Yansımalar/Yanılsamalar- Bölüm 24

332 122 118
                                    


Selamlar,

Öncelikle genel bir açıklama yapayım. Ben haftalık bölüm yazma prensibinin aksine size bitmiş, tamamlanmış romanımdan bölümler koyuyorum. O yüzden dilediğim zaman ve herhangi bir okunma / oy kotasının dolmasını beklemeksizin bölüm paylaşabiliyorum. Baştan beri takip eden ya da yeni tanıştığım çok değerli okuyucularım var, yorumlarıyla onlarla iletişim halindeyiz ve onlar okuduktan sonra yeni bölümü koyuyorum. Tabii ki ben de çok kişi tarafından okunmak istiyorum ama bunun bir akşamda olmayacağını da bildiğim için daha rahat hareket edebiliyorum:)

 Bölümlere yorumlar gelince önceden tamamlanmış bazı yerlerde ufak tefek dokunuşlar yapıyorum. İşte okuyacağınız bu bölüm de içinde minik dokunuşlar olanlarından. Önceki bölümlerde hatırlarsınız; Semra hanımın yeğeninin sergisine gelmek isteyenler davetli  listesine adını yazdırsın demiştim. İki okuyucum listeye adlarını yazdırınca benim de onları kurguya eklemem boynumun borcu oldu. Tamamen kurgusal olarak bu kişileri kokteylde karakterleştirdim. Umarım beğenirsiniz. Burada böyle bir uygulama oluyor mu, başka örnekleri var mı açıkçası bilmiyorum ama benim adıma bir ilk. Sevgili NerminSadiqli1997 ve İstatoz. Sizlerle bir ilki paylaşmaktan dolayı çok mutluyum. Umarım karakterlerinizi seversiniz. Desteğiniz, yorumlarınız için sonsuz teşekkürlerimle.


Ve okumalarıyla, oylarıyla, yorumlarıyla ben yeni yepyeni kurgular yapmaya yönelten diğer canım okuyucularım ayrıca okuyup oy vermeyen hayalet okuyucular:) Çok değerli zamanınızı ayırdığınız için lütfen sizler de yürekten teşekkürlerimi kabul edin. İyi ki varsınız!

Keyifli okumalar.

************************&*********************************************

İnci'nin ilk randevusundan bir gün sonra Yiğit ofisinde çalışırken cebine mesaj geldi.

"Yiğit Amca, hafta sonu gelecek misin?"

"Bir başka planım var Aslanım. Arkadaşlarla Bodrum'a kaçacağız. Ne oldu? Özledin mi beni?"

"Belki mağaraya giderdik, İnci, sen ve ben."

"Gelecek sefere bakarız Aslan'ım. Ama sanırım ikimiz gideriz, İnci'nin gelebileceğini zannetmiyorum. Bugünlerde çok meşgul olduğunu duydum. Bizimle görüşemez."

"Neden öyle dedin amca? Bugün akşamüzeri bize çaya gelecek, annem telefonda konuşuyordu."

"O zaman size geldiğinde kulaklarını dört aç Aslan. Bu deyimi biliyor musun?"

"Çok dikkatle dinlemek."

"Evet, dinle bakalım, dün akşamki randevusu nasıl geçmiş?"

"Dün akşam randevusu mu varmış?"

"Evet, yirmi kişiyle randevuya çıkacakmış!" yirmi derken sesinde  çocukça bir abartı mı yapmıştı?

"Bizim İnci Abla mı? Yirmi erkekle mi?" çocuktan daha abartılı bir yirmi çıkmıştı.

"Ben de inanamıyorum," dedi çocuğun gösterdiği tepkiye kendi de gülerek.

"Hadi bakalım ajan 008, Bayan Rottenmeir'a neler oluyor ortaya çıkar!"

"O da kim?"

"Annene sor, o sana açıklar..."

İşine geri döndü. Yapılacaklar listesi uzundu ve canını sıkan konuların başında Leyla ve Tamer'in yasal durumu geliyordu. Yönetim kurulu hala bir karara varamamıştı. Bu kadar gecikmeleri onu rahatsız ediyordu. "Jenerasyonlar arası fark böyle durumlarda ortaya çıkıyor işte," diye düşündü. Yine de yaşlı adamların tecrübelerine güvenmemiz gerekir biraz daha bekleyeceğiz.  Resmen Kendi kendini telkin ediyordu.

Meleğin KanatlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin