün gece çekilen fotoğrafları izliyordu. Odaya giren kızla gözleri direkt onu buldu. “Nihayet,” deyip gülümsedi, “Günaydın ufak cadı.”“Hala ufak diyorsun ya. Dün doğum günümdü Rüzgar Soylu ve bir yaş daha büyüdüm.”
“Olsun. Hala benim ufaklığımsın.” Ne yani hiçbir şey olamamış gibi böyle saçma davranıp, uzak mı duracaklardı? ‘Konuyu açsam‘ diye düşündü Rüzgar ve bir cesaretle “Beste?” dedi.
Beste adamın ses tonu ile panikledi ve Rüzgar bunu da fark etti. Kendi kadar tanıyordu kızı nede olsa. Kahkaha atmamak için zor tuttu kendini.
“Ef... Efendim Rüzgar...““Dışarı kahvaltıya gidelim mi? Sen dışarıda kahvaltı etmeyi çok seversin.” -Çünkü bir yumurta bile kıramazsın, diyemedi tabii...
“Hee kahvaltı. Evet kahvaltı. Gidelim olur. Hatta Selim’le Rüya’yı da arayalım. Şeylere de haber verelim-” diye heyecanla konuşurken Rüzgar sözünü kesti.
“Başbaşa Beste’m. Başbaşa gidelim. Şuan sadece seninle olmak istiyorum. Arada kimse olmadan.”
“Haa... Şey...”
Evet, bu iyi bir adımdı adamım ve tam da düşündüğü gibi Beste kıpkırmızı olmuştu. Gülerek kıza yaklaştı ve onu yanağından öptü. “Hadi hazırlan,” deyip odasına doğru gitti.‘Tamam Beste sakin ol. Önceden de yanağından öpüyordu. Saçmalayıp heyecan yapma. Gayet normal arkadaşça bir buse. Buse bile değil, busecik.” Sonra derin bir nefes alıp verdi, “Ama başbaşa dedi.” -O ne demekti o?
“Orda mı giyineceksin?“
“Ha?” deyip odasının kapısında duran genç adama baktı.
“Orada mı giyineceksin dedim?” diye yeniden gülerek soru sorusunu. Kızın durmuş ona şaşkın şaşkın bakan halini izliyordu. Ne sevimli olmuştu böyle şaşkın aşık hali.
“Yok. Elbisem mi var burada? Odamda giyineceğim?”
Koşarak odasına geçince, Rüzgar yüzünü buruşturdu, “Elbisesi olsa giyinecek miydi yani? Hayır ileride sevişme sonrasında olabilir her yerde elbiselerin,” derken başını sağa sola sallayarak o da odasına girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGAR'ın BESTE'si / Y.S.S. I - FİNAL
RomansaBir sonbahar klasiği... Bir Eylül senfonisi... Geçmişi silinen bir adam. Kendi geçmişini silen bir kadın. Rüzgar ve Beste... Aşkın her halini yaşayan iki genç... Arkadaş, dost ve iki inatçı aşık... Gençliğini onun abisi ile yaptığı çapkınlıkları...