2.bölüm

408 9 4
                                    

Sonra dedim ki boşver.Seni umursamayan birisi için çabalama.Hayır yine yanılıyorum.Aşk emek değil miydi?Çaba göstermekti aşk...Beni fark etmesini sağlayacaktım .
-Anne biraz daha kalsak olmaz mı?
-Kızım babana sorman gerek,gidelim diye ısrar eden o!
Annem öyle diyince babam araya girdi;
-Az önce gidelim diye ısrar eden sen değil miydin? Dedi.
Büyük ihtimal yine tartışacaklardı fakat şuan pekte umrumda değildi.Bu sefer ben araya girdim.
-O zaman bu demek oluyor ki hala burdayız. Dedim sırıtarak ve neşeyle ordan uzaklaştım.Arkamdan seslendiler ama duymamazlığa vurdum yine muzipliğimi kullanmıştım.
Sıra Emre deydi...Ne yapsam acaba diye düşünürken bir baktım ki piknik alanından baya bir uzaklaşmışım.Hava da zaten bi tuhaflaşmıştı.Köpeklerin havlama sesi geliyordu.Ya buraya gelirde beni ısırırlarsa? Başıma bir iş açmadan gitsem iyi olacaktı.Etrafıma baka baka giderken bir ayak sesi duydum ve hemen arkama döndüm.
Dönmemle kalbimin atışlarının değişmesi bir oldu.
-Tek başına ne yapıyorsun burada?
Sadece sesi bile yeterdi aşktan bayılmam için.Üstünde de yeşil tişört vardı gözlerini iyice ortaya çıkarmıştı. Hafifte sakalları vardı...kirli sakal mi neydi adı...işte ondan.
Saçlarımla oynayarak ve direk göz teması kuramadığım için arada yere,göğe,etrafa bakarak;
-Hic ya..öyle dolaşıyorum.
O direk bakıyordu bana.Kesin yanaklarım kızardı şuan,yüzüm ateş gibi yanıyordu resmen.Hay Allah yine rezil olacaktım.
-Hava bozacak gibi...Istersen geri dön. Dedi
-Bende zaten öyle yapıyorum.dedim
Seviyorum diye sonuçta hep iyi konuşacak degildim.Sinirleniyordum,ona nasıl aşkla,sevgiyle baktığımı fark etmiyordu.
-Tamam o zaman. Dedi ve yürümeye başladı.
Ağzım açık kaldı resmen.Şeytan diyor arkadan tekmeyi bas.Tam bende tersi yöne dönüp gidiyordum ki. Emre arkamdan koşarak geldi elimi tutup "koş,koş" dedi. Ay bu simdi benim elimi mi tutmuştu.Şimdi bayılabilirim.Noldu dememe kalmadan 3 av köpeğinin bize doğru koşarak geldiğini fark etmem bir oldu.
"Oha lan bunlar bizi yer valla" dedim ve başladım var gücümle koşmaya...
Koşmaya başlayalı bir yarım saat olmuştu rahat.Kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki...kalbim biran ağzımdan firlayacak sandım.Artık köpeklerde görünmüyordu.Durdum bianda nefes nefese kalmıştık;
-Yeter artık!Daha fazla devam edemeyeceğim.dedim.
Hay aksi yağmurda başladı,bir o eksikti zaten.Bardaktan boşanırcasına yağıyordu.Kesin bizimkilerde beni arıyordur şimdi.Emre bir hışımla bana dönerek;
-Köpeklere yem olmak istiyorsun herhalde. Dedi.
Yüzüme yapışan ıslak saçlarımı geriye iterek;
-Ammada korkak çıktın be!
-Bana mı dedin sen onu?
-Yok ya sana demedim...öyle laf olsun diye ortaya attım.Yoksa üstüne mi alındın?pess doğrusu!
-Bak hanım efendi onlar av köpeği tamam mı!Hem böyle konuşarak benimi etkilemeye çalışıyorsun sen hadi doğruyu söyle.
Dedikten sonra resmen keyfi yerine gelmişti.Aptal aptal sırıtıp duruyordu.Amacı gayet belli"Beni sinirlendirmek"
-Emre bir şey sorabilir miyim?
Şaşırmıştı ben böyle tepki verince.
-sor. Dedi merakla
-Sana daha önce hiç mal diyen falan oldu mu? Gayet ciddi sormuştum bunu.
Kasıntı kasıntı "yok" demez mi birde.
-O zaman ben ilk oldum. Sırıtma sırası şimdi bendeydi.
Tabi biz böyle konuşurken epey bir ıslanmıştık.
-Sen bana az önce ne demek istedin. Dedi anlamamış gibi yaparak.
-Pes doğrusu gayet açık ve net konustum aslında ama sende durum baya vahimmiş. Dedim. Resmen keyif alıyordum şuan.Sevdiğim adamı aşağılıyordum ama hakediyordu bunu.
-Sen görürsün simdi.dedi
"Niye öyle dedin ki şimdi" dememe kalmadan beni belimden tutarak omzuna almaz mı.
-Ne yapıyorsun sen bırak beni.
"Tamam bırakıyorum" dedi sırıtarak ve anında yerde buldum kendimi.
Öyle hızlı bırakmıştı ki! Kalçamın sızısından üstümün çamurunu bile fark edememiştim.
"Hayvansın" dedim sızıyla inleyerek.
"Öyleyimdir" dedi sırıtarak,şebek ışte nolcak.
-Zaten ıslanmıştım birde çamur oldum senin yüzünden off! Havada kararmaya başladı.
Biran bana farklı baktı eğildi.Iste şimdi göz gözeydik ikimizde sırılsıklam olmuştuk.Aslinda filmlerde falan böyle sahnelerde kesin öpüşürlerdi."Hadi elimi tut.Kalkmana yardımcı olayım"
-Gerek yok bırak senin yüzünden oldu zaten dedim.
Ayağa kalktım yavaşça.Of kalçam cok acımıştı salak Emre.Arkama bakmadan ilerlemeye başladım.
-Köpeklere yem olma sonra. Dedi arkamdan seslenerek.
-Senin kadar korkak değilim merak etme. Dedim var gücümle bağırarak.Hem seviyordum hem kızıyordum ona.Kollarımı birbirine sardım hızlı adımlarla ağaçların içinde ilerlemeye başladım.

Bizimkiler de kesin beni arıyordur .Ne diyecektim ben şimdi.
"Nisannn" "Kızım Nisan nerdesin?"bu babamin sesiydi.
"Babaa burdayim" dedim sevinmiştim emredende korkaktim aslında sırf havam olsun diye tek başıma aksam üstü geri dönmeye çalışıyordum.
Sonunda babamı gördüm.Gayet korkmuş,sinirlenmiş,merak etmişti..
"Nerdesin kızım sen? kaç saattir seni arıyoruz.Meraktan deliye döndük" koşarak gittim sarıldım.
-Baba çok korktum köpekler kovaladı beni. Üstüm başımda mahvoldu zaten.
-Tamam hadi gidelim biran once de üşütme.
Arabanin yanina geldiğimde annemden bir ton fırça yedim zaten ama sevgidendi hepsi.Merak etmişlerdi beni.
Acaba Emre ne yapıyordu.Hala onu düşünüyorum.Oysaki az önceye kadar yanımdaydı...Bugün olanlardan sonra zaten onu sevdiğimden çok nefret ettiğimi düşünür kesin.Kafamı arabanın camına yasladım.Yine radyoda aynı şarkı "Bir yürek çarpıntısı,onu her gördüğünde...öyle çok şey var ki bak SANA DAİR."

YÜREĞIME DÜŞTÜN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin