Evet Canlar,yine bir bölüm ve yeni bir heyecan benim için🙈🙆 Bu bölümle ilgili düşüncelerinizi merakla bekliyorum😊
En çok beklediğiniz bölümlerden biri geliyor ve bir anda heyecanlanırken bir anda da hiç beklemediğiniz bir şekilde sizi birazcık üzeceğim.Şimdiden sorry diyorum 🙈 Sıra Veronica'mız da.Bakalım bize neler anlatacak😉
Bu bölümü gerçek hayatta arkadaşım olan EAydinist 'ime armağan ediyorum.Seviyorum seni ❤😘
Okuldan çıktıktan sonra Tina bile beraber Starbucks'a gittik.En sevdiğim frappuccinoyu -tabiki karamelli olandan- söyledim.Tina ile aramızda beş yaş vardı ve o benden büyüktü. Doğduğundan beri burada yaşamış.Çok tatlı bir kız ve pozitif.Etrafındakileri neşenlendirmeyi biliyor.
"Veronica burnun!"
"Ne var burnumda?" derken burnuma dokunmamla elime gelen sıvıyı hissettim.Çantasından hemen peçete çıkarıp bana uzattı.Burnuma sıkıca bastırıp birkaç dakika bekledim kanın durması için.Endişeyle bana bakıyordu.
"İyisin değil mi? İstersen hastaneye gidelim."
"Gerek yok,geçer birazdan."
"Ama durduk yere kan gelir mi ki burundan?" Bende bilmiyordum bunun cevabını.
Gelir miydi acaba?
"Bence bir gidip gösterelim."
"Başka zaman giderim ben sağol canım." Kahvelerimiz bittikten sonra kalktık.Birkaç adım attım ve sendeleyerek yere düştüm.
"Veronica!"
"Sadace...baş dönmesi."
"Yüzün bembeyaz,bu böyle olmaz hemen hastaneye gidiyoruz." Bir şey diyemedim çünkü çoktan gidip kontrolümü yaptırmalıydım.Telefonum çalıyordu,Tina çantamdan telefonu çıkardı "Daniel," arıyor dedi.Telefonu sessize aldım.Şu an da onunla konuşursam ses tonumdan bir şey olduğunu anlayacaktı.
"Eski sevgilimin adı da Daniel'dı." Dedi. Güldüm demekki Daniellar herkesi kendine aşık ediyor. Hastaneye geldiğimizde kan tahlili yapıp,tansiyonumu ölçtüler.Sonuçların iki saate çıkacağını söyleyince beklemek istemedim çünkü Daniel nerde kaldığımı sorup duracaktı. Tahlil sonuçlarım için pazartesi gününe randevu aldım.Nasılsa acelesi yok. Hastaneden çıktıktan sonra Daniel'a mesaj atıp yolda olduğumu söyledim.
"Sana çok teşekkür ederim canım,sohbet edelim dedik ama seni hastanelerde süründürdüm."
"Lafını bile etme lütfen.İstersen sonuçları almak için bende gelebilirim."
"Konuşuruz,teşekkür ederim tekrar." Tina'ya sarıldım ve taksiye binip eve geldim.Daniel beni görünce "yüzün bembeyaz," dedi.Bende sadece tansiyonum düştü deyip geçiştirdim.Onu boş yere endişenlendirmek istemiyordum.Ama canım sıkılmıştı.Burnumdan neden kan gelmişti acaba? Kendi kendimi düşüncelere boğmamak için erken yattım.
Deliksiz bir uykudan sonra gözlerimi açtım.Daniel yanımda yoktu.Saate baktım sekizi geçiyordu.Kalkıp yüzüme su vurdum.Erkeğim kahve makinasının başında kendine kahve hazırlıyordu,sessizce ona yaklaşıp arkadan sarıldım.Beni hissetmesiyle yüzünü bana döndü
"Nasıl hissediyorsun kendini?"
"Enerjik ve iyi."
"Peki yola çıkabilir misin?" İç sesim bugün Cuma diyordu.Daniel bugüne plan yapmıştı ve ben aptal gibi unutmuştum! Aslında ona iyiyim derken yalan söylemiştim çünkü kendimi halsiz hissediyordum ama onun hevesini kıramazdım.Erkeğimin aklındaki planlarını bozamazdım. Üstümüzü değiştirdik hemen.Daniel hazırladığı bavullarımızı getirdi ve vakit kaybetmeden evden çıktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"AŞK'A VEDA" --MAVİ GÖZLERİNDE KAYBOLDUM-- 2
RomanceSonsuz aşkın içine hapsolmuş bir adam ve ona delice tapan,onsuz yapamayan bir kadın.Ruhları ne kadar yara alsada birbirlerine hissettikleri aşk kaldıkları yerden devam ediyor. Aşkın gücünü fazlasıyla hissedeceğiniz, yapılacak bir fedakarlığın ölümün...