|32| "Bazen ne yaparsan yap, yazgından asla kaçamazsın." cümlesini okuyunca gözlerinden süzülen yaşlara engel olamadı Nehir. Elini kalbine doğru götürüp acısını hafifletmek için bir süre ovaladı. Acı, gittikçe katlanılamaz oluyor, bütün bedenini ele geçiriyordu..
|32.|
İnsanın yaşadığı ilk aşk bütün hayatını etkiler mi?
Annem, derin bir iç geçirişten sonra göz pınarlarından boncuk boncuk akan gözyaşlarını yeleğinin yeniyle sildikten sonra gözlerini gözlerime sabitledi.
"Kızım, seni çok seviyorum. Beni hiçbir zaman unutma e mi?"
"Ben de seni çok seviyorum annem. O nasıl söz öyle. Unutmak falan, annemsin sen benim annem." diyerek sımsıkı sarıldım.
"Korkuyorum.."
"Neyden anne?"
"Hiç seni dünyaya getiren anneni merak ettin mi? Onu aradın mı? Düğününe çağıracak mısın?"
"Merak ettim. Onu hiç aramadım. Çünkü ben zaten anneye sahiptim. Merak ettiğimle kaldım yani. Düğünüme mi asla! En mutlu günümü görmeyi hak etmediğini düşünüyorum. Seni asla bırakmam annem, sen benim biricik annemsin. Hep de öyle kalacaksın."
Aslında bu cümleleri Semra Annemi rahatlatmak için söylemiştim. Deli gibi merak ediyordum. Neden beni bırakıp gittiğini? Bunca sene neden aramadığını? Yüzünü, gözlerini, ellerini, kokusunu çok merak ediyordum. Onu bulursam Semra Annemden vazgeçer miydim? Tabii ki de hayır. Anne, doğurana değil, büyütene denirdi kanımca.
***
Günlerim düğün hazırlıkları yapmakla geçiyordu. Kınamız sokakta olmuştu. Bütün mahalleli halayda hünerlerini göstermek için birbirleriyle yarışmışlardı neredeyse. Annem ise benden daha çok heyecanlanmıştı. Beril, gelinin kız kardeşiyim diyerek üzerine dökmediği sim kalmamıştı. Kardeşimi kuaförden çıkarken gördüğümde gülme krizine girmiştim. Utana sıkıla kaçarak üzerine dökülen simleri bir çırpıda sildirmişti. Annem ise saçlarını kuş yuvası gibi yaptırmıştı, gerçi annemin yüzüne yakışmıştı. Ben ise tercihimi tek omuzlu pudra renk bir abiye, gümüş renk ince topuklu ayakkabı, saçlarımı ise kalın dalgalar yaptırarak kullanmıştım. Deniz lacivert takım elbisesiyle kaslarını iyice belli ettiren ceket seçmişti kendine. Dar ve şık. İtiraf etmeliyim ki kınam boyunca gözlerimi Deniz'den alamamıştım. Her şey çok güzel gidiyordu, ta ki sokağın ortasında, havai fişek patlatılıncaya kadar... Sonra kınamızı polis basmıştı ne olacak. Bütün her şey, üç beş serseri yüzünden mahvolmuştu. Polisleri görür görmez çığlığı basarak ağlamaya başlamıştım, annemler beni zar zor sakinleştirmişlerdi. Neyse kınam pek güzel olmadığı için o konuya pek değinmek istemiyorum. Bugün düğünüm var. Akşam 19.00 da, "Sarmaşık" düğün salonunda, sizleri de bekliyorum. Takı takmanıza gerek yok canım, üç beş arkadaş danaya girer gibi bir çeyrek alsanız yeter. Tabii bu da şaka gönüller bir olsun, sizi orda görmek mutluluğuma mutluluk katar ki benim.
***
Düğün vakti yaklaştıkça heyecanım kat be kat artıyordu. Ee haliyle heyecanıma stres+sinirde ekleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN ACI AŞK (BİTTİ)
Aktuelle LiteraturTamamlandı✔ Aslında hepimizin hayatı bir hikâye değil mi? Nehir ve Deniz'in kavuşma hikâyesi. Kim bilebilirdi ki koca denizin, nehirde boğulacağını. Yetimhanede başlayan hayat ve Nehir ve Deniz'in hepimizi derinden sarsacak aşk hikâyesi... Yetimhane...