İki genç beraber eve girdiler.
"İşte burası, benim sarayım."
"Pek saraya benzemiyor... " diye kibirle konuştu Alkım.
Alışık değildi böyle, sıradan yerlere...
Büyüdüğü ev, iki katlı büyük havuzlu bir villaydı. Hep öyle ortamlarda bulunmuştu. Birden böyle bir yerde yaşayacağını düşünmek onu kötü hissettirdi.
" Dedi, sokakta kalan çocuk... " diyerek Adara gözlerini devirdi.
" Kusura bakma, birden kötü oldum. "
" Sorun değil, koridorun solundaki oda boş sağındaki odada benim. " dedi ve sağdaki odaya girdi.
Alkım da soldaki odaya girdi bavullarıyla.
Odada bir yatak, bir tane de giysi dolabı vardı.
Alkım, bavulları yere bıraktı ve kendini yatağa attı.
Şimdi ne yapacağım? Diye düşündü.
Bir işi yoktu, babası büyük ihtimalle kredi kartını iptal edecekti.
İptal etmeden önce kullanmalıyız. Diye düşünerek ayağa kalktı.
"Adara! Alışveriş yapmak ister misin?"
"Param yok! " diye bağırdı sesini duyurmak için Adara.
" Babam kredi kartımı henüz iptal etmedi, onu kullanmalıyız! "
Bir kaç gürültüden sonra Adara kapının önünde belirdi.
" O zaman neyi bekliyoruz? " dedi ve hızlıca evden çıktılar.
" Nereye gidiyoruz? " dedi Alkım.
" Kredi kartı limitine bağlı. "
" Sınırsız. " dedi Alkım kısaca.
" O zaman ilk önce üstümüze bir şeyler alalım daha sonra ev için yemek eşyası falan alalım ne dersin? "
" Neden olmasın ki? " diyerek sırıttı Alkım.
Bir kaç saat sonra...
İki genç eve dolu poşetlerle, yorulmuş bir şekilde girdi.
Saat gece yarısını geçmek üzereydi.
" Eğlenceli biriymişsin." diyerek poşetleri mutfağa bıraktı ve sandalyeye kendini attı Adara.
"Sende öyle, ne kadar 20 yaşında olsan bile! " dedi ve gülmeye başladı.
" Ben çocuk gibi değilim, sen çok olgunsun! " Adara bunu, sahte bir azarlama sesiyle söylemişti fakat o da kendini gülmekten alıkoyamadı.
İki genç o an yaşadığı hayatı unutmuşlardı, sadece ikisi ve evde yankılanan kahkahaları vardı.
Ama uzun sürmedi.
Adara'nın telefonu çalmıştı. Numarayı gördükten sonra Alkım'ın yanından uzaklaştı ve telefonu açtı.
"Sabah saat sekize aynı otele geleceksin. "
Adara "tamam" dahi diyemeden telefon kapanmıştı. Yine de sorun yapmadı. Alışmıştı, patronu kaba birisiydi ve yapabildiği kadar umursamamaya çalışıyordu.
Adara yaptığı işten gurur duymadığını hatırladı.
Gurur duymuyorum ama seviyorum diye düşündü.
"Artık yatalım yarın sabah erken kalkacağım." dedi malzemeleri yarın yerleştireceğini düşünerek yatağına gitti.
*
Adara saat 6'da uyandı. Bir kaç dakika boyunca duvarı izleyerek düşündü.
Evime gelen bu yabancı benim hakkımda ne düşünecek? Ona yalan mı söyleyeyim? Diye düşünürken yataktan kalktı ve banyoya girdi.
Bir süre kafasından aşağıya suların akmasını bekledi daha sonra elleriyle vajinasını, göğsünü ve poposunu temizledi. Avucuna bir miktar şampuan sıkıp kafasını yıkadı. Asılı olan havluya sarıldı ve aynanın karşısına geçip dişlerini fırçaladı.
Banyodan çıktıktan sonra iç çamaşırı giymeden kısa bir şort ve yuvarlak yaka göğüslerini belli eden bir tişört giydi. Üstüne kot ceketini geçirerek evden çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beden
General FictionCinsel ilişki; iki bedenin bir beden olmasıydı. Adara, ikinci bedenini bulmak istemiyordu; ikinci ruhunu bulmak istiyordu. Alkım, ailesi yüzünden evi terk ettikten sonra gidecek bir yer bulamaz ve caddeye yakın bir sokakta oturur. Bu sokak onun geri...