11.bölüm

197 9 3
                                    

Acaba ne söyleyecekti ve yanındaki kimdi? Merakla,aceleyle bunu düşünerek soluk soluğa gelmiştim ve çantadan anahtarı çıkarmaya çalışıyordum.Biraz sonra göreceğim kişiyi merak ederek anahtarı arıyordum çantada.Nerdeydi bu anahtar...Çantada da yok yokmuş ha!Sitem ediyordum şimdi de kendime.Tam o sıra da kapı açıldı.Kapıyı açan Ece'ydi.Yüzüme bi garip bakıyordu.
-Sonunda gelebildin.
-Sonunda gelebildim mi? Hah asıl sen nerelerdesin hani kafeye gelecektin.Kaç saat seni bekledim.dedim Bir yandanda içeriye bakiyordum ama hiç ses yoktu kesin beni kandırmıştı.Içeri girerek "Hani birisiyle beni bekliyordun hani kimmiş o.." der demez Emre'yle gözgöze geldim.Tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu.Bunun ne işi vardı şimdi burda.Ece beni aceleyle eve çağırdığına göre önemli bir şeydi.Peki benimle bağlantısı neydi?Tüm bu aklımdaki sorulardan kurtulup;
-Ne işin var senin burada? Dedim.Bu soruma şaşırmış olmalı ki yüzünü buruşturarak;
-Burda olmam seni rahatsız etti sanırım.dedi gitmeye hazırlanarak.
-Belki de. Dedim bende kaşlarımı çatarak.
O sıra Ece araya girdi ve Emre'nin omzuna elini koyarak;
-Emre kalmaya bir yer bulana kadar bir kaç gün burada kalacak.
Bir dakika ya ne demişti şimdi bu!Emre burada kalacak ve ben buna izin vericem öyle mi?İşin kötü yanı izin bile istememişti.Sinirden kahkaha patlatarak;
-Peki ben neyim burda saksı mıyım? Bana niye fikrim sorulmuyor.O zaman aynı evde kalmayalım Ece kendine daha rahat bir arkadaş bul.
Ece bu dediklerime üzülmüş olmalı ki gözleri dolarak;
-Ne var yani bir kac gün kalsa.Kalmaya yeri yokmuş.Anlayışla karşılarsın diye umuyordum.
-Benim bu evde bir erkekle kalmamın neyini anlayışla karşılayabilim.
O sırada Emre atlayarak;
-Bu kadar gerilmeye gerek yok her şey için saol Ece. Dedi ve kalktı oturduğu yerden.Ne yani şimdi de vicdan mı yapıyordu.Zaten sinirliydim ona.Emre'nin kalkması üzerine Ece de hemen yerinden kalktı.
-Peki nerde kalacaksın Saatte geç oldu.
-Otel ne güne duruyor. dedi Emre de gülerek.
Ece de ona tebessüm etti.
-Her şey için sağol düşünmen yeterli.dedi alttan alttan bana bakarak.Iyice gıcık olmuştum.Ne yani ben şimdi kotu mu olmuştum.
"Tamam"dedim birden.ikisi bir dönüp bana baktı.
-Tamam kal ama kalmaya bir yer bulunca hemen gideceksin.Bir kaç gün içerisinde bulsan iyi olur.Salonda yatarsın.Evin içinde de açık saçık dolaşma.Heleki benim odamın önünden geçtiğini görmeyeyim.dedim bir çırpıda.
-Sen bana ne demek istiyorsun.dedi kendini savunmaya alarak.
-Her neyse o zaman Emre burada kalıyor.dedi Ece sırıtarak.
-Yok ya ben bu kızla aynı evde kalmam.Şu havalara baksana iki dakika da sapık ilan etti beni!
-Tam agzimı açtım "Zaten sapıksin diyecektim ki."Ece agzimı kapattı.
-Hadi Emre ya naz yapma kız tamam dedi ışte.dedi elini ağzımdan çekerek.Hemen lafa girdim bende.
"Bak onu çok doğru dedin." dedim Ece'ye bakarak.
-Şimdi de naz yapıyo beyfendi.Kalmazsan kalma be yalvardık mı!
-Ben bu kıza katlanamam, katlanan birisini bulursanız da benimle bir tanıştırın.Eğer öyle bir zavallı cikarsa tanımak isterim.
-Hah!Laf mı soktun sandin sen şimdi?Sen önce kendi zavallı hâline bak.Daha kalmaya yerin yok.
-Yoo var az önce sen kal demedin mi? dedi kendini koltuğa atarak.
-...
Ne desem boş diye düşündüm.Çok sinirliydim.Hemen odama yöneldim.Ece'nin peşimden geldiğini hissedince "Ece sakın gelme yanlız kalmaya ihtiyacım var." Dedim kapıyı sertçe kapattım.Sırf Emre'yle bir akrabalık bağı var diye Buraya sokmuştu onu.Üstelik sevdiğimide biliyordu ve şerefsiz olduğunuda.
Gerçi eski duygularım kalmamıştı ona karşı.Az önce gözlerine baktığımda nefesimin kesilmesi gerekirdi ama öyle olmadı."Demek ki"dedim."Demek ki zamanla unutuluyor." Üstümü değiştirip odadan çıktım.Ece yemek yapmıştı.Normalde uğraşmazdı.Sırf Emre var diye kalkmış nelerle uğraşıyordu.
-Oo Ece döktürmüşsün.Ne var menüde? Dedim ocağın üstündeki tencerenin kapağını açarak.
-Tavuk var canım yaninda da pilav sende salatayı yap çorbada yapıcam.
-Çüş üç kişi için bunlar fazla.
-Hadi hadi oyalanma.
-Kiz bak doğruyu söyle sen bu Emre'ye aşık falan mı oldun?Ne bu ilgi?!Gözlerini devirerek bana döndü;
-Bak artık kırılmaya başlıyorum.
-Off iyi tamam.dedim marulları alarak.
-O nerde?dedim ağız ucuyla.
-Beni mi soruyorsun.Dedi Emre içeri girerek.
-Gel boş boş durma salatayı sen yap.dedim igneleyici bir tavırla.
-Ben..?
-Evet evet sen.dedim tezgahin önüne itikleyerek.
-Marulları iyice yıka.
-Benim yaptığım iyi oldu bak seninki kötü olurdu.dedi sırıtarak.
Tam bir gıcıktı ama onunla ugraşmayacaktim.Ece de gülerek bizi izliyordu."Tamam ben masayı hazırlayayım"dedim ve konuyu değiştirdim.
Akşam yemegini kavgasız gürültüsüz yiyebilmistik şükür.Elimden geldiğince gözgöze gelmemeye çalışıyordum.
"Eee.." dedi Ece.
-Ne eee?! Dedim anlam vermeye çalışarak.
-Hadi film izleyelim.
-Bizim yarın stajimız var erken kalkmamız lazım hatırlatırım Ece? Dedim bastıra bastıra.
-Saat daha dokuz buçuk.
Ve beni ikna etmişti,her zaman başarıyordu bunu.Birde o kadar film içinden aşk filmi seçmişti.Ne yani Emre,Ece ve ben aşk filmimi izleyecektik.Aman ne güzel.
-Bari aşk filmi olmasaydı.Komedi falan koysana.
-Izlemistim bu filmi çok güzel ve anlamlı dedi Emre.Kim bilir kimle izlemişti.Pislik diye geçirdim içimden.
-Bak oda izlemiş başka bir şey izleyelim.
-Yok olur izleyelim.Bunu zaten bir kaç kez izledim.Her izlediğimde farklı bir anlam çıkarıyorum bu filmden.
"Tamam"dedi Ece ve filmi başlattı.Ara ara Emre'yle göz göze geliyorduk.Yer yokmuş gibi karşıma oturmuştu.Bazen eski duygularım canlanacak gibi oluyordu,nefretimle bastırıyordum."Filme gelince;film de başrol olan çocuk iki kız arasında kalıyordu.Kızın birisini seviyordu, diğerinin ise ona olan sevgisine o kadar hayrandı ki bir türlü reddemiyordu.Filmin sonuna gelince çocuk tabi bizim plotonik kızı karşılıksız olan aşkıyla ve aşkın vermis olduğu acıyla birbaşına bırakıyordu ve diğer kızla evleniyordu." Sonunda bitmişti esneyerek kalktım yerimden.Emre'ye dönerek bu sefer ne çıkardın filmden. dedim umursuzca...
"Bu sefer bir kaç şey çıkardım."dedi yanıma yaklaşarak.
-Başrol hep o adammış gibi geliyordu ama aslında o saf,temiz,karşılıksız seven kızmış.Mutlu sonla bitti sanıyordum ama aslında ne mutlu son ne de mutsuz.
-Seni bu filozofluğunla yanliz birakmak istiyorum.dedim esneyerek.
-Ne mutlu son ne de mutsuz son çünkü hala yaşıyorlar ortada bir son yok sadece filmin sonuna geldik.
-Aferinnn.bende film hala devam ediyor sanıyordum baya zekisin.Bende köpekler kovaladığı zaman korkudan öyle davranıyordun sanıyordum.Meğer senin kafa baya bi uçukmuş.
-Sen ne çıkardın peki filmden.dedi merakla.Evet tam sırasıydı;
-Film de demek istemişler ki;Siz ne kadar severseniz sevin.Sizin o sevginizi kullanırlar.Sonra giderler başkasıyla evlenirler yada her neyse..sonuç olarak terk ederler.Ama yine de evlendikleri kişi de güvenmesin her an aldatabilirler,erkek milleti bu güven olmaz. Bunu gözlerine tüm öfkemi kusarak söylemiştim.Melis'e yaptıklarını sanki bana yapmıştı o kadar öfkeliydim ki!
-Yanlız adam evlendiği kızı aldatmadi.
-Bak filmde bile aldatmiyorlar birde sana..
O sırada Ece kucağında yastik, battaniye ile girdi.
-Al Emre burda yatarsın dedi.
Bende daha fazla mubattap olmamak için biran önce odama gittim.Bakalım ne zaman gidecekti burdan.Acaba deli gibi aşık olduğum zamanlarda burda kalsaydı ne yapardım?Aman be Nisan düşündüğün şeylere bak.Hadi uyumaya çalış.Gözlerimi kapattım.Ne gündü ama diye düşündüm bir an sonra aklıma erken kalkacağım geldi ve düşüncelerimden kurtulup uyumaya çalıştım.Yarın neler olacaktı kim bilir...

YÜREĞIME DÜŞTÜN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin