Nefes al, Aslan'ım - Bölüm 4

652 272 53
                                    


Eve dönünce doğruca dedesinin yanına gitti Gonca. Yaşlı adamın yatağında uyuduğunu görünce, sessizce odanın kapısını kapattı. Hemşire Pelin'in odasına yöneldi ve kapıyı tıklattı. "Selam, Dedeme uğradım, uyuyordu. Öğleden sonrayı iyi geçirdiniz mi? Nasıldı?"

"Goncacığım, Deha Bey bugün ayakta durabildi, her geçen gün daha da güçleniyor. Birkaç aya kalmaz sana sürpriz yapabiliriz."

"Ah, inşallah Pelinciğim, inşallah... Bu arada, akşam Nezihe Hanım büyük babama bakacağı için sen hazırlanmaya başlayabilirsin. Burcu seni de beklediğini özellikle söyledi. Sanırım görmekten mutlu olacağın birileri de orada olacakmış."

Pelin heyecanla giymeyi düşündüğü kıyafetini göstermek üzere dolabına yöneldi. Gonca da bu akşam için daha uygun bir şeyler giymeye karar verdi. Dans derslerine katılarak cesurca bir adım atmış, dedesiyle yaşadığı sınırlı dünyadan bir nebze çıkmıştı. Genelde sade ve dikkat çekmeyen klasik kıyafetler giyerdi ama bu akşam kendi sınırlarını zorlayacaktı. Öğleden sonrayı düşünmeye başladı. Pasta kesilirken Aslan'ın neredeyse taptığı ünlü Yiğit Amcası ile nihayet tanışmış ve sabah denizde yaşlı adama birlikte yardım ettikleri kişi olduğunu, üstelik de düşündüğünden genç olduğunu anlayınca küçük çapta bir şok yaşamıştı. Orta yaşlı biri olarak düşündüğü Yiğit Amca, genç ve oldukça yakışıklıydı. Kendisininkine benzer bir şoku Yiğit'in de yaşadığını, ona kinayeli bir şekilde Gonca Kardeş diye hitap etmesinden anlamıştı. Gonca, genç adama Yiğit Amca derken, o da ona Gonca Kardeş diyerek aralarındaki bu durumu bir espri haline getirmişlerdi.

Parti için hazırlık yapan başkaları da vardı. Bilişim teknolojileri uzmanı Cengiz modern ve son teknolojiye sahip eşyalarla döşenmiş evinde partiye hazırlanıyordu. Birkaç gömlek denedi. Ayna karşısına geçti. Yan dönerek son zamanlarda biraz büyümüş olan göbeğine baktı. Tekrar spora başlamalıydı. Ekibin 1.75 boyla en kısasıydı. Şimdi de en şişmanı olma yolunda ilerliyordu. Kızıl turuncuya çalan sakalına baktı. Nedense aklına kızıl sakal lakaplı Barbaros Hayrettin Paşa geldi. Aynada kendisine göz kırptı ''Yakıyosun Cengizrossooo'' diyen gür sesi evde yankılandı. Keyfi yerindeydi. Evden çıkarken Murat'a mesaj attı, "Ben çıktım, Mert'lerde görüşürüz. Aslan'ın hediyesini unutma."

Doktor Murat bir hastasıyla telefonla görüşmeden önce Cengiz'den gelen mesajı okurken, elini yüzünde dolaştırdı. Biraz önce sinekkaydı bir tıraş olmuştu. Düzene girmeyen saçları her zaman sorun olmuştu. Çocukluğundan beri itinayla yaptığı gibi onları dikleştirdi. Numaralı gözlüklerini çıkartıp dikkatlice lenslerini taktı. Dolabından mavinin tonlarında olan gömleklerden birini seçti. Sadece mavi tonlarında gömlek giyerdi özel hayatında. Ekibin gözlüklüsü ve en zayıf yapılısıydı. Evden çıkarken hastasının numarasını çevirdi.

Avukat Umut diğerlerinden önce parti evine ulaşmıştı. Ekipte giyimine en düşkün kişi olan genç adamın üstünde pahalı bir marka gömlek ve son moda keten bir pantolon vardı. İş ortamında ciddi takımlar ve farklı tasarımları olan kravatlar takmayı severdi ama bu gece spor bir tarzı tercih etmişti. İri yarı olması ve sert yüz hatları nedeniyle biraz korkutucu bir tipe sahipti. Onu tanımayan insanlar bir şey sormaya çekinirlerdi. Sert tipini davalarda lehine kullanmasını severdi. Yiğit ile hemen hemen aynı boyda olan Umut, uzun boyun avantajıyla topluluk içinde Yiğit'i aramaya başladı. Daha şimdiden kalabalıklaşan ortamda, BerMüDa şeytan üçgeni ekibini görünce tam sırtını dönüp kaçacakken, kadınlardan birinin adını söylemesiyle mecburen geri dönüp onlara doğru ilerledi. Yüzünde bir gülümseme ile kadınlara bakıp, " Hanımlar, hepiniz muhteşem görünüyorsunuz. Çekim alanınıza giren dönmemek üzere kayboluyor, tıpkı Bermuda Şeytan Üçgeni gibi... Berna Halacığım, görmeyeli nasılsınız?" dedi. "Ah, seni sersem çocuk, her zamanki uçuk kaçık Bermuda lakırdıları, mahşerin dört sıpası kocaman adam oldunuz, ne zaman uslanacaksınız siz bakayım?' diye gülerek yanıtladı yaşlı kadın.

O sırada Gonca ve Pelin de havuz başına gelmişlerdi. Kızları gören davetlilerde bir dalgalanma olmuştu. Biri sarışın diğeri esmer iki kadın kalabalığın olduğu yere ilerliyordu. Her ikisi de oldukça güzel ve dikkat çekici duruyorlardı. Aslan hemen Gonca'nın yanına gitti. Bu akşam doğum günü olduğu için saat 22.00'a kadar davetlilerin yanında kalmaya izni vardı. Yiğit de onlara doğru yöneldi. Aslan sessizce Gonca'ya bakıyordu. Ağzından sadece "Çok" kelimesi çıktı ve sonra bakmaya devam etti. Yiğit, Aslan'ın kızaran yüzüne bakıp "Nefes al Aslan'ım," diyerek onu dürttü. Aslan derin bir nefes aldıktan sonra "Bu gece her zamankinden de güzel olmuşsun Gonca," diyerek genç kıza iltifatlarını sıralamaya başladı. Yiğit, Gonca'ya dönerek, "Aslan'a katılıyorum Gonca Kardeş," dedi ve Gonca kızararak Aslan'a teşekkür ettikten sonra yanında sessizce duran Pelin'i Yiğit'e tanıttı. Yiğit kızları havuzun diğer tarafında duran arkadaşlarına yönlendirirken, yanlarından geçtikleri BerMüDa üçlüsü tek tek onları inceliyordu. Damla Hanım, o sırada uzakta durmakta olan Murat'ı yanlarına çağırdı ve hararetle bir şeyler konuşmaya başladılar. Doktorun yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Gözlüğü çıkarıp lens takması iyi olmuştu.

Harika bir açık büfe kurulmuştu, garsonlar ellerinde aperatifler ve çeşitli içeceklerle dolaşıyorlardı. Hafif bir müzik çalıyordu, böylece davetliler birbirleriyle sohbet edebiliyorlardı. Yiğit ne içmek istediklerini sorunca her iki kız da soda istediler. Kızların içecek seçimini duyan Yiğit aklından, iki tutucu ve kontrol meraklısı kadın, diye geçirdi. O sırada Burcu ve Mert yanlarına geldi. Burcu kızları coşkuyla öpüp, geldikleri için teşekkür etti. "Goncacığım, muhteşem olmuşsun. Pelinciğim, siz de saçlarınızı hep böyle açık kullanmalısınız, harika duruyorlar," diyerek iltifatlarda bulundu. Kocası Mert kibarca hanımlara "İyi eğlenceler" diledi. Burcu, "Aslancığım, Zac geldi, dans için hazır mısın?" deyince Yiğit merakla Aslan'a baktı. "Dans mı edeceksin? Onu da mı öğrendin, yahu sen ne iddialı bir genç adamsın böyle," diyerek küçük çocuğa sevgiyle sıkıca sarıldı.

Meleğin KanatlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin