Apartmanı görünce ikimiz de birden durduk.Yavaşça kafamı kaldırdım gözleriyle buluştum.Birbirimize bakıyorduk öylece...Tam bir şey söyleyecekken sustum.Düğümlenmişti kelimeler boğazımda.Kafesi, terleyen ellerimle iyice kavradım onunda bakışları elime kaydı ve sonra gülümseyerek;
-Geldik. Dedim
-Seni bir daha ne zaman görebilirim.
Dedi merakla. Eğer bir zaman söylersem bu resmen randevu sayılırdı.Hayır bu olmamalıydı.Yeniden birisine aşık olmaktan korkuyordum.Gerçi şuan ne hissediyorum onu da bilmiyorum bildiğim tek şey aşk bana yaramıyordu onu biliyordum.
-Sen tesadüfleri bekle benimle buluşmak istiyorsan.Mağlum bu sıralarda hep karşılaşıyoruz. Dedim imalı bir tavırla.
-Rahatsız mı ediyorum seni? Dedi az önce dediklerime kızmış görünüyordu.
-Evet desem peşimi bırakacak mısın?
Benim bu soruyu sormamla kahkahayı patlatması bir oldu.
-Yok,artık bırakmam peşini.Sadece rahatsız oluyorsan eğer, biraz daha mesafeli davranacağım.
-Kendinize pek güvenmeyiniz bayım ben zira sizin gibi ukala erkeklerden hiç hoşlanmam ve etrafımda görmek istemem gerekirse o mevkiyi terk ederim. Dedim espiriyle karışık.
-Zira sizin bu afilli sözleriniz beni benden alıyor her konuşmanız beni size bağlıyor.Zinhar sizden vazgeçmem dedi oda beni taklit etmişti.Bu dedikleri hoşuma da gitmiyor değildi ama hazır değildim böyle bir şeye ve onu sevip sevmediğimi de bilmiyordum.
-Neyse Ömer artık gitmeliyim. Dedim arkama dönüp biraz ilerledim ama Ömerin seslenmesiyle geri dönmem bir oldu.
-Kendimden geçerim ama senden vazgeçmem.
Bu dediğine sevinmeli miydim,üzülmeli miydim onu bile bilmiyordum tek bildiğim şey önce donup kalmam sonra utançla arkama dönüp aptal aptal sırıtıp kendimi apartmana atmamdı.Içeri girince Ece'nin boynuma atlaması bir oldu.
-Kızım seni çok merak ettim ya. Allah'a şükür iyisin.
-Burdayım ışte benden kurtulamadın. dedim espiriyle.
-Ya kızım Allah korusun. Dedi masaya vurup kulağına götürmüştü elini.Birden bağırarak;
-Ay bu kuş nerden çıktı.dedi kafese parmağını sokup yağmuru sevmeye başlamıştı.
-Ömer almış yani özür niyetine biraz da onun yüzünden düştüm de denize.
-Nasıl onun yüzünden?
-Ya uzun mesele bi ara anlatırım.diyerek geçistirdim simdi canım hiç konuşmak istemiyordu.
-Tamam canım sen asıl Ömer'i anlat.Demek seni o kurtardı ha!Onun benim içinde böyle denize atlayacağını bilsem bende atlardım denize.Çok yakışıklı çocuk hele sesi muhteşem. Dedi hayran hayran.
-Ay saçma sapan konuşma Ece ya!Ben burda ölümden dönmüşüm dediğin şeylere bak!Zaten bir daha karşılaşmak istemiyorum onunla!
Son dediklerimi sessizce söylemiştim.Gözlerim onun aldığı kuşa kaydı.
-Pekte öyle görünmüyor sen bu Ömer'i seviyormusun yoksa? doğruyu söyle.
-Ay saçmalama ya ne sevmesi.Ben banyo yapacağım daha annemleri de aramadım off.. dedim hemen yerimden kalkıp odaya yöneldim sonra muhabbet kuşu geldi aklıma hızla geri dönüp aldım kafesi.Anlamsızca yine sırıtmaya başlamıştım.Sırıttığımı fark edince hemen ciddileştim.Ne oluyordu bana böyle?Aslında ne olduğunun farkındaydım ama izin vermemeye çalışıyordum.Emre'den sonra herkesin dilinden düşüremedigi o aşk denilen illeti,yeniden yaşamak istemiyordum.Aska güvenim kalmamıştı.Evet doğru Emre'yi unutmuştum unutmasına ama beraberinde çoğu şeyi de kaybetmiştim.Aşka olan inancımı kaybetmiştim.O yüzden istemiyordum yeni bir denizde başka bir fırtınaya kapılmak.Yeni çıkmıştım bir firtanadan ve yelkenlerim çok hırpalanmıştı.Başka bir fırtınaya hazır değildi.Zaten dedim ya inancım kalmamıştı aşka.Ömer'in beni sevebilecegine de inanamıyordum.Güzel bir banyonun ardından annemi aramıştım.Olanları anlatmadım çünkü buraya gelebilirlerdi.Bu da Emre'nin bizimle kaldığını öğrenmeleri anlamına geliyordu.Sahi Emre neredeydi acaba?Dün gece sinirle çıkıp gitmişti Ömer'in evinden.Emre'nin beni sevebilme ihtimalini bile düşünmek istemiyordum.Ona manyak gibi aşıkken şimdi nasıl oldu da unutabildim bilemiyorum.Ama şükrediyorum.Bunları düşünürken uyuya kalmıştım uyandığım da akşam üstüydü.Ece de hiç yanıma gelmemişti.Yataktan kalkınca ilk işim yağmura yemini vermek oldu.Odadan çıkınca mutfaktan sesler geldiğini fark ettim.Ece'nin yemek için bir şeyler hazırlamış olabileceğini düşünüp sevinerek mutfağa girdim.Emre de mutfaktaydı birden onu görünce şaşırmıştım.Bu sefer göz göze geldiğimiz de gözlerini kaçırdı benden.Kızmış bana baya belli.Aman ya ne yapabilirim umrumda değildi.Ece birden düşüncelerimi bölüp;
-Günaydın Nisan hanım bizde Emre'yle bir şeyler hazırladık.Hadi sen git masaya otur bizde geliyoruz. Dedi ben de hiç bir şey demeden masaya oturdum.Domates soslu makarna ve salata yapmışlardı.Sessizce yemeye başladık.Kimseden ses çıkmıyordu.Sonra Ece'yle Emre lise anılarından konuşmaya başladı ben ise hiç konuşmadan dinliyordum onları.Emre de zaten zorla gülüyor gibiydi.
-Emre senin edebiyatın çok iyidi lisedeyken.Her edebiyat dersin de şiir okurdun neredeyse.Hadi yine okusana. Dedi Ece Emre'ye ısrar ederek.
-Tamam o zaman bir tane söyleyeyim dedi Emre de bu teklifi bekler gibi.Ece de benim kalkacağımı anlamış olmalı ki gözlerini tehdit edercesine çıkardı.Bende somurtarak dinlemeye başladım.Atilla ilhandan söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞIME DÜŞTÜN
RomanceAlıştık değil mi? Istediğimiz aşkı arayıp bulamamaya,çok sevdiğimizin bizi de sevmesini beklemeye,karşılıksız sevmelere...Alıştık... Peki ya hiç beklemediğimiz bir anda bu alışkanlığımız bozulursa?Alışkanlığımızın dışında bulursak birden kendimizi?I...