Veronica'nın arkadaşı arayıp onun polise gittiğini söylediğinde hayatın durduğunu hissettim benim için.Çünkü beni şikayet etmeyeceğini biliyordum.Oraya gitme nedeni suçu üstüne almaktı.Bana zarar gelmesin diye kendini benim için tehlikeye atabilecek bir kadından bahsediyorum.Bu kadın için her şey yapılmaz mı? Bu kadın için katil olunmaz mı? Ve bu kadın için ölüm göze alınmaz mı? Arabadan iner inmez tüm gücümle koştum.
Geç kalmamak için...
Çıktığım birkaç basamak sanki Everest'in ulaşılamaz tepesine tırmanıyormuşum gibi uzak geldi bana. Kapıdaki polisin yanından hızla geçerken bana seslenişini duydum."Dur!" diyordu ama ben kadınıma sesleniyordum "Veronicaaa!" Konuştuğu polisten kafasını çevirip bana baktı, işte o an gördüm gözlerindeki sessiz konuşmayı.Geldin diyordu,kurtardın beni. Burun buruna geldiğimizde iki elimi yanaklarının üstüne koyup "sen ne yapıyorsun?" dedim.
"Ben..." diyebildi sadece gözlerinden yaş akarken.Elini elime kenetledim beni hissetsin diye. Burada olduğumu,yanında olduğunu anlasın istedim.Polise dönüp sorun olmadığını söyledim ve hızlıca çıkarttım onu ordan.Tuttuğu nefesini dışarı çıkınca bıraktı.Hıçkırıkları kafasını koyduğu göğüsümde hissediliyordu.İyice sardım onu "şştt geçti artık." Kırmızı gözleriyle bana baktı "özür dilerim," dedi "her şeyi mahvedecektim." Yol boyunca hiç konuşmadık. Kendine gelmesini bekledim.Eve gider gitmez onu banyoya soktum.Yarım saate yakın kaldıktan sonra üstüne geçirdiği bornozla yatağa oturdu.
"Ben az kalsın çok büyük bir hata yapıyordum,eğer sen gelmeseydin..." sustu,bana baktı.
"Düşünme artık,geldim ve şu anda buradasın, yanımda." Kendime çektim onu.
"Tek isteğim seni korumaktı."
"Biliyorum bebeğim."
"Seni şimdi anlıyorum." Dedi.
"Neyi anlıyorsun?"
"O adamı neden öldürdüğünü.Senin hissettiğin şeyi bende hissettim.Sana bir şey olacak korkusu,seni bir daha göremeyeceğim korkusu beni polise kadar götürdü.Kalbindeki o his, insanın mantığıyla oynuyormuş.Hiçbir şey umrumda değildi.Tek istediğim sana bir şey olmamasıydı."
"Birbirimize hissettiğimiz şeyler çok yoğun.Sana hissettiğim şey ebediyet gibi.Sonu görünmüyor."
"Seni seviyorum Daniel Black."
"Bende seni seviyorum sevgilim."
O olaydan sonra yıpranan ruhumuzu birlikte iyileştirmeye çalıştık.Neyseki polisin benim üzerimdeki şüphesi kalkmıştı ve normal hayatımıza geri dönmüştük.Son zamanlarda uyku problemi çektiğimden yine bir bardağa viski koyup gecenin karanlığına bakıyorum.Beni kötülüklere sürükleyen karanlığa.Ailemi üzdüğüm uyuşturucuyu geceleri içerdim.Annem karanlıkta evde endişeyle beni beklerken ben geceleri sokakta amaçsızca dolaşırdım.Kardeşim gece yarısı kaçırılmıştı.Annem gece ölmüştü.Tüm bu karanlığın getirdiği kötü şeylerin içinde iyi olan tek şey Veronica .Onunla bir gece yarısı tanışmıştım.İlk kez benim olurken yine karanlık iyi yüzünü göstermişti bana.O simsiyah görünmez hayatıma ışık olan tek insan.Şu an içerde yatağımızda uyuyor.Geçmişi unuttu ya da ben öyle ümit ediyorum.Tüm bu şeyleri düşünürken bir anda o yumuşak ince sesini duydum."Daniel?" Yanıma gelmesi için işaret yaptım.
"İyisin değil mi?"
"Evet,seni göremeyince merak ettim."
"Uykum kaçtı bende ilacımı alıyorum." Bardağı işaret edip "bununla mı?" derken gülüyordu. İçkimi cam sehpanın üstünü koyup "hadi yatalım" dedim.Üstümüze çektiğim yorganın altından ona sımsıkı sarılarak ve yanımda olduğunu hissederek uykuya daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"AŞK'A VEDA" --MAVİ GÖZLERİNDE KAYBOLDUM-- 2
RomanceSonsuz aşkın içine hapsolmuş bir adam ve ona delice tapan,onsuz yapamayan bir kadın.Ruhları ne kadar yara alsada birbirlerine hissettikleri aşk kaldıkları yerden devam ediyor. Aşkın gücünü fazlasıyla hissedeceğiniz, yapılacak bir fedakarlığın ölümün...