ÖNEMLİ BİLGİ GONCA ARTIK İNCİ -Bölüm7

551 233 67
                                    





İnci, Aslan ve diğerleriyle vedalaştı. Ertesi sabah erken saatte uçuşu olduğu için ayrılmak zorunda olduğunu söyledi. İki hafta kadar Milano'da kalması gerekiyordu. Tez hazırlıklarını sunmak üzere gidiyordu. Pelin'e doğru döndü. O sırada Murat, Pelin'i partiden sonra eve bırakmayı teklif etti. Pelin buna memnun olacağını söyleyip, teşekkür etti utangaç bir tavırla. İnci de doktora teşekkür etti ve ayrıldı. Yiğit'i görmemişti. Zaten görmek de istemiyordu. Adamın bu rahat tavırlarından, eleştirilerinden ve onu öpmeye kalkmasından hiç hoşlanmamıştı.

Yiğit o gece, sonradan katıldığı diğer partide çılgınlar gibi eğlendi. Murat dışında diğer arkadaşları da Yiğit'le beraber gitmişti bu partiye. Sosyal medyada boy boy pozları, "Genç Veliaht kuşatma altında" başlığıyla yayımlandı. Bir fotoğrafta Yiğit bir koltukta gülümseyerek oturuyor, etrafında ise en az beş tane birbirinden güzel genç kız, onun ilgisini çekmeye çalışıyordu. Yiğit pazartesi günü bu fotoğraflarla ilgili olarak ağabeyi Mert'in ona uzun bir nutuk çekeceğini tahmin edebiliyordu...

Murat ise Pelin ile sabaha kadar sohbet etmiş, genç kadını gün aydınlanırken eve bırakmıştı. Katıldıkları kongreler ve Murat'ın uzmanlık alanı gibi konulardan saatlerce konuşmuşlar, sonra sohbet, sevdikleri yazarlara, müziklere dönüşmüştü. Pelin çok mutluydu ama geç kalmış olduğu için bir o kadar da huzursuzdu. İnci'nin, seyahat için evden ayrılmadan önce onunla konuşmak istediğini biliyordu.

Eve döner dönmez İnci'nin odasını kontrol etti. Odada ışığın yandığını görünce hafifçe kapıyı tıklattı.

"Girebilir miyim?"

"Ben de bavulumu kontrol ediyordum, gir lütfen canım."

"Ah İnci, o kadar mutluyum ki! Harika bir gece geçirdim."

"Bu saatte yorgunluktan ölmen gerekirken yüzünün ışıldamasından anlaşılıyor. Söyleyin bakalım Hemşire Hanım, neler oluyor?"

"Murat çok çok kibar bir beyefendi... O kadar çok konuşulacak konu bulduk ki. Ortak tanıdıklarımız var. Bana, gelecek izin günümü birlikte geçirmemizi teklif etti. Ben de sen burada olmayacağın için iki hafta izin yapamayacağımı söyledim."

"Pelin, Murat'la anlaşmanıza çok sevindim ama neden böyle bir şey söyledin? İzin günlerini tabii ki kullanacaksın. Bunu konuşmuştuk."

"Bu iş ve bana sağladığınız tüm olanaklar benim için fazlasıyla yeterli. Sen yokken her şeyden kendimi sorumlu tutuyorum ve dedene çok iyi bakacağım. Ayrıca biraz da korktum sanıyorum. Bu gece o kadar güzel geçti ki, sanki bir sonraki görüşmede bu büyü bozulacak ve benden hoşlanmayacak gibi geldi."

"Pelinciğim, lütfen bu düşünceleri aklından çıkar. Murat son derece beyefendi biri, sana da önem veriyor ki bu kadar saat medenice sohbet etmişsiniz. İnan bana bir genç kızla konuşmaktan aciz, uygar bir sohbeti kızın üstüne atlamakla karıştıran ne hanzolar var. Bu şansını kendi elinle bir kenara atmana izin vermeyeceğim, vermeyeceğiz. Üstelik sizi birbirine uygun gören sadece ben değilim. BerMüDa şeytan üçgeninin de onayını aldınız. Bu tarihte kaç kez olabilir acaba?" diyerek güldü. Pelin de güldü. İnci acele ediyordu artık.

"Hadi, ben çıkmak zorundayım. Milano'ya gidince sizi görüntülü ararım. Dedem ve ev sana emanet," diyerek bavulunu kapattı.

Meleğin KanatlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin