Peri masalı gibi başlayıp artan bir gerilimle okuyucuyu şaşırtan modern bir aşk hikayesine hazırlayın kendinizi. Güzel ve özel yetiştirilmiş nadide bir genç kadınla, zengin ve yakışıklı genç bir veliahdın aşkına şahitlik edeceksiniz. Ancak şu çağd...
Bu bölümde de iş dünyasının entrikaları içindeyiz. Leyla'yı biraz daha tanıyacağız. Polisiye tadında gidiyoruz ama sonraki bölümler ise daha romantik olacak söz:)
Bu arada okumadan oy vermeyin, yorumlar yapmayı unutmayın lütfen. Kütüphaneye ya da okuma listesine almadığınız sürece oylar ve okunma sayılmıyormuş. Ben de yeni öğreniyorum. Nereyi beğendiniz, hangi kısmı beğenmediniz? Hangi karakteri sevdiniz ya da sevmediniz bunları duymak, okumak harika oluyor. Yazmanın bir anlamı oluyor yorumlarınızla.
Her zaman ki gibi iyi ki varsınız ve iyi ki okuyorsunuz. Sağlıkla kalın.
Leyla evinde sisteme girmeyi tekrar denerken, Yiğit hastaneden içeri girip yoğun bakım bölümüne gitti. Koridorda Tamer'in eşi Şeyda'yı gördü. Ona doğru gidip elini sıktı, "Şeyda Hanım, tekrar büyük geçmiş olsun. Durumu nasıl?"
"Sağ olun Yiğit Bey, şimdilik sabit dediler. İki gün daha burada kalacakmış. Kimseyle görüşmesine izin vermiyorlar. Ben birkaç dakika yanına girdim ama bilinci yerinde değil gibiydi."
"Yoğun bakımda olması dinlenebilmesi açısından daha iyi, şirket olarak burada en iyi şekilde bakılmasını sağlayacağız, merak etmeyin."
"Evet, dinlenmeye gerçekten çok ihtiyacı var. Son üç aydır, neredeyse haftada üç gün şirkette sabahlıyordu. Bazen hafta sonları da çalışıyordu. Dün gece de eve gelmedi, özel bir projeniz için ofiste sabahladı adamcağız," gözleri dolu dolu oldu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ah Tamer, bizi çok korkuttun, bir iyileş, bundan sonra bu kadar yoğun çalışmana izin vermeyeceğiz," dedi kadın.
"Ben şimdi doktoruyla tekrar konuşacağım. Yukarıda ayrı bir oda tuttuk, bence siz de o odada dinlenin, kuvvetli olmanız lazım." Kartvizitini uzattı, "Burada benim cep telefonum var, lütfen ihtiyacınız olursa aramaktan çekinmeyin."
Yiğit doktorla görüştükten sonra hastaneden ayrılıp tekrar şirkete geri döndü. Aklı kadının söylediklerinde kalmıştı. Kadın, kocasının bir proje nedeniyle her hafta üç gece ve hafta sonları ofiste çalıştığını söylüyordu. Bilgi işlem bölümünde bu derece bir iş yükü olmadığını çok iyi biliyordu. Bilmediği gizli bir proje olamazdı ama yine de ağabeyi Mert'e soracaktı.
Ofise döndüğünde saat gece yarısını geçiyordu. Holdingde ofis katlarının ışıkları sönmüştü. Bir tek üst yönetim ve bilgi işlem bölümünde ışıklar yanıyordu. Cengiz'in yanına giderken ağabeyi Mert'e telefon etti.
