Sevgili Okur,
Biraz önce 2K okunmayı gördüm. Off neden itiraf etmiyorum aslında her gün neredeyse saat başı bakıyorum bu okunma, oylanma ve yorum sayılarına:) Yavaş yavaş, tek tek artmasını izliyorum. Her bir okunma, oy ve yorum o kadar kıymetli ki bunu kelimelerle ifade etmek gerçekten çok zor. 2K buradaki ortam, okunma oranları için çok çok düşük bir sayı ama benim için önemli. İlk basamak gibi. Bu yolculukta benimle olan herkese teşekkür ediyorum. İçinizde tanıdıklarım ve hiç tanımadıklarım var ama bu kitap sayesinde herkese yakınım. Çünkü birlikte paylaşıyoruz. Umarım bundan sonra da takibe devam edersiniz ve umarım bu sayılar artar. İyi ki varsınız ve iyi ki okuyorsunuz. Şimdi 2K'nın şerefine yeni bölüm. Keyifli okumalar.
__________________________________&&&___________________________________________
İnci, üniversitenin internet sitesine girerek tez sunum sonuçlarına baktı. Elleri titriyordu, boğazı kurumuştu. "Kalırsam da dünyanın sonu değil ya," diye kendi kendini yatıştırmaya çalıştı. Kurul sunumu dikkatle dinleyip, birçok soru sormuştu. Hepsini iyi yanıtladığını düşünüyordu. Danışman profesörü bu dönem gördüğü birkaç iyi tezden biri olduğunu söylemişti. O zorlu adamdan "iyi" sözünü duymak bile yeterdi. Yine de heyecanlıydı. Türkiye'den geldiğinden beri yaşamadığı teknik sorun kalmamıştı. Şifreli dosyasına girememiş ve bilgilere ulaşamamıştı. Allahtan Cengiz ile iletişime geçmek aklına gelmişti. Onun ekibinin sayesinde sorun çözülmüştü. Ama çözülene kadar, akla karayı seçmişti. Onların yardımı olmasaydı iki yıllık çalışmasını neredeyse kaybedecekti.
Gözleriyle tarayıp listede adını buldu ve karşısında "Geçti" yorumunu gördü. O sırada danışmanından kısa bir mesaj geldi. "Tebrikler, lisansüstü bitti. Şimdi, yeni dönemde, doktora kısmında görüşmek üzere..."
Büyük bir rahatlama hissetti. Türkiye'yi aramalıyım. Burada biraz daha mı kalsam yoksa hemen dönsem mi? Dedem, hemen dedemle konuşmalı, ona güzel haberi vermeliyim.
Dedesini aradı. Görüntülü olarak konuştu. Güzel haberi paylaşınca yaşlı adamın gözlerinin dolduğunu gördü. Gözü gibi sakındığı torunuyla gurur duyuyordu. Sonrasında biraz da Pelin'le sohbet etti. Dedesinin bu dönemi çok iyi geçirdiğini söyledi Pelin. Bu arada doktorla çok iyi anlaştıklarından ve iki kez de görüştüklerinden bahsetti.
"Ne yapmaya karar verdin, biraz daha kalacak mısın, yoksa gelecek misin?" diye sordu Pelin.
"Şu an için buradaki işim bitti. Türkiye'ye dönüp güzel bir yaz geçirmek istiyorum. Sonrasında ekim gibi, tekrar döneceğim. Diğer maraton başlayacak. Sanırım iki güne kalmaz evde olurum. Şimdiden dedemi ve sizleri çok özledim."
"Biz de özledik canım. Ama seni özleyen bir tek biz değiliz. Senden umutsuzca haber bekleyen Aslan var. Murat bana, Aslan'ın senden haber alamadığı için son derece üzgün olduğunu söyledi. Sana daha anlatacaklarım var ama onları da buraya gelince konuşuruz." Vedalaştılar ve ekran karardı. Amca ile yeğenin Cengiz'e, İnci ile haberleştiği için paint ball'da nasıl eziyet çektirdiklerini, Murat, Pelin'e gülerek anlatmıştı. Pelin bu bilgiyi paylaşmak için genç kadının dönmesini bekleyecekti.
İnci, Aslan'ı düşünerek gülümsedi. Yiğit ile parti gecesi yaşadıklarından sonra Aslan ile aralarına biraz mesafe koymaya karar vermişti. Yiğit Amca ortaya çıktıktan sonra ilişkilerinde bir şeyler değişmiş gibi geliyordu. Sonra Aslan'ın bunda herhangi bir suçu olmadığını düşündü. Küçük çocuğu aramaya karar verdi. Burcu'ya mesaj attı.
"Burcu'cuğum, selam! Nasılsınız? Aslan nasıl? Ona mesaj atacağım senin için de uygunsa." Hemen cevap geldi.
"İnci'ciğim nasılsın? Sunum iyi geçti mi? Bizler iyiyiz ama Aslan iki haftadır yemiyor, içmiyor, senden haber bekliyor. Çok sevinecektir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meleğin Kanatları
Ficción GeneralPeri masalı gibi başlayıp artan bir gerilimle okuyucuyu şaşırtan modern bir aşk hikayesine hazırlayın kendinizi. Güzel ve özel yetiştirilmiş nadide bir genç kadınla, zengin ve yakışıklı genç bir veliahdın aşkına şahitlik edeceksiniz. Ancak şu çağd...