Dün geldiğim gibi yattığımdan, sabah aynanın karşına geçtiğim de kendimi tanımam zaman aldı.Makyajım full yüzüme akmıştı.Hafif başımda ağrıyordu.Avucuma suyu doldurup yüzüme çarptım.Geriye su damlaları kaldı yüzümde.Boynuma aşağı akmaya basladı damlalar.Su çok soğuk olmalı ki bir üşüme geldi ve koşa koşa gidip yatağa atladım.Sadece gözlerim dışarıdaydı şuan.Kalkasım da yoktu.Masaya uzandım, telefonu alıp sıla'dan "ateşle oynama" şarkısını açtım."Dilersen gel beni bir kez daha vur"diyordu şarkıda.Kim severdi ki birisini bu kadar.Canının yanacağını bile bile kim severdi?Dün Emre'nin dedikleri geldi aklıma.Vay be! Dostum ha!Dosta bak!Bir kahkaha attım.Sinirlerim iyice bozulmuştu.Artık beni sevmesini istemiyordum.Aksine unutmak, onu hiç sevmemiş gibi hissetmek istiyordum.Birden şarkı kesildi ve düşüncelerim bir anda toz oldu.Arayan Ece'ydi.
-Efendim Ece sabah sabah beni rüyanda mı gördün?
-Bugün ögle civarında bizim kızlarla buluşalım.Kaç gündür diyorlar "üniversiteye gittiniz,bizi unuttunuz" diye.
-Ama daha dün gece dışarıdaydık ya..
-Hadi ama lütfen ayıp olur kızlara.
-Çok yorgunum inan ki.
-Lütfen,lütfenn...
Anlaşılan "tamam" diyene kadar kurtuluş yoktu.
-Peki peki.Of Ece ya!
-Hadi kalk o zaman.
-Tamam dedik ya.Tişörtle,kot pantolon geçirdim üstüme.Kahvaltı da şarttı.Babam erkenden gittiği için dolmuşla gittim.Dünün sersemliği halâ üstümdeydi.
Sonunda kafeye gelmiştim,herkeste gelmiş muhabbet koyuydu.Sonra o da ne!Yine mi bu kız,kurtuluş yok sanırım bundan.
-Merhaba kızlar.dedim gülümseyerek çokta içten gülümsememiştim.Bilerek mi yapıyorlardı acaba,benim sevdiğimin sevdiğini sürekli burnumun dibine sokuyorlardı.Melis'in yanımızda olması canımı sıkıyordu.Ister istemez kıyaslama yapıyordum kendimi onunla.
-Ayakta kaldın canım,otursana.dedi Melis.
Ben bunun nerden canı oluyordum.Hiçbir şey demeden Ece'nin yanına oturdum."Yine nerden çıktı bu" dedim Ece'nin kulağına diğerlerine çaktırmadan.
-Ee kızlar ne var ne yok.dedim sonra sessizliği bozarak.
-Iyiyiz vallahi seni sormalı.dedi melis gülümseyerek bana bakıyordu.
Sanki ben ona sormuştum.Haspam!Sahi Emre bunun neyini sevmişti.Aman ya.Off neler düşünüyorum.
-Iyi olmanıza sevindim.
Zaman geçtikçe masada muhabbet iyice koyulaştı.Gülmeler,kikirdemeler,kahkahalar...Ben ise ister istemez Melis'e odaklanıyordum.Önce saçları takıldı gözüme.Sarıya çalan saçları vardı.Acaba sarışınlardan mı hoşlanıyordu Emre?Saçlarımın ucunu tuttum "Baya farklı ya,sarı da yakışmaz bana" Masadaki herkesin bana baktığını fark ettim.Hayır bunu sesli söylemiş olamazdım.
-Ah şey ya bi ara saçlarımı boyatmayı düşünüyordum da. Dedim hafif sırıtarak.
-Bir ara bende düşünmüştüm saçlarımı boyatmayı ama Emre engel olmuştu.Saçlarımın bu rengini cok beğeniyormuş. Bunu üzülerek söylemişti Melis.Eskiyi hatırlamış olmalı.Ilk defa üzülmüştüm Melis için.Bana aslında hiç zararı da dokunmamıştı, sırf Emre ona aşık diyeydi bu öfkem.Salak kafam işte!
-Yanlış anlamazsan Melis bir şey sorabilir miyim?dedi Ece banada alttan göz kırparak.Ne soracaktı acaba ben de çok merak etmiştim.
"Sor tabi."dedi melis.
-Emre'nin seni nasıl sevdiği orta da ve senin de tabi.Peki neden ayrıldınız?
Tam da sormak istediğim soruyu sormuştu.Merakla cavabını bekliyordum.
-Beni aldattı hemde en yakın arkadaşımla dedi acı bir gülümsemeyle.
"Ne yaptı?" Dedim bir an bağırarak.Boşluğuma gelmişti.
-Bildiğin şerefizsizmiş peki sen emin misin.
-Mesajlarını gördüm.Sonra bekledim tam net yakalamak için buluşmalarını.Buluştukları birgün ışte aniden çıktım karşılarına.Tabi baya şaşırdılar beni görünce.Ikisine de yazıklar olsun size dedim oradan uzaklaştım.Ama hala unutamadım Emre'yi dedi ve ağlamaya başladı.Üzülmüştüm,kötüydü...Gittim yanına sarıldım Melis'e.
Evet...Sevdiğim çocuğun,aldatmış olduğu sevdiği kız, hıçkırarak ağlıyordu şimdi omuzlarımda...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÜREĞIME DÜŞTÜN
RomanceAlıştık değil mi? Istediğimiz aşkı arayıp bulamamaya,çok sevdiğimizin bizi de sevmesini beklemeye,karşılıksız sevmelere...Alıştık... Peki ya hiç beklemediğimiz bir anda bu alışkanlığımız bozulursa?Alışkanlığımızın dışında bulursak birden kendimizi?I...