23 Bölüm "Daniel"

6.6K 322 44
                                    

Öncelikle benim güzel arkadaşlarıma iyi akşamlar diyorum🙋 Umarım gününüz de geceniz de sağlıklı ve huzurlu geçer😉Bölümü yarın ya da öbür gün paylaşacağım demiştim ama dün gece oturdum dedimki daha fazla uzatmamalıyım ve gece 3 olduğunda bilgisayarımın ekranı yeni kapanmıştı.Mutluyum çünkü sizi daha fazla bekletmedim ama bir yanımda finale son iki kala hüzünlü tabiki.Bölümü hızlı yazdığım için hatalarım olabilir belki şimdiden kusuruma bakmayın diyorum🙈Zaten kitap bittiğinde iki hikayemi de baştan aşağıya düzenleyeceğim hatta birinci kitabı yenileyeceğim diyebilirim😇Şimdilik benden bu kadar hepinizi öpüyorum😘 ve sizi Daniel'ımız ile baş başa bırakıyorum.İyi okumalar güzel arkadaşlarım 📖❤

Bu bölümü "asiii_1-2 ,nazar34 ve CananAkgn481 " adlı arkadaşlarıma armağan ediyorum. Hikayeme olan desteğinizin için çok çok teşekkürler,seviliyorsunuz 💕

Yanımda uyuyan,bir benzeri daha olmayan kadına baktım,yani kadınıma.Bana sokulmuş uyuyordu.Aramızda mesafe neredeyse yoktu.Bugün bu kadar yakınken yarın da böyle olabilecek miydik? Ben onun nefes alışverişini duyabilecek miydim? Kalbindeki ritmi hissedebilecek miydim? Her gün gözleriyle uyanmayı sevdiğim kadın yine o mavi gözlerle bana bakıp tatlı tebessümünü gösterecek mi? Kafamdaki binlerce soru cevapsızken kadınımın yüzüne bakıp nasıl güleceğim? Onu nasıl uğurlayacağım? Uğurlamak? İç sesime sordum bu uğurlamak ebedi mi yoksa gidip geleceği için mi? O da yanıt vermedi çünkü korkuyor ve bu korku hiç olmadığı kadar gerçek ve çok can acıtıcı.Tek tek doktorların hepsiyle konuştum.Umut vaat eden sözleri nedense konuşmanın sonunda hep bir olumsuzlukla bitiyordu. "Her hastanın ameliyatta riski vardır tabiki"dediler bana.İyi de her hasta Veronica gibi ağır değil ki. "Ama yine de sizi fazla umutlandırmak istemiyoruz," diye biten cümleler. Beni umutlandırmak neyi değiştirir ki? O ameliyata girerken yanında ölümü de götürecek çünkü biliyorum ki kadınım kabullenmiş durumda. Bir gün bana sinirlenip "ben umutlarımı çöpe attım," demişti.Bu cümlesiyle günlerce kahroldum ve hala da kahroluyorum. O daha 23 yaşında.Neden o? Neden ben değilim ki o ameliyata girecek olan? Onun görmesi gereken daha çok şey varken neden onu almak istiyorsun ki! diye isyan ediyorum yukarıdakine.Bu haksızlık değil mi? O kadar ölmeyi hak eden insan varken neden bu hastalık onu buldu? Neden ben en başında onunla daha iyi ilgilenmedim! Belki de o zaman bu durumu ortaya çıksaydı şu anda bu korkuyu bu kadar fazla yaşamayacaktık.Aptal kafam! Aslında her şey benim suçum.O gün doktor bana Veronica'yı beyin doktoruna götürmemi söylemişti ama ben ne olabilir ki deyip önemsemedim ve şimdi kadınımın katili olacağım belki de.Benim yüzümden hayatı yarım kalacak.Kızımız annesiz büyüyecek ve ben taptığım kadınımdan bir ömür boyu yoksun kalacağım.Tüm bunları eğer yaşacaksam ben nasıl hayatta kalacağım? Onun olmadığı bir sabaha nasıl gözlerimi açacağım ki? Onsuz bir sofrada nasıl yemek yiyeceğim? Kızım annesini sorduğunda ona nasıl annen burada değil diyeceğim? Ben Daniel Black Veronica'nın olmadığı bir hayatı nasıl kabul edeceğim? Belki de ayrılığımız fazla uzun sürmez.Belki kavuşabiliriz ama ya ben yanın gittiğimde bana kızarsa.Ya bana neden geldin derse? Kızımı neden tek bıraktın diye hesap sorarsa ona ne cevap verebilirim ki? Off ! Yardım et tanrım ne olur yardım et! Ne olur onun bana dönmesine izin ver.

Ne olur!

Güneş tepede parlamaya başlamış,kadınım da hafiften kıpırdanıyordu.Gözlerini araladı.

"Uykun kaçmasın,kapa gözlerini biraz daha uyu."

"Sen uyumadın mı?"

"Birazcık uyudum."

"İnanmış gibi davranacağım" derken gülüyordu.Alnından öptüm ve göğüsümün üstüne kafasını koydu.

"Bu çok güzel," dedi.Anlamamış bir şekilde kafamı ona doğru eğip baktım. "Kalbinin sesi,nabzın çok hızlı atıyor tıpkı ilk zamanlarda hissettiğim o ritim gibi.Hiçbir şey değişmemiş."

"AŞK'A VEDA" --MAVİ GÖZLERİNDE KAYBOLDUM-- 2 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin