|28|İnsan insandan korkar mıydı? Bizi bir arada tutan yahut bizi birbirimizden günbegün uzaklaştıran neydi? Sorular karşısında afallamıştı Nehir. Saçı sakalı birbirine karışmış, burnunun hemen yanında kocaman doğum lekesi olan yaşlı adam sormuştu bu soruları...
|28.|
Yattığım yerden doğrularak sabaha kavuşan güneşin mutluluğuna ortak olmak için pencereyi açıp odayı bir güzel havalandırdım. Ötüşen kuşlar, hafif hafif esen rüzgâr kavak ağaçlarını adeta konuşturuyordu. Gözlerimi bir süreliğine kapattım ve ağaçların hışırtısını dinleyerek mis gibi havayı soludum. Bugün benim için çok önemli bir gündü yani üniversitenin ilk günüydü ama içimi sıkıntı kaplamıştı. Geçmişimdeki zifiri karanlık gölgeyi zihnimden kışkışlamaya çalışarak, bugün için ne giysem diye dolabın kapağını açarak düşünmeye başladım bir süre. Beyaz salaş kapri tarzı pantolon, üzerime de siyah tişört giydim.
Koşar adımlarla dış kapıya doğru geldiğimde, kapının önünde bekleyen Deniz'i görür görmez, gözlerimi devirip:"Günaydın Deniz." dedim soğuk bir sesle.
"Günaydın güzel göz. Bakıyorum da hanımefendi hala bana küsmüş. Bunlar beni affetmen için prenses." diyerek elindeki çiçek demetini uzattı.
"Bir dakika suya koyup hemen geliyorum. Ayrıca çiçekle beni kandıramazsın Deniz Bey." deyip gülmemek için dişlerimi sıktım.
Ardından, annemi ve kardeşimi öpüp evden ayrıldım. Deniz'le otobüs duraklarına yürümeye başladığımızda:
"Ama güzel göz. Yapma böyle. Asma yüzünü. Özür dilerim. Senin açından düşünemedim. Sen güçlü birisin, kendini koruyabilirsin. Hem bugün senin için çok önemli bir gün. Yeni arkadaşların, seni böyle asık suratlı olarak görsün ister misin?"
"Yeni bir arkadaş, yeni bir dünya gibi. Şimdiden yeni kişileri tanımaktan korkuyorum. Bana sen yetersin, kimseyle arkadaşlık kurmama gerek yok."
Çantasından çıkardığı çikolatalardan birini bana uzatarak:
"Bence, farklı hayatları tanımak çok güzel. Öyle düşünme sevgilim. Arkadaşların da olsun. İnsanlardan uzak durmamalısın."
"Peki..."
Yeni insanlar tanımak beni yoruyordu. Onlara güvenmek konusunda oldukça sıkıntı yaşıyordum. Yüzüme gülenin arkamdan kazmadığı kuyu kalmamıştı. Peki, insan insandan korkar mıydı?
Üniversitenin girişine doğru geldiğimizde giriş kartımızı göstererek hukuk fakültesine doğru yürümeye başladık. Sıra sıra ağaçlar, bankların üzerinde oturan sevgililer, uçuşan kuşlar, çimlerde oturup sohbet edenler, köşe başında kitap okuyan kısa saçlı kız, yanımızdan gülüşerek geçen kız grubuna aval aval bakıyordum. Derin bir nefes alarak mis gibi havayı içime çektim ve sevgilimin elini daha sıkı tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN ACI AŞK (BİTTİ)
Ficción GeneralTamamlandı✔ Aslında hepimizin hayatı bir hikâye değil mi? Nehir ve Deniz'in kavuşma hikâyesi. Kim bilebilirdi ki koca denizin, nehirde boğulacağını. Yetimhanede başlayan hayat ve Nehir ve Deniz'in hepimizi derinden sarsacak aşk hikâyesi... Yetimhane...