Merhabalar,
Teknik aksaklıklar nedeniyle size İnci ve Yiğit'in fotoğraflarını gösteremiyorum. Umarım kısa süre sonra paylaşabilirim. Bu bölümde İnci ile ilgili biraz daha bilgi alıyoruz. Yiğit'in aile yaşamının içine giriyoruz. Minnak gönül kıpraşmaları söz konusu. Neyse kendi yazdığım hikayenin spoiler vereni kendim olmayayım. Biri beni durdursun:)
Canlar, Benim yarın üniversiteden sınıf arkadaşım geliyor, başka şehirlerde yaşıyoruz ve yıllar sonra birbirimizle hasret gidereceğiz. Bol kahkahalı, bol gıybetli bir hafta sonu olacak. Umarım sizin de hafta sonunuz sevdiklerinizle, dostlarınızla, ailenizle birlikte çoook güzel geçer.
Ve bir rica Lütfen, lütfen, lütfen bölümü okuyun. Okumayıp sadece oylarsanız maalesef okunma sayısı artmıyor. Sadece oylamak için de oylamayın çünkü okunması, yorumlanması önemli ve doğru olan. O yazdıklarınız beni motive ediyor. Umarım yeni bölümü seversiniz.
Keyifli okumalar.
---------------------------------------------&--------------------------------------------------------------------------
Leyla, yeni adıyla Aleyna uçağına binerken, Yiğit holdingden içeri girdi. Üstündeki gömlek buruşmuştu. Yüzünde sakallar uzamıştı. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Kendisinden pek de farkı olmayan Cengiz'e baktı, "Sen gerçek bir dostsun, dosttan da öte, kardeşimsin," dedi.
Yiğit'i böyle duygusal görmeye pek alışkın olmayan Cengiz, "Üzgünüm dostum, keşke yakalayabilseydik ama telefonda da dediğim gibi, tehlikenin büyük bir kısmını önledik. Şimdi elindeki dosyaları tespit etmeye çalışacağız. Bu arada bence siz gidip biraz dinlenin. Ben ikinci bir ekibi devreye sokarak bizimkilerin 24 saat üzerinden çalışmalarını destekleyecek bir yapı oluşturdum. İlk ekip dinleniyor. Ben de biraz dinlenip öğlen gibi tekrar geleceğim,"
Yiğit başını sallayıp, "Tamam dostum. Haklısın hepimizin dinlenmeye ihtiyacı var. Abimi de alayım, birlikte giderken ona orada yaşadıklarımızı anlatırım," diyerek asansöre yöneldi. Kapının açılmasını beklerken ekledi, "Cengiz, bu arada biz baskını gerçekleştiremedik ama Geronimo kendisine düşen görevi fazlasıyla yerine getirdi. Gerçekten yaman bir hacker, ona borçluyuz. Yüz yüze teşekkür etmek istediğimizi söylesek sence gelir mi?" dedi ve göz kırparak asansöre bindi.
Neyse en azından hala espri yapabiliyor. Bir ara ağlayacağını sanmıştım. İşte o zaman ne yapardım bilemiyorum, gerçi Yiğit'in ağladığını söylesem kimse bana inanmazdı ama o her zaman kontrollü adamın gözlerinde yaşlar gördüğüme yemin edebilirim, Cengiz evine doğru giderken bunları aklından geçiriyordu.
Yiğit yolda ağabeyine Leyla'nın evine gidişlerini ve yaşadıklarını anlattı, "Kaçtığı ortada ama yurtdışına mı çıktı, yoksa hala ülke içinde mi, bunu bulmamız lazım," ağabeyi Mert ağrıyan başını ovarken konuştu
"Bu arada ben emniyette birkaç dostuma durumu çıtlattım. Şirket ile ilgili resmi bir başvurumuz yok ama şahsi şikâyetler yapıldı. Evrakta sahtecilikten havaalanı ve gümrüklerde adı arananlar listesinde olacak."
"Çok iyi olmuş bu, biraz olsun içimi rahatlattı. Bu iş sonuçlanana kadar onun da uykuları kaçsın istiyorum."
"Bugün çalıştığımız firmalara ve resmi makamlara şirketle ilişiğinin kesildiği bilgisi geçilecek. Gazetede de bununla ilgili bir ilan çıkacak," dedi Mert.
Eve geldiklerinde kapıda Burcu ikisini karşıladı. Onun da gözlerinden geceyi uyumadan geçirdiği anlaşılıyordu. Kadın telaşlıydı.
"Mert, neler oluyor aşkım, iyi misiniz? Bu nasıl bir kriz? Çok yorgun duruyorsun. Bir şeyler yediniz mi? Size sıcak içecek bir şeyler, yemek için sandviç filan yapayım mı hemen?" Soruları ardı ardına sıralıyordu. Mert karısının dudaklarına parmağını götürdü, "Şişşt," dedi, "Hiçbir şey istemiyorum Burcu, sadece bana sarılman yeter." Kadın hemen kocasına sıkı sıkı sarıldı, "Aşkım, seni çok merak ettim, iyisin değil mi?" derken, kocası da genç kadını alnından öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleğin Kanatları
Fiction généralePeri masalı gibi başlayıp artan bir gerilimle okuyucuyu şaşırtan modern bir aşk hikayesine hazırlayın kendinizi. Güzel ve özel yetiştirilmiş nadide bir genç kadınla, zengin ve yakışıklı genç bir veliahdın aşkına şahitlik edeceksiniz. Ancak şu çağd...