Her şarkıya eşlik eden bir şarkı vardır.
Her geceye içilecek bir kadeh şarap bulunur.
Her tene tek ter karışır,
Her yüreğe tek bir yürek dokunur...
Ve iki yürek bir aşkta,
iki aşık bir yastıkta yaşlanır...
-*-
Sonunda Rüya'nın çiçeğini atacağı an gelmişti. Cem yanında duran adama baktı, "Rüzgar, sen karını uzak tutsana çiçekten," dedi sırıtarak.
"Sanane benim karımın tutacağı çiçekten? Belki biz nikah tazeleyeceğiz her sene."
Cem bu sefer kahkaha attı, "Başkası ile tazelenirse o nikah, görürüm ben seni." Sonra diğer yanında duran Ecrin'in kolundan çekti, "Sende uzak dur! Ben o masaya oturmam. Teçhiz gibi hazırladılar adamı, o masada nikah masası değil, musalla taşı. Zaten o da nikah memuru değil, hoca. Son yolculuğuna uğurladılar adamı resmen."
"Sende zaten ne damatsın ne de koca olacak adamsın Cem. Rahat ol! Ayrıca neyi tutup neyi tutmayacağıma da ben karar veririm. Sanane!"
"Allah Allah, sen tutarsın benim başım yanar! O masaya tek oturtmuyorlar malum. Uzak dur Ecrin, ben evlenmem çünkü!"
"Ben evlenirim. Ayrıca benim gelecekle ilgili planlarımda yoksun merak etme. Anı yaşıyoruz ya biz!" başını sağa sola salladı.
Rüzgar başını eğip "Ecrin," dedi.
"Efendim."
"Allah aşkına bu sarı sırıkla evlen, bir tane de kız çocuk doğur, oğluma alacağım ben bunun kızını. Baş nasıl yanar, o kız nasıl alınır görsün."
Cem kaşlarını çattı, "Lan ne biçim konuşuyorsun sen! Terbiyesiz misin nesin? Evlenmek, çocuk yapmak ne? Ayıp ayıp faaliyetler bunlar. Ayrıca ben korunurum arkadaşım, yani hiç bana göre değil öyle 'koca, baba, damat' gibi sıfatlar. Ben siz miyim?" sonra son söylediği ile gözleri kocaman oldu, "Ayrıca ben senin oğluna değil kızımı, kızımın boklu bezini vermem! Uzak durun benim olanlardan."
"Çok büyük konuşuyorsun Ernez!" dedi Rüzgar ve o an Çınar Cem'e bakıp sırıtıyordu.
"Ne var lan velet, git başka yerde sırıt! Hiç sevmiyorum seni, çok sevimsizsin."
"Tenin kızın mı var Cem? Maviş mi tenin gibi? Ver onu bana!"
Cem ona doğru eğildi, "Yok! Simsiyah! Afrikalı yamyam bir kabilenin reisinin kızından yaptım onu. İnsanları canlı canlı yiyorlar böyle, ister misin?"
Çınar kaşlarını çatıp, babasının ayağına sarıldı ve "Pit Cem!" diye bağırıp, dil uzattı.
"Hadi oradan, sensin pis!" başını sağa sola sallarken Ecrin'e baktı, "Sende tutma o çiçeği, valla ben evlenmem Ecrin! Bak bu çocuk pusuya yatmış kız bekliyor, sinsi bu! Babası aynı kıza iki kere aşık olmuş adamın oğlunu istemem ben."
"Ya bi git Cem! Allah Allah, ne çok önemsiyorsun kendini. Ukala mıdır nedir? Senden başka erkek yoktu zaten bu hayatta! Of!" diyerek uzaklaştı adamdan.
Cem de arkasından bağırdı, "Tutma o çiçeği diyorum sana! Bana bak, sonuna karışmam! Başkasına da vermem seni!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGAR'ın BESTE'si / Y.S.S. I - FİNAL
RomansaBir sonbahar klasiği... Bir Eylül senfonisi... Geçmişi silinen bir adam. Kendi geçmişini silen bir kadın. Rüzgar ve Beste... Aşkın her halini yaşayan iki genç... Arkadaş, dost ve iki inatçı aşık... Gençliğini onun abisi ile yaptığı çapkınlıkları...